Bölüm şarkısı /Göksel-Acıyor36.BÖLÜMLE KARŞINIZDA OLMAKTAN ŞEREF DUYARIM...
......................................~ZS~......................................
Birkaç kelime, bizim hayatımızı değiştiren. Birkaç harfin bir araya gelmesi bazen bizi yaralar, bazen gülümsetir, bazense öldürür... Ne kadar tuhaf, değil mi? Sıradan birkaç harfin hayatımız üzerinde bu kadar etki etmesi. Kaderi değiştirecek kadar güçlüydü o harflerin birleşimi...
"Tüm müdahalelere rağmen hastayı kurtaramadık."
Zeynep'in ölüm haberini bu birkaç harfle duymuştu. Bu harfler, binlerce insanı yıktı. Önce Zeynep'in ablası ve babası, ardından ona yıllarca arkadaşlık etmiş, aynı evde kalmış, ekmeklerini bölüşmüş Asena ve Zehra, onunla sohbet edip eğlenen Tim'deki erkekler ve o kıza delicesine aşık iki adam.
Önce bir bayılma yaşandı; sonra Yıldırım, Asena'yı alıp gittiğinde başka bir kaos ortaya çıktı. Zeynep, üstünde beyaz bir örtü ile ameliyathaneden çıktığında, Baran'ın Zeynep diye çığlığı duyuldu. Ona ulaşmak, o örtüyü açmak, sarı saçlarına ilk kez dokunup koklamak istedi ama onu tutan kollardan hiçbiri buna izin vermedi.
"Gitme... Ne olursun gitme... Yemin ederim bir daha sana Şewkiye demeyeceğim. Yemin ederim ki. Söz, bir daha kahve içiyorsun diye seninle tartışmayacağım..." Onu tutan kollardan kurtulmaya çalışırken dizlerinin üstüne çökmüştü. Tüm dünyaya diz çöktüren, koskoca Devran aşiretinin küçük ağası Baran Devran, bir kadının önünde diz çöküyordu. Diz çöküp kalmayıp, yalvararak ağlayıp gitmemesi için dil döküyordu.
"Ne olursun gitme... Gitme... Daha seninle çay içecektik. Şimdi nasıl çay içerim ben?" diye söyledi ve arkadaşının omzunda ağladı.
Sedye uzaklaştığında, sedyenin arkasından bir beden yalpalaya yalpalaya gitti. Sedyenin yanından tutup durdurdu. "Ne olur onu son kez göreyim," diye Yiğit, ağlaya ağlaya söyledi. Hemşire, Yiğit'in bu haline acıdı. Sevdiği kadını kaybetmiş bir adama acıyarak baktı ve başını hafifçe salladı.
Yiğit korka korka beyaz örtüyü açtı. Zeynep'in sarı saçları sanki artık eskisi gibi parlamıyordu. Dudakları kurumuş ve çatlamıştı. Masmavi gözlerini sonsuzluğa kapatmıştı. Beyaz yüzü, kar beyazına dönmüştü. Ellerini, daha birkaç saat önce arasına daldırdığı sarı saçlarına daldırdı. Onları kurmaya korkar gibi yavaşça okşadı. Gözünden akan birkaç damla yaş, Zeynep'in yüzüne düştüğünde, sanki onun ağlamasına dayanamayacak, ta kalkacakmış gibi bekledi ama bu, boşa bir bekleyişti. Zeynep kalkmadı.
Yavaşça onun yüzüne yaklaştı ve alnına bir buse kondurdu. Buz gibi olan tenine değen sıcak dudakları, Zeynep'in öldüğünü daha çok ona hatırlatırken,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KİBRİT YAK +18
ChickLitNot: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... "Kına yakmak kendini adamaktır. Bir gelin ve damatlara yakarlar; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. Bir de kurbanlıklar...