Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur..
........................................ ~ZS~.......................................
"Kına yakmak kendini adamaktır. Bir gelin ve damatlara yakarlar; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. Bir de kurbanlıklar...
" Bugün tam 31 yaşına bastım. İnsan alışırım sanır, acı geçer sanır belki de unutum diye düşünür . Ama alışılmıyor, geçmiyor, unutulmuyor . Bak bana. Ben 31 yaşındayım alıştım sandım ama gözümü her kapattığımda babamın sallanan bedeni oradaydı...Ne yaparsam yapayım ordan gitmiyordu. Çoğu gece aynı saate tam 02:07 de aynı beden aynı yerde sallanırken görüyorum " Biraz durdu. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
"Benim sandalyemdi. Zorla onlara aldırdığım sallanan sandalyemdi . Babam onun üstüne çıkıp kendini astı. Kendi oğlunun sallandığı sandalyeyi kullanarak kendini astı. Benim oyun için kullandığım sandalyeyi o ölmek için kullandı... Eğer böyle bir şey olacağını bilseydim almaları için ağlamazdım " gözyaşları yanağından akarken, " Yemin ederim ki böyle bir şey olacağını bilseydim asla almaları için ağlamazdım. "
" Yıldırım " diye ona sarıldığımda. Hâlâ gözyaşları akıyordu.
" Yemin ederim ki bu amaçla kullanılacağını bilseydim istemezdim "
" Biliyorum sevgilim. Biliyorum. Senin suçun yok. Sen daha yedi yaşındaydın "
" Eğer biraz daha hızlı olsaydım belki de -"
" Yıldırım ne olursun kendini suçlama. Sen bu hikayede en masum olansın. Yedi yaşındaydın, yedi. Çocuktun daha. Elinden bir şey gelmezdi "
" Gelirdi. Babamı kurtarabilirdim "
" Öyle bir şey yapabilecek olmasaydın zaten yapardın . Ama yoktu Yıldırım. Öyle bir şansın yoktu. Her şey olup bittikten sonra geldin sen. Senin suçun yok. Kendine bunu yapma. Omuzlarına bu yükü yükleme. Yıllarca bunu zaten kendine kambur yaptın. Ama artık anla sevgilim. Senin yapabileceğin hiçbir şey yoktu "
Sustu. Söylediklerimde haklı olduğumu bildiği için bana cevap vermedi. Öylece ona sarılı durduktan sonra yatak odamıza geçtik. Yatağa geçtiğimizde bana sırtını döndü. Kendini kendi karanlığında gömerken imamın sabah ezanını okundu. Kör karanlık kendini bıçak gibi kesen aydınlığa direnmeden aydınlığa kavuştuğunda ikimizde gözlerimizi yummadık.
Oda da düzensiz nefes alışverişimizin duyulacağı kadar sensizken ona iyice sokuldum. Kollarımı beline dolayıp başımı onun sırtına gömdüm.
" Yanındayım sevgilim . Ne olursa olsun " diye söyledim. Kısık sesle söylediklerim belki de onun ruhuna dokunmuştur bilemem ama o ilk iki saniye hareket etmedi. İki saniyenin ardından elimin üstüne elini koyup beni duyduğunu bana gösterdi.
