9

1.3K 414 317
                                    

y/n: köppek gibi yorgunken yazdım kafam taşşak gibi ondan dolayı. bu ne amcık ktnosh derseniz anlayışla karşılarım yorum yapın eniştenizi gıdıklarım

"ALLAH SENİN BELANI VERSİN KADİR!"

Gecenin saat 3'ü, Kadir oturma odasında aptalca bir film izleyerek zihnini boşaltmaya çalışıyor ve telefon ekranında ilk defa arama olarak çılgın hırsız Göksel'in adını gördüğü için çok şaşkın. Refleksen etrafına bakıyor, sonuçta arkasında falan olabilir, eve girdi de bana kumpas mı kuracak, acaba yine neyimi çaldı diye panikliyor. Sonra korkunun ecele faydası yok, çok bekletmeden telefonu açıyor. Telefonda korkunç bir bağırış ve arkasında çatışma sesleri duyuluyor. Hiç de televizyondan geliyor gibi değil.

"Lan ne oluyor? Ne bağırıyorsun Göksel?"

Gerçekten ne olduğunu bilmiyordu mafya, biçimli kaşları çatıldı. Gerizekalı çocuk neye bulaşmıştı acaba yine.

"ADAMLARIN KUMPAS DÜZENLEDİ TÜM EVİ KURŞUN YAĞMURUNA TUTTULAR GEBERECEĞİZ BURADA. SÖYLE ŞUNLARA DURSUNLAR ALLAH HEPİNİZİN BELASINI VERSİN HEPİNİZ MEZARINIZDA PARANDELER ATIN DİK OTURUN OROSPU EVLATL-"

"Hop. Önce şu laflarına bir hakim olup temponu yavaşlat."

Kadir sertçe konuştuğunda Göksel onu hiç dinleyebilecek durumda değildi. Sonuçta kendisini ve nenesini can havliyle banyoya kitleyip üzerine de söktüğü banyo dolabı kapaklarını siper etmişti kurşun onları göremeyecekmişçesine. Nenesi havai fişek patlıyor diye gülerken o ikisinin canı için de savaşmak zorundaydı. Bir de pezevenk herifin ego savaşlarıyla, üstenmecilik tavrıyla uğraşamayacaktı.

"Pezevenk! Öleceğiz diyorum, polisler gelir birazdan her şeyi bitiririm senin için de benim için de! Söyle itlerine dursunlar!"

"Göksel benim adamlarım değil onlar. Manyak mısın sen neden böyle bir şey yapayım?"

"Sen yaparsın Kadir! Yalan söyleme dursunlar vallahi her yerden engelleyip köye möye taşınacağım tek kez bile yüzüne bakmayacağım."

"Oğlum vallahi ben değilim."

Yüksek silah sesi hattın diğer ucundaki Kadir'in bile yüzünün buruşmasına sebep olmuştu. Gerçekten onun adamları değildi, Göksel'le ilişkilerinin bu evresi için henüz böyle bir sürpriz yapmayı planlamamıştı.

"Geçen sana espiri yapıyorum adamların ya kapı merceğinden gözüme sıkarsa diye, üzerinden vakit geçiyor gecenin üçünde kapı deli gibi çalıyor mercekten bir bakıyorum- Dur be nene bir de seni zaptedemeyeceğim şu an!"

Çocuğun kalın sesiyle bas bas bağırması ve canıyla cebelleşmesi istemsizce Kadir'in hoşuna giderken biraz daha bu çaresiz hallerini ilgiyle dinledi ve göğsü ifadesini görmek istediği için heyecanla sıkıştı. Hemencecik Apple watch'ı ile adamlarına Göksel'i ve neneyi kurtarmaları üzerine bir şeyler yazdı. Ardından bağırıp çağıran çocuğa yeniden odaklanmıştı.

"Sonra siyah bir namlu gibi bir şey görüyorum delikten! Kafamı hızlıca çekmesem şu an eşek cennetindeydim. Bu da mı tesadüf? Hoşuna mı gidiyor he debelenmem?"

"Evet hoşuma gidiyormuş, ilk defa tecrübeliyorum şu an. Kişisel algılama benim karanlık taraflarım sadece." Kadir sırıtarak içine limon sıktığı sodasından kocaman bir yudum aldı ve oturduğu yerden doğruldu. "Bu kadar amatörce bir harekette bulunmam ama ben Göksel, azıcık muhabbetimizde bunu bile mi anlayamadın?"

"Oğlum mermiler öpücük kondurup üstümüzden geçiyorlar sen pişkin pişkin içkini içip benimle taşşak mı geçiyorsun?"

"Limonlu soda aslında."

biblo [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin