16. BÖLÜM

21 7 17
                                    

Günler sonra nefes alabiliyormuş bir şekilde uyanmıştım. Daha saat erkendi galiba çünkü dışarıda insanların işe yetişme telaş sesi vardı sadece. Kafamı sağa doğru çevirdiğimde Cenanın hala uyuduğunu gördüm, ondan önce uyanmıştım ulan KUTLANIR.

Şaka şu halimde ne kutlaması?

Fazla oyalanmamak için yataktan çıktım. 1 haftaya yakın bi süredir Cenanla beraber kalıyordum ve elimden hiç bir şey gelmediği için yardım edemiyordum ama şu an iyiydim ve kahvaltıyı ben hazırlayabilirdim.

Önce lavaboya gidip işlerimi hallettim ve mutfağa geçtim.

İnşallah zehirlemez ve ya evi yakmazdım. Çok amin.

Yerlerini ezberlediğim eşyaları masaya dizdikten sonra patatesleri kızarttım. Ellerim domatese gitti geri geldi, gitti geri geldi, git-

Buga girdik galiba.

Cenanın içeriye girmesiyle bu şeyden kurtulmuştum.

"ARİF?"

"Oha yavaş kapıyı kırdın."

Bu elemanın üstü niye çıplaktı? Ve bu niye benim hemen dikkatimi çekmişti?

"Ne yapıyorsun?"

"Bilmem mutfak eşyalarının canı sıkılmasın diye onlarsa sohbet ediyordum. Ne yapabilirim olm görmüyormusun?"

Kafasını masaya çevirince ne yaptığımı anlamıştı. Salak herif.

"Ha şey ben gittin sandım bir anda."

"Niye gidiyim mis gibi ev alıştım he-"

"Alıştın mı?"

Döner miydi ki bu top burdan? Salakmısın?

"Yani işte ses oluyor, hem bak mis gibi kahvaltıda oluyo, giderim ama sonra"

"Arif burada kal."

"Ney"

Cümlem biter bitmez gelen şeyi beklemediğimden kendimi hazırlayamamıştım. Beklemiyordum.

"Burada kal al eşyalarını hem bir yere çalışmaya girdiğinde senin için zor olur alışık olduğun düzenden çıkıp bilmediğin, alışmadığın bir tempoya girip bide evde işi yapmak."

"Yok kurulu bir düzenin üzerine başka bir ev gelmesi olmaz. Hem eğer olursa Emreyle ortak olabilirim eve benim eski hastaneye girmek istiyormuş ama evinin uzaklığından dolayı yakınıyordu, bende ona gel bende kal demiştim."

Ben neden buna açıklama yapıyordum ki?

"E tamam o orda kalsın onun olsun ev sen burada kal onunda iş saati sana ters gelir hem her türlü zorlanırsınız. Yanına da Taneri atarsın gül gibi yaşarlar."

"Taner ne alaka lan?"

"Ne biliyim tek kalmaz işte ikisi de hem de siz yakın olursunuz."

"Sonra konuşuruz geç otur sofraya işte uzatma."

Tam sofraya oturacağı sırada geri durdurdum onu. Üstü hala çıplaktı amına koyım.

"Dur lan."

"Ne?"

"Git üstüne bir şey giy."

Gözlerini kendi vücudunda gezdirdi ve dudağının tek tarafı kıvrıldı.

"Niye çok mu hoşuna gitti?"

Bilmem gitmişmiydi?

Bence gitti

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KararsızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin