15.BÖLÜM

38 6 12
                                    

Çok geçmeden yemekler gelişti, iyi ki çorba istemiştim kokusu bile midemin bulanmasına sebep oluyordu. Cenan çorba olana kadar kimseye yemeklerini vermemişti herkes şikayet ederken tek Ömer etmiyordu alışmıştı herhalde ABİSİNİN huyuna.

"Lan öldük içerde ne yapıyorsun ocak yerine altından çakmak tutarak mı pişiriyorsun anlamıyorum ki."

"Aynen Emre gel birazda sen tut bakayım hem karıştırıp hem de çakmak tutamıyorum da!"

Gülmemi tutamadığım iç en sonunda gülmüştüm.

"Sen ne gülüyon lan puşt."

"EMRE!"

"Sustum!"

Tanerle göz göze geldiğimizde onunda şu an çok eğlendiğini görmüştüm ama yüzünde ki ifade hala gitmemişti.

İçeriye giren Cenanla gözlerim ona kaydı. Gerçekten o muydu? Eğer oysa ne zamandır beni seviyordu? Ve en önemlisi ben bu öğrendiklerimden sonra hislerime nasıl yön vereceğim? Arkadaş kalalım dersem onun hislerini hiçe saymış olacaktım, ama tamam dersem de abim dediğim birine ihanet gibi olacaktı.

"Nereye daldı la bu mal yine?"

Sağ olsun Emrenin sesi kendime getirmişti.

"Dalmadım bir yere bir şey düşünüyordum."

Şu an neden burda olduklarını biliyordum benim iş haberim söyleyeceğim tek yalan buydu.

"İç artık çorbanı"

Önündeki çorbaya baktım gerçekten de annemin yaptığı çorba gibi duruyordu. Eminim ki tadı da öyleydi.

Herkes yemeğe başladığında ortamda oluşan sessizlik yüzünden hepimiz geriliyorduk. Bu ortamı çalan zil bozmuştu.

"Ben bakıp geliyim."

Cenanın arkasından bakarken kafamı çevirmemle dik bir şekilde bakan Emreyle göz göze gelmiştim. Ne anlamında kafamı salladım. Önüne geri dünmüştü.

Cenan hala kapıda birileri ile konuşuyordu arkadaşlarıydı galiba içeriye almak istemediği belliydi. Cenanın zor durumda olabileceğini düşünmüştü galiba Ömer çünkü oda kalmıştı. Ortamda sadece 3 kişi kalmıştık hepimizde birbirlerimize kaçamak bakışlar atıyorduk. Kasede kalan son kaşığımıda aldıktan sonra arkama yaslanıp ikisininde yüzüne bakmaya başladım, konuşacaktık.

"Bakmasana öyle götüne koyduğum."

"Niye?"

"Ne demek niye? Geriliyoruz işte."

Bakışlarımı bu kez Tanere çevirmiştim hiç sevmezdi böyle gerici ortamları.

"Ne dediler sana hastaneden?"

"Bir şey demediler sadece gelsin dolabını toplasın dediler."

Biliyordum ki hakkımda şikayet vardı ama bunu söyleyememişti. Herkes herkesle iyi anlaşmak zorunda değildi ama saygı duymak zorundaydı, bana duyulmuyordu ama?

Kafamı anladım maksatında salladım tam o sırada içeriye giren ikiliyle sohbet son bulmuştu.

"Getiriyim mi çorba?"

"Yok doydum ellerine sağlık."

Ömer mutfağa gitmişti çay suyu koyduğu pardon koymaya çalıştığı her şekilde belli oluyordu. Tüm mutfağı yıkmıştı galiba.

"Ben senin elinin bağını sikiyim Ömer!"

"Ne yapıyım amına koyduğumun çaydanlığı düz durmuyorsa!"

KararsızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin