"Mustafa mı?"
"Tanıyormusun?"
"Hayır sadece öyle düşündüm de sesli düşünmüşüm yanlışlıkla. Devam et sen."
"İşte yengemgil beni tekrardan yanlarına aldılar mahkeme sonucu baya bi onlarla beraber kaldım. O kadar alışmıştım ki amcam babam, yengem de annem olmuştu. Yıllar sonra amcam ani bir şekilde kalp sıkışması yaşadı ve hastaneye gittik, aslında yardım etseler amcam yaşıyor olabilirdi ama doktor ve hemşire azlığı yüzünden amcamla ilgilenmediler. Kalp krizi geçiriyormuş eğer ki o hastaneye değil de başka bir hastaneye gitseydik hala hayatta olabilirdi."
"Sende bu yüzden mi tıp okudun?"
"Yani evet."
Cenan nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu belki o da anlatsa Arife yakınlaşamayacak onu abisi olarak görecekti yine. Ve bu isteyeceği en son şeydi.
Kolundan sallanılması ile kendine geldi Cenan.
"İyimisin?"
"İyiyim sadece garip hissettim."
"Takma ben alıştım, eskiden olsa ağlamaktan kimseye anlatamazdım."
"Peki Emre ve Taner ile nasıl tanıştın?"
"Taner ile hastanede tanıştım hatta burada ki evi bulmamda da o yardımcı oldu eski evim çok uzak kalıyordu. Emre de amcamgilde yaşadığım süreçte arkadaş oldum, aslında onunla pek anlaşamazdık hep kavga ederdik ama sonradan fark ettik ki bizim başka arkadaşımız yok bizde birbirlerimizin suyuna gitmeye başladık. Eee hep ben anlattım sen de anlat."
"Benim sıradan bir hayatım vardı boşver. Hadi doyduysan ilaçlarını alıp uyuman lazım."
"Yine kaçtın siktiğimin sorusundan."
"İyi alıştın ha küfür etmeye."
"Sabah anama söverek kalkan kimse?"
"Sus çocuk. Eğer ki çocuğum olmazsa o zaman sorarım."
"Öf yatmasaydın sende ayağımın altına. Ben dedim sanki."
"Çok konuşma git içeri."
"Yardım ediy-"
"Yardım falan etmiyorsun odaya gidip yatıyorsun."
Oflayarak odaya gitti Arif ve yatağa oturup ilaçlarını bekledi. İlaçlar bedeninin dinlenmesi için uyku yapıyordu bilerek bu ilaçları istemişti dinlenmek için ve iyide geliyordu.
***OYLAMAYI UNUTMAYINIZ ULA!!!***
Arif uyuduğundan emin olduktan sonra Ömeri aradı Cenan tekrardan binanın altında beklemesini söyledi.
Aradan çok geçmeden geri aradı Ömer ve aşağıda olduğunu söyledi. Burayı çok seviyordu her ne kadar oturdukları koltuktan haz etmeselerde kapalı bir yerdi. Etrafı açıktı ama üstlerine gölgelik olsun diye yaptıkları demirden aşağıya doğru uzanıyordu çiçekler. Yan taraftaki demirleride kapatmışlardı zaten arkalarıda duvarda kaldığı için rahat bir yerdi.
"Hayırdır bi sorun mu var?"
Ömerin sorduğu soru ile ona döndü.
"Ömer Arif beni bilmiyor."
"Normal değil mi daha taşınalı 1 ay oldu."
"Hayır öyle değil biliyorsun ya bende yetimhanede büyüdüm sonra teyzem aldı yanına falan işte Arifte ordaydı. Uzun zamandır düşünüyordum ve sonunda Arif anlatınca emin oldum. Beni Mustafa diye biliyor eskiden Cenan ismini kullanmadığım için. Onu da annesi bırakmış büyük ihtimalle başka bir adamdanmış çünkü babası da 'o bokları yemeseydin bu çocuk olmazdı' diye üstüne yürümüş ve ikisinide evden atmış, annesi de fırsat bilip yetimhaneye vermiş sonra amcasıgil almışlar ama geri vermek zorunda kalmışlar, en sonumda mahkeme kararı ile alabilmişler. Hani size hep anlatırdım ya bir çocuk vardı çok güzeldi giderken benide götürmek istemişti diye. İşte o Arifmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kararsızlık
AléatoireSelamlarrr yine ben farklı bir hikaye ilee. Bu hikayeyi yazarken önceden düşündüğüm bir şey yoktu her şey doğaçlama gerçekleşecek yani. İlk bölüme göre diğer bölümleri yazmaya başlayacağım. Umarım seversiniz oylamayı ve yorumlamayı unutmayın kocaman...