"İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu onlar bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar."
"Aramızda kalacak..."
Bir anda beynimde çınlayan ses ile sıçrayarak uyandım. Psikolojimi siktiler! En son köpek sevip uyumuştuk. Bana bir odayı verip ve kendi odasına gitmişti. Ben tabiki tutturmuştum pantalon ile yatamam diye o da bana 'bu saatte nerede bulabilirim?' demişti. Bende 'dışarıdaki bir adam bulamaz mı?' demiştim o da 'onlar kurye değil.' demişti. Sonuç olarak hiç giymediği hatta paketinden yeni çıkardığı bir eşofmanı vermişti. Onun beli ile benim belimi kıyaslayacak olursak bana tabiki olmamıştı bende kenarından sıkıp dikmiştim.
Abla en son rüya gördün şimdi ne anlatıyorsun amk
Sus Sare, senin adına Sare mi demiştim. Sera da olabilir ama Sera ne be? Sare olmalı evet Sare.
Ne yaşıyorsun?
İç sesimle olan diyaloğumu bitirip yataktan kalktım. Etrafıma bakınca bir su şişesi bulamadım. Normalde yatağımın başında olurdu ama burası benim evim değildi. Sıkıla sıkıla kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Tam odadan çıkacak iken gelen cart sesi ile yüzümü buruşturdum. Hayır ya!
Huysuz duydun mu bir şey cart etti?
Eşofman kapı koluna takılmıştı ve dikişleri kopmuştu. Çok sağlam da yapamamıştım. Eşofmanın köşelerini sıkıca tutup odadan çıktım. Bir de bunu dikmem gerekiyordu...
Sessizce söylene söylene merdivenlere doğru ilerledim. Bir iki defa ayağım takılıyordu çünkü eşofman kocamandı! Kendimi ayakkabıya girmiş karınca gibi hissediyordum.
Senin sakarlık tutar, düşer o eşofman kıçından.
Sonunda merdivenleri inince mutfağa girdim. Bir elimle eşofmanın kenarını tutarken diğer elim ile bardağı aldım. Ardından buzdolabından su şişesini alınca bir an durdum. Bu şişeyi tek elle nasıl açacaktım. Eşofmanı bıraksam düşerdi. Tek elimle açmaya çalışsam da nafile, olmuyordu. Arıtma vardı fakat yandığımdan dolayı soğuk su içmeliydim.
En sonunda pes edip elimi çekince su bardağı yere düştü ve kırıldı.
"Sikeyim ya!" Diye söylenip yere eğildim ve cam parçalarını topladım. Elimdeki kırık camlarla ayağa kalktığım an arkamdan bir ses duydum.
"Asena sen misin?" Yok ebem.
"Hayır ben Mahmut." Dedim söylene söylene. Arkamı döndüğümde kapı eşiğinden bana baktığını gördüm.
"Bardak mı kırıldı?" Dedi, gözlerini adam gibi açamayışından belliydi yeni uyandığı.
"Evet ama topladım." Dedim. Adım attığım anda ayağıma batan cam kırığı ile çığlık attım. Toplayamamışım. Sakince yürürken legoya basmış gibi hissediyorum.
Acı ile ellerimi eşofmandan çekip ayağıma götürünce eşofmanın düşmesi ile daha çok çığlık attım.
"Siktir!" Diyerek bir anda arkasını döndü Barlas bey. Görmemiştir dimi?
Hiç değilse namuslu.
Ellerimi tekrar eşofmana götürdüm. Aslında tam düşmemişti. Dizlerime kadar düşmüştü ama tutmuştum.
Erken tuttun ya!
"Dönebilirsiniz." Dedim, yüzüm utançtan yanıyordu.
"Emin misin?" Dedi arkası dönük iken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORENDA (+18)
Teen Fiction"Böyle nasıl?" Dedi kulağıma fısıldayarak. Arkamdan bana sarılmıştı şu an masa ile arasında duruyordum. Ne oluyordu? "Barlas bey-" boynumda hissettiğim dudakları ile sustum. Sanırım bir günaha adım atıyordum. . . . Yetişkin içerikli sahneler vardır...