8-
Bugün yeni dünyamda güzel bir uyku çektiğim ilk geceydi. İyileştirici ve dinginleştirici uykunun sonunda, yanağımdaki yastık izleriyle uyandığımda saçlarım muhtemelen hiç kıpırdamadığımdan fazlaca dağılmamıştı. Aynadaki görüntüme baktıktan sonra yüzümü yıkayıp jelle temizledim, yüzüme biraz baskı yaptığım için yanaklarım kızarmıştı. İşim, bitirdikten sonra ellerimi havluma kuruladım ve odama giderek günümü rahat geçirmemi sağlayacak kıyafetleri aramaya koyuldum.
Dolabıma vardığımda, aklıma ilk önce içine gömleği alacak genişlikte bir çanta seçmeye karar vermek geldi; çantayla birlikte banyoya ilerledim. Makinenin kapağını açarak Paradoks Odesa'nın gömleğini çıkarttım, kahve lekesinden hiçbir iz kalmamıştı. Deterjanın reklamdaki deterjan olduğundan emin olarak biraz tebessüm ettim. Onu ileri doğru tutup lekesiz olduğundan emin olduktan sonra ütülemeye karar verdim.
Ütü yapmak sevdiğim eylemlerden biriydi, dikkatsizlikle elimi yakmadığım zamanlar düşüncelerimi düzleştirmek ve yatıştırmak için oldukça yardımcı olurdu bana. İçeriye biraz detaylı bir şekilde baktıktan sonra, karşıdaki içine çeşitli aletlerin sığabileceği içi görünen dolaba baktım. Kenardaki boşlukta, gri renkte, kapatılmış ütü masasını gördüm. Onu biraz ileri ittirerek ayağını kurduğumda masayı daha da genişletmek için kenarındaki aparatı kaldırdım.
Elimi biraz bastırdığımda, ne kadar iyi olduğunu anlamıştım bile; hiç sallanmıyordu en azından.
Gömleği düzgün bir şekilde yerleştirdikten sonra alttaki otomatik ütüyü çıkarttım. Üzerindeki tuşa bastığım andan sonra bir noktada fazla tutmamaya çalışarak, gömleği oldukça iyi hale getirmek için onurlu bir mücadele verdim. Bunu yapmak resim çizmeye benziyordu aslında, sadece düzgün hareketlerle elimi oynatmam hakkında komut verdim kendime.
Birkaç kez bu hareketleri özenle takip ettikten sonra artık içime sinecek bir hale gelmişti gömlek, kaldırarak direkteki askıyı alıp mavi gömleği astım ve düğmeledim, biraz ileriye doğru tutmuştum. Burnuma yaklaştırdığımda mis gibi deterjan kokusu geliyordu. Hemen direkte sallanmasına izin verdikten sonra odaya geri dönüp dün her nerede bıraktıysam telefonu oradan almaya gittim.
Aklıma yine dünkü olaylar geldiğinde, buna takmamak için çabaladım; instagram hesabıma girmek için parmağımı oynattığımda kendi hesabımla ve profilimle baş başa kaldım. Gönderi elbette kaldırılmıştı ama bir önemi yoktu, mesaj kutuma binlerce yorum yağmıştı. İnsanlar bir ilişkim olduğunu paylaşmadığım için sitem ediyor, bana adamdan bahsetmemi istiyor, onun kim olduğu hakkında kaslı vücudundan çıkarımlar yapmaya çalışıyor, kimi erkek profilleriyse bana aşklarını ilan ediyordu.
Korkuyla sert bir nefesi içime gömerek kameraya girdim ve yavaşça banyoya ilerleyerek, askıda duran gömleğin fotoğrafını çektim. Gerçekten hayatımda çektiğim en iyi ütüydü. Aletin kalitesiyle ilgisi olduğu yadsınamazdı ama sadece bunla ilgili olduğunu düşünmek kendime haksızlık olurdu. Şu zamanda kendimin arkasında durmaya ihtiyacım vardı. Kendime sesli bir şekilde konuşarak, aslında her insanın kendine söylemekten kaçınmaması gereken bir cümleyi dışarı döktüm.
"Sen harikasın Clara, seninle gurur duyuyorum."
Ve bu cümlenin ardına kocaman gülümsemek için söz verdim kendime.
Fotoğrafı düzgün bir açıdan çektikten sonra sınıf grubuna girdim, buna da cesaretim yoktu; grubun yöneticisi olarak bir öğretmenin girdiğini ve mesaj yazma izninin olmadığını gördüm. Bu da öğretmenlerin olanlardan haberi olduğunu ve insanların konuşmasının engellenmek istediğini gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANSINA ŞAHSINI DENE
FantasyHisleri ve şansı sonucu kendini aynı isimlerin altındaki, değişen karakterlerin olduğu farklı bir dünyada bulan Clara geçmişten gelen yaşamıyla yüzleşmek ve gelecek yaşamını kurmak için mücadele vermek zorundadır. Bu mücadelenin bazen baş edilmesi z...