ŞANSINA ŞAHSINI DENE | 17

2 0 0
                                    


17-

Nefesler tutulmuştu ve heyecan doruktaydı; Paradoks Odesa'nın suratında duran sorumluluk bilinci, Mat'in alnına yansıyan büyük ciddiyet ve Omi'nin suratında dans eden kibir. İşte bu üçü birleştiğinde büyük bir dalga yaratabilir, hatta farklı bir akım başlatabilirdi. Mat, cebine daldırdığı elinden dört kağıt çıkarttı. Kağıtları havaya kaldırdığında birinin üzerine yazı birinin üzerinde tura olan iki çift kağıt göründü.

Omi, umursamaz bir tavırla kolunu sıvazlayarak kağıtları aldı; Odesa'ya attığı bakış arkadaşımın biraz yer değiştirmesine neden olmuştu, o gerçekten saf bir çocuktu; ah! Mat, az sonra olacak oyundan ötürü olsa gerek ki neden bu kadar heyecanlandığını anlamayacağım bir şekilde kıpır kıpırdı. Parayı havaya atmadan önce yaşadığı, klasik hallerden birindeydi şu an. O belki de gerçekten şansa inanıyordu.

"Hazır mısınız?" dediğinde Mat, ikisine de üstünkörü baktı. Omi, hazırlığa gerek olmadığını belirten bir duruşa geçmişti ve Odesa, harbiden bu soruya cevabı yok gibi bakıyordu. Sonunda başını biraz oynatarak, bakışlarını kaçırdı. Omi çabucak bir fırsat yakaladı. "Ne o, kendine güvenmiyor musun?" İmalı bir ifadeyle kurduğu cümle, piercingli tek kaşının kalkmasına neden oldu.

"Hayır," dedi Mat dudağını büzerek. "Hayır, tartışma istemiyorum; yazı ya da tura deyin." Bunu gerçekten o kadar büyük bir heyecanla söyledi ki bazı eller havada kanatlanıp uçtu. Alkışlar, serseri çocuğu rahatsız etmiş; Mat'in ise saçlarını daha fazla savurup, heyecanının körüklenmesini sağlamıştı. Odesa, gerçekten kararsız görünüyordu. İçimde bir an umutsuzluk hissettim.

Arkamdan bir erkek omzumu dürttü. "Hey, o şanslı biri mi, söylesene," dedi beni sarsarak gözlüklü çocuk. Yanındaki arkadaşı aynı soruyu muhtemelen soracaktı ki çabucak başını salladı. Gözlerimi devirdim ama dikkatimi kaybetmedim. "Nereden bileyim?" dedim kızarak ve elimle üç çocuğu işaret ettim. "İzle ve gör." Beni daha fazla dürtüklediler sonrasında ama arkamı dönmedim.

"Odesa, çekiniyor musun? Göster ona gününü," diye bağırdı bir kız, o kadar büyük bir hırsla hareket ediyordu ki topuzundaki saçlar düzenini kaybetmiş ve dışarı çıkmıştı. Aslında buradaki bütün insanlardan daha fazla Odesa'nın kazanmasını istiyordum ama onlar kadar tepki göstermekten sanırım utanıyordum. Eğer ufak bir cesaretlendirme bile versem, gözlerimi yüzüne dikmek de dahil, saç diplerime kadar kızarıyordum.

Odesa elindeki kartları değiştirip duruyordu ve Mat gerekli komutu verdi ama öncesinde sınıfı sessizleştirmek için ıslık çaldı. "Şimdi, ikiniz de arkanızı sınıfa dönün ve kartlardan birini seçin, bilerek ya da bilmeyerek." Mat, kendiyle sanırım gurur duyuyordu ve Mia, Jane'le tam karşımdaki sıraya geçmişti. Bacağını sallayıp duruyordu, gergin olduğunu anlamak zor değildi. Belki ben de en az Mia kadar gergindim.

"1-2-3, seçin ve ben elimi kaldırınca gösterin."

Odesa'nın hangi yazılı kağıdı seçtiğini bilemesem bile, Mat elini kaldırdığında Omi'yle eş zamanlı olarak bir kağıt kaldırdığını gördüm. Mat, ellerini çırptı. Alnına değen saçlarının düştüğü yerlerde, ıslaklık görülüyordu. Ağır bir şekilde yutkundu ve ikisine de bakarak konuştu. "Kartları çevirin ve bakın."

Odesa, bu hareketi yapmadan bir kez daha bana bakmıştı ve Mia ile Jane'in fısıldaşmalı dedikodularının arasında arkadaşıma göz kırptım. Gerçekten, şimdi hiçbir etki yapmamasını umduğum bu hareket onun daha rahat görünmesine vesile olmuştu. "Önce ben," dedi Omi, Odesa'nın kolunu vurup indirerek. Odesa, şaşkın bir şekilde kolunu indirdi ve uslu bir çocuk gibi kenara çekildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞANSINA ŞAHSINI DENEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin