6.ACILAR VE YÜZLEŞMELER

3 1 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Yüzleşme- Ferhat Göçer

Yüzleşmeler zordu ama zorunluydu.

İnsanın bazen acıları ile yüzleşmesi gerekirdi çünkü insan bazı şeylerin farkına varmak zorundaydı. Yüzleşmeler her ne kadar acı verici olursa olsun bazı şeylerin farkına varmamızı ve kendimize gelip kendimizin farkında olmamızı sağlardı ve artık benimde yüzleşme zamanın gelmişti.
Biliyordum güzel bir gençlik geçirmemiştim, hatırlamak istemediğim şeyler yaşamıştım. Lisede zorbalanmış beni sevdiğini sandığım adam tarafından kullanıldığımı öğrenip okulun önünde rezil olmuştum.

18 yaşıma kadar ailemle aram iyi değildi her gün kavga ederdik beni sevmediklerini hissederdim ama hiçbir şey diyemezdim sonra ne oldu bilmiyorum ama bana karşı değiştiler kavgalarımız azaldı ve artık bana karşı olan sevgilerini hissetmeye başladım.
Ancak bir şey vardı ki ailelerin kalpte bıraktıkları acıların izleri hiçbir zaman silinmezdi.

Telefonuma gelen mesaj ile gözlerimi araladım. Yatağımın yanında duran sehpadan telefonumu alarak mesaj bölümünü açtım. Mesaj Melike'den gelmişti. Ona olayı özetleyen kısa bir mesaj attıktan sonra oraya gelip gelemeyeceğimize dair bir mesaj daha atarak yataktan kalkıp banyoya geçtim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra cilt bakımımı da yaparak odama geçtim. Dolaptan rahat kıyafetler çıkarıp üzerime geçirdikten sonra aşağı indim. Daha hiç kimse uyanmamıştı bende kahvaltı hazırlamaya karar vererek mutfağa geçtim. Tam buzdolabına yönelecektim ki kapının çalmasıyla olduğum yerde durdum. Sabahın bu saatinde kim gelirdi ki?

Mutfaktan çıkarak dış kapıya doğru ilerledim. Gözlerim vestiyerde duran silaha kaysa da bundan vazgeçerek kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm kişilerle gözlerimi devirip içimden sabır çektim. Sanırım bunlar Berke'nin peşini bırakmayacaktı.

"Merhaba biz Berke ile konuşmak için gelmiştik de evde mi?"

"Bu saatte mi? Hem ben size Berke'den uzak durun dediğimi hatırlıyorum."

"Lütfen oğlumuzla aramıza girmeyin." diyerek gözlerini evin içinde gezdirmeye başladı.

"Oğlum mu açıkçası oğlunuz olduğunu sanmıyorum çünkü benim bildiğim oğlunuzun olması için önce ona sevgi vermeniz gerekiyor öyle değil mi?"

Tam konuşacağı sırada arkamdan Berke'nin sesi gelmişti.

"Gece ne oluyor kim geldi?" Kapının önünden çekilerek Berke'nin önünü açtım.

Berke kapının önüne gelerek konuşmaya başladı.

"Sizin ne işiniz var burada?"

"Seninle konuşmaya geldik birkaç dakika dışarı gel."

"Ne konuşacaksınız ha konuşmak dediğiniz aşağılamak mı yoksa."

"Sen nasıl konuşuyorsun lan ailenle."

Karşımda duran adam elini kaldırıp Berke'ye vuracağı anda elini tutarak onu durdurdum. Berke'ye baktığımda başını önüne eğmiş babasının ona vurmasını bekliyordu. Ona kendini korumuyor diye kızmıyordum çünkü neler yaşadığını biliyordum her ne kadar büyümüş olsa da çocukluktan kalan travmalarını atlatamıyordu.

Sinirle tuttuğum kolu bırakıp baba kelimesini hak etmeyen şerefsize döndüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun lan senin o elini kırarım seni gebertir köpeklere yem ederim. Duydun mu beni? Hangi sıfatla el kaldırıyorsun, kimsin ki sen ha, baba olmayı başaramamış bir piçten başka bir şey değilsin. Şimdi defolun gidin buradan bir daha sizi gözüm görmesin."

SAYENDEYİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin