kaybedilenler ve kazanılması gerekeler

44 7 7
                                    

...

"Ah sonra McGonagall hepimize tam 1 ay süren bir ceza verdi! Aslında korkunçtu ama şu an sadece gülüyorum anımsarken" Sirius gülümsemekten  gözlerinde biriken yaşları eliyle sildirdiğinde bulunduğu durumdan oldukça memnundu. Remus'un evinde geçen başka bir gündü. Son 1 haftadır aralıksız sürekli ya evine gidiyor ya da 'acil bir durum' olduğunu belirten mektuplar yazarak Remus'un gelmesini sağlıyordu. Hiçbir anını onsuz geçirmesine izin vermeyerek zehirlenmiş zihnini yeniden kendisiyle doldurmaya çalışıyordu.

Şimdi ise saat gece 11 sularına gelirken o, Remus ve Tonks Remus'un küçük salonunda oturmuş sohbet ediyorlardı. Aslında daha çok Sirius konuşuyordu. Israrla geçmiş anıları seçiyor ve kızın yüzündeki rahatsız ifadeden haz alıyordu. Remus ise komik olanlara gülüyor Tonks'un gülmediğini fark edince duruyordu.

"Eminim hepsi çok keyiflidir Black fakat saat biraz geç oldu. Bizim uykumuz geldi, değil mi canım?" Tonks'un sert sesi odayı doldurduğunda bir sessizlik oluşmuştu. Elini Remus'un bacağına koymuş onaylamasını bekliyordu. Sirius kızın yüzündeki değişiklikleri fark ediyordu. Moody bundan bahsetmişti. Tonks yavaş yavaş enerjisini kaybediyor olmalıydı. Büyü onu etkisi altına alıyordu. Remus ise oyuncak bebek gibiydi. Bir kolundan Tonks bir kolundan Sirius tutmuş kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlardı.

"Evet aslında biraz yorgunum dolunay yaklaşıyor" Remus'un sesi Tonks'a göre daha naifti. İki tarafı kırmak istemiyor ama Tonks'u incitmekten daha çok korkuyor gibiydi. Aslında kibar bir şekilde kovulmuştu Sirius. Gücenmemeye çalışıyor, Remus'un pis bir büyünün altında olduğunu kendine sürekli hatırlatıyordu. Ama bazen hele ki kız ona dokunduğunda, öptüğünde gözüne biriken yaşları engellemek çok zordu.

"Ah doğru Aylak benim hatam kusura bakma. Teklifim hala geçerli. Dolunayda yanında olmak isterim. Eskisi gibi" ayaklandığında kurduğu cümle mor saçlı kızın beyazlamasına sebep olmuştu. Remus orada olmasa Sirius'a bir lanet atacak gibi bakıyordu.

"Sirius tehlikel-

"Buna gerek yok Black. Zaten artık iksir var. Remus oldukça uysal bir kurt" Tonks gülerek kollarını Remus'un boynuna sardığında Remus'un lafının kesilmesinden kaynaklı düşen yüzü Sirius'u üzmüştü. Onun kafasının karıştığını tahmin ediyordu. Moody Remus'un zihninin kontrolünün kendi elinde olmadığını ama Sirius her yakın olduğunda kafasının karışabileciği gibi bir şeyler söylemişti. Remus gibi ne istediği ve ne yaptığı daima belli olan biri için zor olmalıydı. Bunu bilmek Sirius'un Tonks nefretini arttırıyordu.

Yanıt bekleyerek Remus'a baktı. Hayır gelmeni istiyorum dese şu an elinden tutup Remus ile giderdi bu evden. "Aslında öyle iksir gerçekten etkili Sirius. Yine de teşekkür ederim" belli bir duraksamadan sonra kısık bir sesle konuşmuştu Remus.

Tabiki de Tonks'u onaylamıştı. Kızın yüzü sinir bozucuydu. Evet Remus'la olmak mükemmeldi ama Sirius yavaş yavaş yorulduğunu hissediyordu. 1 haftadır aralıksız Remus'la iletişim kurmaya çalışıyor ve tam ulaştığını hissettiğinde yeniden başa dönüyordu. Ergenken Remus ile flört etmek daha kolaydı çünkü Remus kendi kararlarını veriyor, Sirius'a boş gözlerle bakmıyordu.

"Tamam peki. Ben gidiyorum, iyi geceler" ikiliden sessiz bir iyi geceler dönütü almış o giderken oturdukları yerden kalkmamışlardı bile.

Artık ılınmaya başlayan havayı derince içine çekmiş ve daha fazla durmayarak kendi evine cisimlenmişti. O ikisinin başbaşa evde kaldıklarını bilmek, sevişip öpüşeceklerini düşünmek Sirius'u deli ediyordu. Kendi büyük ve sessiz evine geldiğinde Harry'nin bir an önce dönemi bitirmesini diledi. Ev öyle sessizdi ki Sirius'un canı sıkılıyordu. Yalnız olmayı hiçbir zaman sevmezdi, Azkaban'dan sonra ise yalnız kalmak artık onu korkutan ve huzursuz eden bir şeydi.

the black dog - wolfstar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin