Vanessa gittikten sonra babam, Kellsey ve Chole ile baya zaman geçirdik.
Doktor - yani amcam- babamları artık yeterli diyerek dışarı çıkarmıştı.
Şimdi tam karşımda ki duvarı izlerken Drew'u bekliyordum.
Ondan bir şey isteyecektim. Yapacağından emindim, ama isteyerek yapar mıydı onu bilemem.
Tam o sırada kapı gürültüyle açlılmıştı.
Tabii ki Drew.
Drew odaya girer girmez gözleri herşeyi es geçerek beni buldu.
" Drew?" dedim ona büyük bir hayranlık ve özlemle bakarken.
" Dolunay Surat?" dedi o da bana aynı şekilde bakarken.
Hemen yanıma gelerek beni kendine çekerek sıkıca sardı. Kollarımı hemen ona dolamıştım.
" Bir daha beni bırakma." derken sesi yalvarır gibi çıkmıştı.
" Bir dileğim olsun isterdim." dediğimde gülerek beni bıraktı.
" Sen beni oyuncağın falan mı sandın?" dedi ama hâlâ gülüyordu.
Bunu bile özlediğini görebiliyordum.
" Dileğimi gerçekleş-"
" Söyle!" dedi lafımı bölerek.
" Türkiye'ye gitmek istiyorum. Hem de bu sefer sağlıklı bir kalple." dediğimde yüzü endişeyle kaplanmıştı.
" Kapalı alan korkun var, Dilsiz Kız."
Sinirlendiğimi hissediyordum," Ben artık konuşabiliyorum ama sen sürekli bana Dilsiz Kız diyorsun farkında mısın?" dedim sinirle.
" Alışkanlıklar kolay bırakılmaz, Dilsiz Kız." dedi.
" Ee gitmeyecek miyiz?" dediğimde tam bir şey diyordu ki onun lafını böldüm.
" Hem bu sefer babamlara da haber vereceğim onlar da gelsin. Hem sen bana ' sen bana deseydin seni götürürdüm!' demedin mi?" diyip gözlerimi kırpıştırdım," ben de diyorum işte. Götürmeyecek misin, avcı? Yani ama sen, ' yok ben gelmiyorum, seni Ethan götürsün dersen de ol-"
" Öyle bir şey olmayacak! Ben götürürüm!"
Sinirli sesiyle kahkaha attım. Gözleri her zaman ki gibi gülüşüme takıldı.
" Biliyordum." Aklımda ki o şüpheyi hemen dile getirdim tabii. " Ve Lucas orada olmayacak!"
Güldü. Ben onun gülüşüne takıldım. Ayrıca Lucas'ın gelmemesi konusunda ciddiyim. Son zamanlar da nereye gidersek gidelim hep peşimizdeydi. Gına gelmişti artık.
" O olmaz işte. Senin yanında olamadığım zamanlar da seni o koruyacak."
Şaşkınlıkla ona baktım. " Sen beni kendi kuzenin den bile kıskanırken, Lucas'ın yanına ciddi ciddi bırakacak mısın?"
Huzursuz ve keyifsizce önüne döndü. " Bunu her ne kadar istemesem de seni koruması gerek. Türkiye' de neler oluyor son zamanlar da. " derken sesi hâlâ keyifsizdi.
" Tamam da sen biye benimle olmuyormuşsun? Beni sen gayette iyi koruyabilirsin?" güldü. " Seni koruyacağım dan şüphen olmasın, Dolunay Surat. Bu sadece bir önlem. Belki acil bir işim çıkar ve Amerika'ya dönmek zorunda kalabilirim?" durdu ve derin bir nefes aldı. " Ve sen gelmek istemezsin o yüzden seni o zaman o koruyacak."
Amerika'ya ben oradayken geri döner miydi?
" Ben oradayken beni bırakıp Amerika'ya gelebilir misin?"
" Hayır. " tereddütsüz konuşmuştu. Zaten yalan söylemediği için şüphe etmedim. " Sen zaten gelecek olsan gelirdin. Sen orada kendin için kalacaksın. Eğer bana kalırsa seni yanımdan bile ayırmam. Ama malum," diyip bana döndü. " Kan ve ölüm sevmiyorsun." son kısmı büyük bir alayla söylemişti.
Resmen benimle dalga geçiyor!
Elime aldığım yastığı direk ona attım. Burnuna çarpan yastık hemen yere düşmüştü. O ise sanki bir şey olmamış gibi hâlâ bana alayla bakıyordu.
" Drew?"
" Efendim?" dedi hâlâ gözleri bendeyken.
" Sen taştan mı yapıldın?" Bunu ciddi ciddi sormuştum. " Yastığı elime alırken benim bile elim acıdı. Sen nasıl bir şey olmamış gibi duruyorsun, vicdansız!" dediğimde kahkaha atarak beni kendine çekti.
" Yastık ağır değildi, Dolunay Surat. Sadece sen yani bir kutuyu bile ağır bulan kişi için fazlaydı."
" Sen niye benimle dalga geçmeden konuşamıyorsun?"
Güldü. Benim yanımdayken hiç kimsenin yanında yapmadığını yapıp gülüyordu.
" Biz Türkiye'ye gidecektik değil mi?"
Heyecanla ona baktım. " Gidecek miyiz?"
" Senin istemen ile zaten olmuştu."
Bekle beni Türkiye bu sefer hasta değil sağlıklı bir kalple geliyorum!
*****
Evettt. Buna da bayadır bölüm atmıyordum.
Nasılsınız????
Bir dahaki sefere görüşürüzz
İyi günlerrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ötanazi Okulu 5
ActionArkadaşlar selam ötanaziye bağlandım diye bu kitabı yazıyom. İyi okumalarrr