Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
happy at last'
🤍
Bugün o gündü. Bugün, hayatını gençliğinden beri sevdiğin adama, seni bir bütün hissettiren adama, en kötü ve en iyi anlarında yüzüne bir gülümseme kondurabilen adama, ama en önemlisi de; en iyi arkadaşına adayacaktın.
Uzun süre düşündükten sonra düğünü yazın yapmak istediğiniz için açık hava teras ve boğaz manzaralı bir otelde, Çırağan Sarayı'nın yakınında yapmaya karar vermiştiniz.
Gergindin, donup kalabileceğin, ağlayabileceğin ve makyajını mahvedebileceğin konusunda gergindin; bugün ona olan sevgini göstereceğin gün olduğu konusunda gergindin.
Cesaretli bir kadın değildin, daha çok sessiz ve utangaçtın. Kerem'in ve senin tüm arkadaşlarının ve ailesinin orada seni izleyeceği düşüncesi seni kaygılandırıyordu.
Pek çok magazin ve haber sayfası da anlaşma dahilinde görüntü çekebilmek için sizinle olacaktı, bu yüzden hiçbir şeyi mahvetmek istemiyordun.
Atladığın şey, Kerem'in de en az senin kadar gergin olduğunu bilmemendi. Elleri terliyordu, ileri geri yürüyordu, boğulma hissi yüzünden kravatını tekrar tekrar çözüp yeniden bağlıyordu.
Senin nasıl tepki vereceğinden korkuyordu.
İkiniz de birbirinizi karşılıklı olarak sevdiğinize bütünüyle inanıyordunuz, sadece gerginlik ve adrenalin dalgaları bedenlerinizi ele geçirmiş durumdaydı.
Yanındaki arkadaşının gözleri dolu dolu olup seni izlerken makyöz elindeki ruju senin dudaklarında son kez gezdirdi.
Arkadaşın, "Kerem'in yerinde olmak isterdim, o kadar güzel oldun ki..." diye mırıldandığında amacı sana iltifat etmekti, ancak bu, gözlerinin dolmasından başka bir işe yaramamıştı.
Ablan masadaki peçetelikten bir tane koparttı, ucunu fazla sert olmayacak şekilde büktü ve yaşla dolan göz pınarlarında gezdirdi. "Y/n, makyajın akacak," dediğinde başını salladın ve derin nefes alarak kendine gelmeye çalıştın.
Kısık bir sesle "Keşke annem ve babam da burada olsaydı," dedin.
Ablan, yalandan bir kızgınlıkla "Seni bu halde görselerdi ne kadar kızarlardı bir düşünsene! Ağlamayı kes, bugün evleniyorsun sen güzelim benim," dedi. Sesi seninki kadar titrekti.
