Arkadaşlar merhabaaaa
(Üzerimde kitabı silicem diye diye yeni bölüm atan Aşık olunca yazarı malliği var hjhjh)
Hayatımdaki bulutlu hava dağılmış, güneş her zamanki yerini almış gibiydi. Bunca yıl hissetmediğim huzur vardı içimde.
Ve bunun sebebi oydu, Murat...
Yılların özlemini çıkarmak ister gibi birbirimize sarılırken onunla sonsuza dek böyle kalmayı diledim. Hep güneşli, hep Muratlı bir hayatda.
Ama bir gün güneş elbet bulutların arkasına saklanır...
"Deniz boğuyorsun," diyen bir sesle gözlerimi yavaşça açtım. Murat'ı gerçekten boğduğumu anladığımda hemen kollarım gevşemeye başladı.
"Oğlum iki dakika dram yaptırmıyorsun Valla." diyerek geri çekildim. Gülerek yanağıma öpücük kondurduktan sonra bu kez o bana sarıldı. Boğmadan tabii.
Saçlarımın kokusunu içine çekerken gülümsedim.
Hep böyle sarmaş dolaş kalsak olmaz mı?
"Murat," diye fısıldadım kollarının arasında. "Uykum geldi." dediğimde hamurdanarak geri çekildi.
"Kızım iki dakika dram yaptırmıyorsun." dediğinde gülerek ayağa kalktım.
Murat ayağa kalkarak eve göz gezdirmeye başladı. "Evet Deniz hanım," dediğinde yüzünde alaycı bir ifade vardı. "Burada toplam on bir oda var, hangisinde kalmak istersin?" dediğinde gözlerimi irice açıldı.
Oha, on bir mi?
"Senin odan nerede?" dedim etrafa bakarken. Alayla kaşlarini çattı "Benim odam ha," dediğinde gözlerimi devirdim.
Arsız Murat is back!
"Senin odana yakın bir odada kalmak istiyorum." dedim.
"Hmm," diye bir ses çıkararak bana yaklaşmaya başladı. Iyice yaklaşarak bir tutam saçımı alıp okşamaya başladı. "Emin misin, benim odamda da kalabilirsin mesela," dediğinde tatlı tatlı gülümsedim ona.
Derin nefes alarak "Murat," dediğimde "Hı," gibi ses çıkararak üzerime eğildi. Elleri hâlâ saçlarımı okşarken kahverengi gözleri dudaklarımda oyalandi.
Ayak uçlarımda biraz yükselerek bende ona yaklaştım. Her an bir birimizin dudağına yapışacak gibi dururken bakışlarımı gözlerine çıkardım ve "Siktir git." dedim.
Gözlerini kapatarak "Ya sabır," dediğinde kahkaha attım. Küfür etmem onu o kadar sinirlendiriyordu ki anlatamam.
"Sorry hayatim." diyerek mutfağın yanındaki odaya doğru yürüdüm.
Arkamdan "Neyim?" diyen sesini duyduğumda güldüm ve "Hayatım," diyerek tekrarladım.Çok iyi duymasına rağmen "Duyamadım," diyerek dalga geçmeye başladı. Ona doğru dönerek geri geri gitmeye başladım.
Kollarımı iki yana açarak yüksek sesle "Hayatım, her şeyim canım." dediğimde gülümsedi.Arkamı dönerek odanin kapısını açtım. Beyaz ve pembenin kapladığı güzel bir odaydi. Ve en önemlisi bahçeye çıkacak kapısı vardı. Duvarın tümünu kaplayan aynadan dışarıda yağan yağmuru izlemek insanın içinde çiçekler açıyordu. Hemen gidip aynalı kapıyı açıp havayı içime çektim. Başımı kaldırıp gözlerimi kapattığımda yağmur hafiften yüzüme vuruyordu.
Derin nefes alarak arkamı döndüm ve kapıya yaslanıp beni izleyen Murat'a baktım. "Ben burada kalabilir miyim?"
Hafif tebessüm ederek "Istediğin odada kalabilirsin." dedi. Ona tebessüm ederek baktığım zaman arkasını döndü ve yürümeye başladı.
"Sonra yanıma gelip de 'Çok korkuyorum Murat seninle uyuyabilir miyim' deme." dedi alaycı bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık olunca
AventuraBen her gün denizde boğulmaya geldim.... Deniz'in gözyaşlarında boğulmaya