Ölümsüzlük
kitapların kanlı sayfalarındaki satırlarda gizli olduğunu söyledi kulağıma usulca,ürktüm
ve ekledi;
aşk,ölümsüz değildi.
En sonunda buldum.
Kanlı sayfalar,
ben ve ölümsüzlük...
Kitap kırmızılaştı,
daha da korktum.
Ölümsüzlük;
kitapların kanlı sayfalarından birini açıp okumamı istedi kulağıma usulca.
Yalvardım,
haykırdım,
Korkakça ağladım!
Işıklar söndü,her yer bembeyaz
insan değildi o,kanlı bir yobaz.....
Rüyasında gördüğü döngünün içine gitmek istedi bir anda!Sessizce bekledi.Su içmek için ayağa kalktı ve sürahinin olduğu yere doğru yol aldı.Suyu içerken rüyasındaki kitap aklından çıkmıyordu.Kanlı bir kitap görmüştü ama o kitaptaki kan başka birini anlatıyordu.Son zamanlarda okuduğu kitapların hiçbirinde kırmızı renk tonuna yakın renk bile yoktu.Kanın kitaba bulaşmasını yadırgadı.Üç gündür bu rüyayı aralıksız görüyordu.Telefonu eline alıp arkadaşı Sinan'ı aradı.
''Alo Sinan rahatsız ediyorum kusura bakma lütfen''
''Hayırdır,kötü birşey yoktur umarım?''
''Üç gündür aynı rüyayı görüyorum ve açıkcası biraz tedirginim.''
''Hayırdır inşallah''
''Yüzünü göremediğim garip ve bir o kadar da tuhaf sesli adam,kanlı bir kitabı
açmamı istiyor''
''Hadi ya''
''Ve ağlıyorum da''
''Sakın korkma,rüya seni tesiri altına almak ister,buna sakın müsade etme!''
''Bu rüyanın içinde iyilik namına hiçbir belirti yok ama Sinan!''
''Rüyaları iyi yorumlarsan iyi olur derlerdi eskiden,rüyanı iyi olarak düşünmeye
çalış''
''Çok zor ama!''
''Yarın detaylı konuşuruz şimdi çalışmam gerekiyor!''
''Tamam hadi çalış,yarın ararım,iyi geceler dostum iyi geceler.''
''Sana da iyi geceler.''
Saate baktı ve saat her zamanki gibi 04:07'yi gösteriyordu.Yüzüne hafif bir tebessüm dokundu.Nereden geldiği belli olmayan ama aklını başından alıp uzaklara götüren bir tebessüm.Hunharca gülmeye başladı,gülmenin şiddetini arttırdı.Bu arada bir doktor elinde iğne İle birlikte içeri girdi,hemen ardından hemşirede içeri girdi.
''Dinlenme vakti Faik!''
Faik,iğneyi yedikten sonra sakinleşti ve uyku moduna geçti.
Hergün doktorlar bu saat diliminde iğne vuruyorlardı.Faik,tımarhanede yatan 38 yaşında aklını kaçırmış hastadır.Kendisine Faik denilmesini istemektedir.Doktorlar da kendisine Faik ismiyle hitap etmektedir.Hergün sabah kendi deyişiyle telefonla doktoru arar -kendisine telsiz verilmiştir- arkadaşıyla konuşurmuş gibi derdini,mutluluğunu,aklına gelen yeni fikirlerini anlatır.Doktarlar ise arkadaşıymış gibi kendisiyle konuşur.Bazen yumuşak bir dil ile bazen de sert bir dil ile arkadaşına kızmış numarası yapan arkadaş misali.Doktorlar hastanın iyileşme gibi bir durumun söz konusu olmadığını,ruh akıbetinin mucize dışında farklılık göstermeyeceğini bildiriyordu.Ailesi de Faik'le bağını koparmış uzun bir süredir ziyaretine gelmiyorlardı.Takvim 2014'ün sonlarını gösteriyordu.Doktorlar Faik'in tımarhaneye nasıl düştüğünü ve bu duruma hangi sebepten ötürü geldiğini bilmiyorlardı sadece tahminde bulunuyorlardı.Faik ile güzel bir şekilde ilgileniyorlardı.Faik'in Tımarhanedeki diğer delilerden farkı ise doktorlar ve bakıcılar Faik'e iyi baksınlar diye tımarhaneye her ay belli bir meblada -hiç de az sayılmayacak kadar- para gönderiyordu...
Rekabetin olduğu dünyada birileri galip gelir birileri mağlup olur.Galip gelen herşeyin bittiğini düşünür,mağlup olan ise pes etmeye doğru yol alır.Ama mağlup olan pes etmeyip daha güçlü bir şekilde yol almaya çalışırsa o zaman ne rekabet kalır aralarında ne de husumet!
🎭🎭🎭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK ÇIĞLIKLARI
Genel Kurgu...zamanında yaşamış olduğu ; ailevi meselelerini, aşk döngüsünü, arkadaş çevresine olan hasret ve nefretini, ve tüm olayların bulmacasını çözmeye çalışan, çözdüğü bulmacada kaybolan Şehmuz'un dünyasını anlatan muazzam bir roman diyebilir miyiz? ...