KALP ÇIKMAZI

6.BÖLÜM

Aslında yeni bölüm dün akşam gelecekti ama yazdığım bölüm dün silindiği için bugün yeniden yazdım. Gecikme için kusura bakmayın.

Sizi daha fazla bekletmemek için hızlı yazdım, o yüzden mantık hataları, yazım yanlışları vs. Fazla olabilir. Kusura bakmazsın umarım. Şimdi sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Oy ve yorumlar sizden 📸🎀🎀

~Keyifli Okumalar~

Yarım Saat Önce

Asansörün içinde ki dört kişi aniden gözlüklerini ve şapkalarını çıkarttı. Karşımda Yiğit, Semih, Umut ve Emre'yi beklemiyordum istihbarata ki ekibim tam karşımda duruyordu. "Si- siz " Heyecandan kelimelerimi doğru düzgün seçemiyordum. "Bu nasıl olur, " Diye fısıldadım. Çünkü istihbarat bizleri farklı ekiplere dağıtmışlardı.

"Kalbinden ne geçiyorsa onu yap Nehir, kimse sana zorla bir şey yaptıramaz. " Umut'un kurduğu cümleyle gözümden bir yaş aktı.

"Kararın ne olursa olsun biz hep seninleyiz. " Emre'nin de bana destek vermesi gözlerimde ki yaşların daha çok akmasına neden olmuştu. "İyi ki varsınız."bir hıçkırık dudaklarım arasından çıktı, Yiğit'in bana sarılmak için adım attığını görmemle asansörün köşesine daha çok sindim. Birinin bana sarılmasından rahatsız oluyordum. Yiğit bu hareketimi fark ettiği gibi kendine kızarak arkaya doğru geriledi.

"Alışkanlık." Küçük bir açıklama yaparak tekrar bana döndü. "Plan nedir Nehir?"
Demesiyle elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Kendimden emin bir şekilde konuşmaya başladım. "Aras'a ihanet etmiyecem onu istihbarata satmıyacam." Dedim.

"Yani istihbarata ihanet edecez. " Semih'in söylediğine hafifçe başımı salladım. "Yiğit sen keskin nişancı olarak hastane çatısına çık, Semih, Umut ve Emre benimle birlikte olacak. " Dedim. Kaybedecek zaman yoktu.

"Bir sorun var? " Emre'nin meraklı bakışları bana döndü. " Hava Köseoğlu keskin nişancı olarak hastane çatına çıktı. " Emre'nin söyledikleriyle nutkum tutuldu. Hava Fransa'dan dönmüş müydü? Bunu şu an sorgulayamazdım, sakin bir zaman da Hava'yla konuşacaktım.

"Yemin ederim bu kız gözüme girdi. " Yiğit'in çapkın gülüşü yüzünde büyürken sert bakışlarım ona döndü. "Sakın Hava'ya yürümeye kalkışma yoksa abim seni parçalara ayırıp !parçalarını ibreti alem olsun diye Türkiye'nin her tarafına dağıtır. " Diye onu uyardım. Herkes abimin Hava'ya nasıl aşık olduğunu biliyordu, bu beş yıl da bile Hava'nın gittiği bütün ülkeler de onu gizlice takip ettirmişti, bazen onu uzaktan bile görmek için Fransa'ya gitmişti. Hava'nın Fransada ki mekan da bir adamla dans ettiğini görmesiyle, Hava'nın elini tutan adamın bütün parmaklarını kırmıştı. En son adam kırılan parmakları yüzünden iki ay hastaneden çıkamamıştı galiba kırılan sadece parmakları değildi. Abim bunları yaparken Hava bu yaptıklarından habersizdi.

Yiğit suçlular gibi ellerini havaya kaldırdı. " Kız bundan sonra bacımdır. " Biz bu haline gülerken Yiğit hepimize ters ters bakmaya başladı. "Gülmeniz bittiyse plana dönelim. " Demesiyle hepimiz ciddi halimize döndük. Bugün herkes Aras'ı bitirmek için planlar yaptığına adım kadar emindim.

"Yiğit sen keskin nişancı olarak bir bina'nın çatı katına çık, Semih ve Umut Aras'ı koruyacak, ben ve Emre de diğerlerinin işini bitirecez. " Kendimden emin çıkan sesimle hepsi planı kabul etti. Yiğit asansörün köşesinde ki siyah çantayı bana doğru uzattı. "Lacivert ceketin çanta da, ihtiyacın olan her şey var. " Öne doğru uzattığı çantayı elime alarak ön kısmı açtım. Çanta'nın ön kısmında ki çantadan çıkan bıçağı pantolonumun arka cebime koydum. Çanta'nın arka tarafını bu sefer açtım, lacivert ceketimi çıkarttım. Lacivert renk en sevdiğim renkti, ceketimi üzerime giydim. Çanta'nın içinde ki iki silahı da belime yerleştirdim.