Hayat Bu-Bölüm 10

63 1 0
                                    

Selam gençler. Biliyorum bölüm baya geç geldi. Benimde kendime göre nedenlerim vardı. Neyse işte 10. bölüm ile karşınızdayım. Bu bölümdeki isteğim gerçekten hissederek okumanız. Yanına bir de duygusal şarkı açarsanız iyi oluyor. Medyada Beyza var. Umarım beğenirsiniz...

"Aşkım, doktor çıkabileceğimizi söyledi. Hadi hazırlan da çıkalım."

"Tamam aşkım. Hemen geliyorum." diyerek üstümü giyindim. Daha sonra Kübra ile aşağı inmeye başladık.

Doktorla konuştuktan sonra hastaneden çıktık. Karnım da açtı. Önümüzde büfe vardı. "Aşkım, gel şurada birşeyler yiyelim." dedim.

"Tamam aşkım, nasıl istersen."

Büfeye girdikten sonra bir masaya oturduk. Kübra' nın bir endişesi vardı sanki. Ama pek anlayamadım. Belki küçük olaylardır diye rahatsız etmedim.

İsteklerimizi garsona söyledikten sonra Kübra' nın gözlerine bakmaya başladım. O da kafasını kaldırıp bana bakmaya başlayınca gülümsedi. Biraz bakışmadan sonra yüzü biraz buruştu gibi sanki.

Tam ne olduğunu soracakken garson yemekleri getirdi. Belki yemek yerse düzelir düşüncesiyle birşey demedim. Kesin birşey vardı ama içimden pek sormak gelmiyordu. Sanki kötü birşey olacak gibiydi.

Yemeklerimizi yavaş yavaş yemeye başladık. Birbirimize baka baka yiyorduk. Tatlı dudaklım benim. Ne kadar şirin yiyordu. Tamam abartmıyım neyse.

Yemeklerimizi yedikten sonra hesabı istedim. Hesap geldikten sonra elimi cebime soktum. Hiç para yoktu ulan !!

Parama ne oldu ya şimdi. Benim cebimde vardı para. Kıza ödetmekte ayıp olur ya. Yapacak birşey yok. Utanmak para vermiyor. Mecbur isteyeceğim.

"Şey, aşkım cebimde hiç para kalmamış." diye çıktı ağzımdan. Bi anda gülümsedi. Niye böyle tepki verdi ki bu.

"Pardon aşkım ya, paran düşer felan diye ben almıştım." Oh be. Neyseki boşa gitmemiş. Paramı alıp hesabı ödedim. Daha sonra da dışarı çıktık.

"Aşkım, biraz sahilde gezelim mi ?"

"Tabikide kocacığım, neden olmasın ?" diyerek gülmeye başladı. Bende gülümseyerek yanağına bir öpücük kondurdum.

Yavaş yavaş sahile doğru ilerledik. İlerlerken birbirimize herzamanki aşk dolu bakışlarımızı atıyorduk.

Sahile geçtikten sonra sol kolumu öne doğru uzattım. O da kolunu uzattı. Kol kola yürümeye başladık.

Herzamanki hayalimi gerçekleştirmek istiyordum bugün. Biraz sahilde gezdikten sonra banka oturduk. Kulaklıklarımı çıkarıp aşk dolu bir müzik açtım.

Bi kulaklığı kendim taktıktan sonra bi kulaklığı ona uzattım. Ellerimizi birbirine uzatıp gözlerimizi birbirine yaklaştırdık. Gözlerime öyle güzel bakıyordu ki. Ona sessizce seni seviyorum dedim.

O da bana seni seviyorum dedi. Hayallerimin kızı önümdeydi ve birbirimizi delilerce seviyorduk işte.

Burnumuzu birbirine değdirdikten sonra kendimizi şarkıya kaptırıp birbirimize aşk dolu bakmaya başladık.

Sonra da dudaklarını dudaklarıma değdirip çekti. Bende aynısı gibi yapmaya çalışırken beni sımsıkı tuttu ve uzun bir öpüşme sahnesi yaşandı.

Öpüşmeden sonra banktan kalkıp sahilde yürümeye başladık. Bir elini tutuyordum. Güzel bir şarkı daha gelince iki elini tutup yolun ortasında gözlerine bakmaya başladım.

Zaten bozuk hava yerini yağmura bıraktı. Herhalde insanlar tahmin etmiş olmalı ki sahilde çok insan yoktu. İşte duygusal an budur.

Kalbim yerinde duramıyordu sanki. Öyle heyecanlanmaya başlamıştım ki. Tekrar olan yakınlaşmada kendimi hiç zorlamadım ve direk yakınlaşmaya bıraktım.

Hayat BuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin