Selam beyler bayanlar. 12. bölüm ile karşınızdayım. Hikayemi okuyan herkese çok büyük teşekkür ediyorum. Gerçekten mutlu oluyorum hikayemin okunduğunu görünce :)) Uzatmadan başlıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Medya: Major Lazer & Dj Snake - Lean On
-"Bence gitme kardeşim. Bu kadar acı çektiren insanlar bu kadar çabuk affedilmez."
-"Bence git elini vur masaya uraşamam sizle de gel."
-"Ya dalga geçme işte ciddi bişe konuşuyoruz şurda."
-"Peki tamam siz bilirsiniz. Birdaha mükemmel esprilerimden etmem yani."
-"Ya tamam atar etme. Hiç uğraşamam şimdi."
Olcay sert bir şekilde Can' a baktı. Yahu bu ciddi anda espri etmeye çalışıyor. Bi sus artık. Senin soğuk esprilerin istenmiyor !
Amaan. Neyse ne. Şimdi düşünülecek şey bu mu ? Daha ciddi işlerim var. Gitsem mi gitmesem mi ?
Yahu ne kadar güzel aklımdan çıkarmıştım ailem olacak insanları. Nerden çıktı şimdi bu özleme işi ?
-"Bence bi git derim ya. Ne olacaksa olsun ne diyim. İstiyorsan bende gelirim. Gerçekten merak ediyorum ne edeceklerini." dedi Olcay.
Aslında gerçekten gitsem ne olacaktı ki. Bende merak etmiyorum deil ne edeceklerini. Bencede en iyisi gitmek ya.
"Hadi Olcay gidiyoruz."
Üstümüzü giyindikten sonra Can' ın gelme istekleri arasından kapıya ulaştık. Can' ı almanın pek iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Hazır ciddi olmuşken güldürür beni felan uğraşamam.
Kapıdan çıktıktan sonra hızlı adımlarla yürüyerek eve çabucak yaklaştık.
Evden pek ses çıkmıyordu. Evin kapısına yaklaşıp tıklattım. Yanlız kimse gelip kapıyı açmadı. Birkaç kez daha tıklattım fakat hiç ses gelmiyordu.
Bende kapıyı açarak içeri girdim. İçerisi çok karanlıktı. Bende oturma odasına doğru ilerlemeye başladım. Olcay da arkamdan geliyordu.
Perdelerin hepsinin kapalı olduğunu farkettim. Bu yüzden bu kadar karanlık olmalı. Bende odayı aydınlatmak adına perdeye doğru ilerledim. Perdeyi açtığımda odayı güzel ve loş bir ışık sardı.
Arkamı döndüğüm anda patlayan konfetilerin sesini duydum.
Noluyor demeye kalmadan arkada çalan şarkının eşliğinde annemin ve babamın bana sarıldığını farkettim.
"Geleceğini biliyordum oğlum. Biz bir hata ettik fakat düzeltebiliriz. Bizi kırmadığın için saol oğlum."
Noluyor be ?! Ben buraya affetmeye gelmemiştim tabikide. Elimle onları yavaşca geriye ittim ve kendimi geriye çektim. Konuşma sırası bendeydi.
"Hop ! Noluyor be. Bi durun bakalım. Benim buraya affetmek için geldiğimi kim söyledi. Yok öyle birşey. Gelmemin tek sebebi merak. O yüzden yavaş olun."
"Neden oğlum niye böyle yapıyorsun ? Pişmanız işte."
"Pişman mısınız ? Gerçekten mi ? Ay ne kadar duygulandım. Şu an içimden size doya doya sarılasım var."
"Oğluşum, yiğidim neden böyle ediyorsun ? Biliyorsunki benim hiçbir suçum yok. Bana yapma bari lütfen canım çok yanıyor."
"Anne çok üzüldüm gerçekten. Ne kadar duygulandırıcı. Canın yanıyor öylemi. Babam beni reddettiğinde de yansaydı ya canın anne. He söylesene !"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Bu
Novela Juvenil"Dost, kara günde belli olur." demişler. Arkadaş dediğiniz mutlu günlerinizde hep yanınızdadır. Peki ya kara gün dediğimiz günlerde yanı başınızda olan insanlar var mı ? Kardeşlik herşeyden önemlidir. Gerçekten bir kardeşiniz olduğunu düşünüyorsanız...