(Bölüm üzerinde ciddi deişiklikler yaptım.) Selam gençler. 7. Bölüm ile karşınızdayım. Okuyan herkese teşekkür ederim. Medyada hikayemize bugün katılacak olan yürekli Erdem var :)) Uzatmadan başlıyayım...
"Tamam kardeşim, tamaam, oldu tamam, biz sahilde biraz dolaşalım gelecez. Ya aşkım bizimkiler sinemaya çağırıyor. Gider miyiz ?"
"Gideriz aşkım ya, iyi de olur."
"Tamam aşkım sen istersinde gitmez miyiz ?"
Tamam tamam konuyu baştan alıyorum. Kübra' nın bana aşkım dedikten sonra benden hoşlandığını anladım. Tabikide gene benim romantikliğim tuttu, her kız gibi Kübra' nında güzel bir çıkma teklifi istediğini biliyordum.
Güzel bir plan yaptıktan sonra uygulamaya koyuldum. Herşey yerli yerinde olduğu için çıkma teklifi harika olmuştu. E yani bir gece boyunca bu teklifi düşündüm. Harika olsun bir zahmet.!!
Tabikide bu kadar güzel bir çıkma teklifini tanımadığım bir insana bile yapsam kabul eder. Ama anlatmayı düşünmüyorum. Çalarsınız siz şimdi!! Kübra da büyük bir mutlulukla kabul etti.
Teklifimi kabul etmesi beni çok mutlu etmişti. Dünyanın en mutlu insanı olmuştum. Normal bir annenin veya babanın yerini tutamasada benim ailem olan kişilerin yerini tutacağına inanıyorum. Tabikide yeni aile üyelerim arasında Olcay ve Can da var.
Sonuçta ailem olacak insanların normal olmadığını gördünüz. Eminim ki Kübra beni en ufak hatamda terk etmez.
Günler geçtikçe aramız daha iyi oldu. Kübra' ya olan aşkım günden güne artıyordu. Onun gözlerinden de bana aşkının arttığı belli oluyordu. Çok seviyordum onu.
Ve benim biricik aşkım Kübra, annemin yerini doldurmaya çalışıyordu. Bence gayet de iyi yapıyor işini. En azından terk etmeyecek.
Bizde birbirimizi özlediğimiz için sahile gitmeye karar verdik. Sevdiğim kızın yüzünü görmek, elini tutmak ayrı bir mutluluk gençler. Aşk kötüdür deyip geçmeyin. Aşk karşılıklı olunca harikadır.
Bizde öyle ağzımız kapalı, gözlerimiz aşkı konuşuyordu. Elimden gelse yanağına yapışır bırakmamda neyse.
Böyle aşık aşık yürürken telefonun çaldığını gördüm. Arayan Olcay' dı.
Olcay, Yaren, Can ve Can' ın sevgilisi bizi sinemaya davet ediyordu. Neyse gidelim bari. Kübra' m ister de ben gitmez miyim ?
Yavaş yavaş el ele sinemaya doğru giderken gözlerimi o güzelimden ayırmıyordum. Utandı heralde. Yüzümü başka yöne çevirdi. Abi bu kız beni bırakmaz ya. Gerçekten çok seviyorum onu. Beni bırakırsa gerçekten kahrolurum.
"Kübra' m, kızmassan sana birşey soracam." Aklımdaki şeyi soracaktım Kübra' ya. "Aşkım sana kızabilir miyim ben ya ? Söyle bakayım neymiş."
"Beni hiç bırakmayacaksın dimi Bitanem ?" Aslında diyeceği şeyleri biliyordum ama sormadan edemedim.
"Aşkım, Bitanem ben seni bulmuşum hiç bırakır mıyım ya bu düşünceleri kafandan at." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
Ay aşkım benim ya çok seviyorum onu. Beni teselli etmesini çok iyi biliyor. Abi kafaya koydum ben bu kızla evlenecem. Biz gene aşık aşık yürürken kenarda bir olay olduğunu gördüm.
Birkaç tane çocuk daire oluşturmuş bekliyordu. Biraz daha net baktığımda ortada birinin olduğunu gördüm.
"Ya paranı ver ya da canını !!" diyordu birisi. Yanlız çocuğun gözünde hiç korku yoktu. "Elleriniz yok mu ? Gelin kendiniz alın yiyorsa .!" Dalsa alır heralde. Genede bir yardımın hiç fena olmayacağını düşündüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/43642269-288-k113735.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Bu
Jugendliteratur"Dost, kara günde belli olur." demişler. Arkadaş dediğiniz mutlu günlerinizde hep yanınızdadır. Peki ya kara gün dediğimiz günlerde yanı başınızda olan insanlar var mı ? Kardeşlik herşeyden önemlidir. Gerçekten bir kardeşiniz olduğunu düşünüyorsanız...