24

354 61 149
                                    

Halis Ağa, Ferit'in arkasında dikilmiş ve soğuk bir şekilde ona bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Halis Ağa, Ferit'in arkasında dikilmiş ve soğuk bir şekilde ona bakıyordu. O an tüm odadaki hava aniden değişmişti. Herkes susmuş, gerilim her geçen saniye artıyordu. Halis Ağa'nın suratındaki öfke, geçmişin hesaplarını sormaya gelmişti.

"Bunu nasıl yaparsın Ferit?" dedi, sesindeki öfke titremeden çıkıyordu. "Bir iş çevirdin, hem de beni hiçe sayarak. Sana güvenmiştim!" Halis Ağa, her kelimesinde gücünü ve yetkisini hissettirerek Ferit'e doğru adım attı. "Bunun bedelini ödeyeceksin!"

Koruma odanın kapısını tıklatarak içeri girdi. Halis Ağa, hiç tereddüt etmeden başını salladı. "Götürün şunu, derhal depoya kapatın." Sözleri, soğuk bir emir gibi her köşede yankılandı.**

Ferit'in gözlerinde şaşkınlık vardı, ama daha çok öfke ve kırgınlık. Yavaşça Halis Ağa'ya baktı, bu adamın gücünü ve hakimiyetini bilse de, bu kadar alçaltıcı bir şekilde cezalandırılmak, onu sarsmıştı.

"Hayır, ben bir yere gitmiyorum," dedi Ferit, kararlı bir şekilde. Ancak korumalar hemen hareket geçerek ona yaklaştılar. Birbirlerine göz kırparak, Ferit'i zorla tutup kaldırdılar.

Halis Ağa'nın gözleri, Ferit'in her hareketini izlerken, dudakları hafifçe kıvrıldı. "Beni dinlemeyeceğini biliyordum. Ama seni böyle yapmaya mecburum. Kimse bana karşı gelmeyecek!"

Halis Ağa'nın emirleriyle, korumalar Ferit'i bahçeye doğru sürüklüyordu. Ev halkı, gürültüleri duyup odalardan dışarıya çıkmaya başlamıştı. Herkesin gözleri, Halis Ağa ve Ferit'in arasındaki gerilimle alevlenmişti. Birkaç adım sonra, Ferit'in bilekleri sıkıca tutulmuşken, Seyran, her şeyin hızla kontrolden çıktığını fark etti. Gözleri büyümüş, kalbi hızla çarpmaya başlamıştı.

Seyran, o an kendini kaybetmişti. Ferit'in başına gelen bu kadar acı verici durumu izleyemezdi. Onu orada, o soğuk ve karanlık depoya kapatmalarına asla izin veremezdi. Hızla koşturarak Halis Ağa'ya doğru ilerledi ve ellerini dua eder gibi açtı. "Lütfen, Halis dede... Ferit'in bir suçu yok," diye yalvardı.

Halis Ağa, Seyran'ın gözlerindeki çaresizliği ve korkuyu fark etti. Ama yine de gözlerinde sertlik vardı. "Seyran, bu işin içinde ne olduğunu çok iyi biliyorsun. Ferit'in yaptığını affetmem."

Seyran, gözleri dolarak başını salladı. "Ona inanın! Ferit sadece işini yapıyordu. Ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. Lütfen onu bırakın!"

Koruma, Seyran'ın müdahalesine rağmen Ferit'i daha da sıkı tutuyordu. Ferit, gözlerinde bir şeylerin değiştiğini hissediyordu. Seyran'a bakarak, sessizce ona göz kırptı. Ama yüzünde öfke değil, yalnızca bir çaresizlik vardı. "Seyran, bunlar bizim savaşımız değil," dedi.

Seyran, Ferit'in söylediklerini duyduğunda kalbi bir an için duracak gibi oldu. Ama hala umudu tükenmemişti. "Bunu yapamazsınız, Halis dede!"

Yabancı Adam/SeyferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin