Zincir-Bölüm 8

65 4 1
                                    

#Multimedya-Arya Yelen#

-Bu kadar yeter. (deyip telefonu kapattım)

-Biraz daha konuşsaydık?

-Bu kadar yeter dedim. 

Arkamı dönüp sert adımlarla odadan çıktım. Otelden çıktıktan sonra taksiye atlayıp uçuruma gittim. Biraz hava almam gerekiyordu. Uçurumun kenarına gidip oturdum. Bacaklarım aşağı doğru sarkıyordu.  

O benim kız arkadaşım Nazlı. Doğru konuş. Ne diye bu kadar takmıştım ki? Ne diye bu kadar sinirlenmiştim ki? O'nun  hayatıydı. Kaçırılmadan önce bir hayatı vardı ve bu hayatının içinde de sevdiği kadın vardı. Allah var yakışıklı çocuktu. Kız arkadaşı olması normaldi. Bunlar tamam. Sorun nerede? Ben de mi? Beni sinirlendiren şeyin ne olduğumu? Gerçekten beni sinirlendiren şey neydi? Sevilisi olması mı? Bir kızı sevmesi mi? Kalbinde biri mi olması? Hepsi mi? İyi de bunlardan bana ne. Ben kimim ki de sinirleniyorum? Aras'a neden kızıyorum? 

Telefonumun melodisiyle düşüncelerimden çıkıp elimde sımsıkı tuttuğum telefona baktım. Nazlı arıyordu. Acaba bir şey mi olmuştu? Yeşil yuvarlağı yana kaydırıp kulağıma götürdüm.

-Arya

-Evet?

-Neden biraz daha konuşmamıza izin vermedin?

-Öyle gerekti.

-Sen Selin'i mi kıskandın?

-Selin kim?

-Abimin kız arkadaşı.

-Hayır nereden çıktı bu? (Gayet sakin ve duygusuz konuşuyordum. Ya gerçekten sakin ve duygusuzdum ya da rol yapa yapa artık böyle olmuştum.)

-Bilmem. Abim öyle dedikten sonra hemen kapattın telefonu.

-Kız arkadaşıyla alakası yok.

-Neden peki?

-Canım öyle istedi. Hesap mı vereceğim yani? Eğer gerçekten hesap vermemi istiyorsan daha çok beklersin.

-Hayır. Hayır. Sadece şey diyecektim..

-Ne diyecektin?

-Abime söylemeye cesaret edemem ben. 

-Neyi?

-Selin'in abimi aldattığını.

-Telefonda abin için meraklandığını söylemiştin?

-Evet ama o başlardaydı. Sonra okulda dedikodular yayılmış. Birisiyle bir gece geçirdiğine dair. Sonra ben bir tane kafe de onları yiyişirken gördüm. Abimi çoktan unutmuş. Zaten parası için birlikteydi abimle. Bunu söyleyecektim sen telefonu kapattın Arya.

-Tamam ben söylerim abine. 

-Tamam. (der demez telefonu kapattım)

Vay be. Yazık olmuştu Koca Adam'a. Üzülmüştüm açıkçası. Aras seviyor gibiydi çünkü. Aldatılmak? İhanet? İyi bilirdim. Ben yaşadığımı söylemiyorum ama bir başkasında görmüştüm. Her gün yavaş yavaş içten içe yiyip bitirdiğini görmüştüm bu ihanetin. İnsanlar neden ihanet ederlerdi ki? Bir anlık mıydı? Yoksa planlı mıydı bu ihanet? Anlık ya da planlı bu bir şeyi değiştirmiyor. Sadece bu ihanet dedikleri illet insanı intihara sürükleyecek kadar kötüydü. Boktandı. 

Aras'a nasıl söyleyecektim ki? Ne diyecektim çocuğa? 'Sevgili Selin'ciğimiz an itibariyle sizi aldatmıştır Aras Bey' mi diyeceğim? Ah! Komik olma Arya. Düzgünce karşısına geçip söyleyeceğim işte. Ne var bun da? Ne mi var? Adamın resmen ölüm fermanını önüne sereceğim. Lanet!

ZİNCİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin