Multimedya-Arya'nınKıyafeti
"Defne daha sıkı!"
"Deniyorum Arya. Ben senin kadar güçlü değilim."
"Olacaksın"
"Ben o kadar emin değilim"
"Eğer dediklerimi yaparsan olursun. Şimdi, sol ayağını sağlam bir şekilde yere basmanı istiyorum. Sol ayağından güç alarak kendi etrafında dönüp sağ ayağınla kum torbasına tekme geçir."
Defne dedigim gibi sol ayağını yere dikkatli bir şekilde bastı. Ellerini yumruk yaptı. Bunu genelde bende yapıyorum. Güç veriyor ve denge sağlıyor. Kendi etrafında dönüp tekme geçirdi ama sonuç hüsran. Sıkı değildi. Yanına gittim.
"Kenara çekil ve beni dikkatli izle"
Başını sallayıp kenara çekildi. Bende kum torbasına bir bakış attıktan sonra Defne'ye anlattığım gibi sol ayağımı sabitledim. Ellerim ister istemez yumruk oldu. Kendi etrafimda dönerek sağ ayağımla sert ve sıkı bir tekme attım.
"Şimdi yanıma gel"
İkiletmeden yanıma gelen Defne'nin sol ayağını yere basmasını işaret ettim. Defne'nin beline ellerimi koyup daha düzgün bir pozisyon almasını sağladıktan sonra tekmeyi atmasını istedim. Dediğimi yaptı ve sert bir tekme olduğunu anladığımız ses salonu kapladı. Güzel.
"İşte bu kızım!"
"Oldu mu gerçekten Arya?!"
"Hem de ne biçim oldu"
"Bu kadar mı yani?"
"Daha çok çalışmalısın. Evde yastıklara falan tekme geçir. İşe yarar. Ayrıca tekmeye odaklanıp yumrukları unutma."
"Tamam"
"Bu günlük yeter. Eve gidelim artık."
-----------------------
"Ablan seni çok özledi." (Diyerek Ege'ye kocaman sarıldım.)
"Bende seni çok özledim abla"
"Nasılsın bakalım? Neler yapıyorsun?"
"Ayşe teyze bana çok güzel kurabiyeler yapıyor. O kadar lezzetli ki sende yemelisin. Bir de süt içiyorum. Süt güçlendirirmiş biliyor musun?"
El hareketleriyle hevesle anlattığı şeyleri dikkatlice dinliyordum. Benim huyum bu. Ne kadar küçük olursa olsun o da bir insan ve dikkate alınmayı hakediyor.
"Sonra çizgi filmler izliyorum. Bazıları o kadar komik ki gülmekten karnım ağrıyor. Arabalar var. Oyuncak arabalar. Çok eğlenceli onlarla oynamak. Defne ablayla oynuyoruz bazen ama genelde ödev yapıyor. Ayşe teyze bazen televizyondan dans kanalları açıyor ve ben onları izliyorum. Bir de müzik diye bir şey varmış ve çok güzelmiş ama ben duymadığım için bilmiyorum ama olsun o danslar o kadar güzel ki bende aynılarını yapıyorum bak. "
Deyip ayağa kalktı ve televizyonda gördüğü dansları yapmaya başladı. Bende hem hüzünlü gözlerle hemde sıcacık gülümsemeyle izlemeye başladım. Müzik güzeldi ve kardeşim bu güzelliği tadamadı. Amcama bir kez daha lanet okudum. Ne kadar duyamasa da konuşamasa da mutlu olabilmeyi başarmıştı benim kardeşim. Işte bu benim yüzümde gülümsemeyi oluşturacak nedendi.
Ege'yle zaman geçirdikten sonra otele gittim ve direk kendimi banyoya attım. Kısa bir duş aldıktan sonra üzerime siyah eşofman takımımı giydim. Saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra telefonumu elime aldım ve Nazlı'yı aradım. Bir kaç çaldırıdan sonra açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİR
Mystère / ThrillerÜrkütücü koridordan geçerken etrafı inceliyordum. Bir çok kapı vardı yanlarda. Hepsi sessiz gibiydi. Biri hariç. Kapının yanından geçerken içerden zincir sesi geldi. İçerde ner vardı ki?