Benim adım Asel Kaymaz 17 yaşındayım . bu yıl eşkişehirden taşındık. babam çok zengin bir mimar olduğu için istanbulda bir şirket açtı ve artık istanbula taşınmamız gerektiğini söyledi.
sırf babam sayesinde bütün arkadaşlarımdan koptum. şimdi ise ben yeni lisede öğrenci başkanıyım.
O yıllar çok çabuk geçti .hatta arkadaşlık bile kurdum. Hayatıma bir erkek bile girmedi aşk anlamında ta ki bizim karşı komşumuz Uras Halil .
Uras Halil istanbul un en zengin mimarı Faik Halilin oğlu bizim gibi zenginler ama duyduğuma göre babası aynı zamanda kaçak yoldan para kazanıyormuş. Bu gün okulda ilk günü ve öğrenci başkanı olduğum için okulu gezdirmem lazım ne tesadüf aynı zaman da mutluyum sabahın köründe kalktım. Yarım saat hazırlandım kahvaltı yaptım okula adımımı atar atmaz Büşrayı gördüm
"Büşra " diye bağırdım Büşrada beni gördü ve yanıma geldi o bilmiyor Urası onunla 3 yıldır arkadaşız lisenin ilk yıllarında tanıştık o gün bu gündür arkadaşız.
" Asel kanka hani biraz daha erken gelicektin ağaç oldum beklemekten dedi." sanki çok bekletmişim gibi
" geldim yaa ne yapayım hazırlanmak çok uzun sürdü."dedim o da bana alıcı gözüyle baktı.
"Tamam da niye bu kadar hazırlandın alt tarafı bi öğrenci gezdireksin." dedi. Ben ona fakirler anlamaz bakışı atarken müdür bey konuşma yapıyordu.Konuşmasını bitirirken beni ve İlaydayı yanına çağırdı. biz odaya girerken Urası gördüm yanında ise simsiyahlar içinde birisi vardı.
Müdür bey bize oturmamızı emretti . Ben ise o sırada Urasa bakıyordum üstünde beyaz bir tişort altına siyah pantolon giymişti. o haliyle bile muhteşemdi. Müdür" kızım istersen otur "dedi.Ben rezil olmuştum. o sırada Uras ve yanında çocuk bana bakıyordu göz göze gelik.
Müdür bana Uras ve Toprak'ı tanıttı .Ve bana "Kızım sen Toprak'a okulu gezdir İlayda ise Urası gezdirsin dedi. Ben de mecburen tamam dedim. o sırada Toprak ise bana gülerek bakıyordu.
İlayda Urası yanına alarak dışarı çıktı. Bir de Urasın koluna dolandı.
"nereye gitmek istersin yeni öğrenci" dedim. Bana sanki kız değilim demişim gibi baktı. Sonra " adım Toprak galiba beyin özürlüsün " dedi.
"ben beyin özürlü değilim. zaten alt tarafı bir okul geziceğiz onu da burnumdan getirme! nereyi görmek istersin toprak ." dedim bastırarak .
" ilk önce sınıfıma gitmek istiyorum. eski öğrenci !!" dedi . Güya bana imada bulunmuştu . İyi ki onu bir daha görmüyeceğim .
"tamam pekala sen nasıl istersen iyi ki birbirimizi bir daha görmüceğiz" dedim
"hadi o zaman sınıfa gidelim eski öğrenci" dedi . Sırf beni sinirlendirmek için yapıyordu ve başarıyordu da . Onu sınıfının önüne geldiğimizde şaşkınlıktan ona baktım o ise bıyık altından bana gülüyordu.
" şaka yapıyor olmalısın burası benim sınıfım ." dedim. O da anlamaz gözlerle bana baktı
" ne o yoksa sınıf senin mi? hem senin yüzünü bir yıl boyunca çekmek çekilcek çile değil. " dedi.
" sen bana çile mi diyorsun bana baksan sen! mal mısın kim sana beni çek dedi ki bi de beni çekicek miş?"dedim .Ve sınıfa girdim o kim ki sinirden tırnaklarımı kemiyordum işte tam o sırada o girdi. Uras Halil ve İlayda!
Anlamıyordum cidden anlamıyordum bu kız niye buradaki hem güzelde değil. hayır,bu kız çok güzel hem de sarışın en nefret ettiğim.
kız bana baktı ve gülümseyip yanıma geldi.
"şey, acaba yanına oturabilir miyim?" dedi. Ben ona şaşkın ifadelerle bakarken " eğer arkadaşın gelecekse sorun değil " dedi.
Bende " arkadaşım gelmiyecek oturabilirsin " dedim.
LANET OLSUN NEDEN BÖYLE OLDU Kİ NEDEN BENİM YANIMA OTURDU Kİ NEDEN HAYAT BANA NEFRETLE BAKIYOR Kİ ŞUAN DA NEFRET KIZ URAS'I KESİYOR . HEM DE YANIMDA OTURURKEN LANET OLSUN HAYAT!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH BAZ MAT
General FictionEskiden bize masallar anlatılırdı. Bir varmış bir yokmuş başlardı girişleri. Sonra bir prens gelir ve prensesini bulur ve evlenip sonunda mutlu mesut yaşarlardı . Adı üstünde masallar var ile yok arası başlayan şeylerdi ne beklersiniz ki sonraları...
