Bazen hayat yüzümüze güler dediğimiz anda hayatın sillesini yeriz ya işte tam o andayım .Lanet olsun ilayda denen kızım yanımda oturuyor ve bana bir şeyler anlatıyordu ben onu dinliyor muyum hayır
Ders tüm sıkıcılığıyla devam ederken ben ilaydayı dinlemek geometri sorusu çözüyorum anlayın bi de ben o derece sıkıldım
"Canım ya bişey sorcam hani biz bu tırnaklara öjeyi nasıl french gibi yaparız?" dedi
" Ben bilmiyorum" dedim. O kadar sıkıldım ki Toprak bile bana bakıp gülücek seviyeye geldi . Uras ise önündeki tahtadan soru yazıyordu . Hoca soru yazar yazmaz ben el kaldırdım yoksa çıldıracaktım bu kızın yanında
" Hocam bu soruyu ben yapabilir miyim " dedim kadıncağız o kadar şaşırdı ki kekeleyerek
" T-Tabi ki kızım " hemen gidip soruyu çözdüm bu hareketim herkesi şaşırmıştı.
Hocamız şaşırarak bana bakıyordu tam yerime geçicekken " Senin Asel olduğuna inanmıyorum. Kızım sen Asel' in ikizi falan mısın ?"
" Hocam eğer inanmıyorsanız bir soru daha çözebilirim." dedim
" Tamam gel bir soru daha çöz "dedi . Size cidden bişey söylemem gerekirse İlaydanın yanına oturacağıma burada soru çözmeye razıyım . Kız o derece sürtük
Neyse soruyu çözüp arkamı döndüğümde Uras 'ı bana bakarken buldum. Anlatılması çok güç ama göz göze geldiğimiz sanki zaman durmuştu. Ama malesef kısa sürdü çünkü sırama geçmem gerekiyordu . Ben yine sıkıntıdan patlamak üzereyken sırama kağıt geldi
" Yanına geçebilir miyi allah rızası için " ben kimin yazdığına bakmak için arkama dönmemle Toprak 'ı görmem bir oldu yanındaki kızdan rahatsız olmuşcasına bana bakıyordu . Bana göz kırptı ben de ona göz kırptım.Ve o saniyede İlaydaya dedim
" İlaydacığım yer değiştirelim mi yeni öğrenciye okulu tanıtıcağım ama arkamda olduğu için zor oluyor anla beni müdürden azar işitmek istemem sonra oturursun yanıma ne olur anla" dediğimde biraz düşünür gibi yaptı sonra tamam dedi.
Yer değiştirir değiştirmez rahatlamıştık ama inanın Toprak'ın o yüz ifadesine değerdi
" ee Toprak efendi ne oldu ? hani benle uğraşıcaktın bakıyorum da sözlerini yutmuş gibisin " dedim . Galiba biraz onu sinirlendirdim
" E tamam be teşekkürler" dedi soğuk sesiyle en azından teşekkür etmişti bu bile yeter ama onu kızdırmak hoşuma gitmişti.
" Pekala bende teşekkür ederim sen olmasan sıkıntıdan ölürdüm " dedim.Bana şaşkınca baktı sonra ise tekrar eski haline geldi.Ortamın gerilmesi moralimi bozmuştu bu yüzden Toprak 'a kağıtla yazışıyorduk çünkü mesaj atsam derste hocanın dikkatini çekerdi
"Selam bana kızdın mı?" diye yazıp gönderdim.
" Niye sana kızayım ki ?" dedi
" Tamam o zaman ilaydayla ilgili bişey söyleyim mi?" dedim
Bana anlamış gözlerle bakıyordu. Ben de ona bakıyordum kağıdı elime aldım ve yazmaya başladım .
" Hani il-ayda kızın adı ben ona il-dolunayda diyorum" dedim ve gönderdim.
Bana boş boş bakınca " Anlamadın mı " diye sordum o da kağıda bir şeyler yazıp önüme koydu.
" Adın AS -EL YA BEN SANA AS-KOL DİYORUM :) " dedi.
Ben bunu görüp kahkaha atmaya başlayınca bütün sınıf bana döndü buna sınıftaki öğretmenimizde dahil Uras ise anlamamış bi şekilde bana bakıyordu.Gülmemi kestiğimde hocamızın alev saçan bakışlarına maruz kaldım .HEMEN utanarak önüme döndüm .
Toprak ise bıyık altından gülümsüyordu.Neyse ki ders çok uzun sürmedi ama Uras 'ın bu kadar çalışkan olacağını düşünmezdim derste tahtadan gözünü bile ayırmadı .Ben de zil çalınca Toprak 'a okulu gezdirdim biraz soğuk biri gibiydi onunla olmak puzzle yapmaya benziyordu sanki her parçasını teker teker takmam gerekiyormuş gibi acaba Uras nasıldı onun da parçaları var mıydı birleştirmem gereken .
Okul çıkışında eve arabamla giderken bir anda arabam bozuldu .Ben de mecburen çekici çağırdım yoksa kafayı yiyeceğim şuanda yolun ortasında mahsur kaldım böyle şansızlık olmaz . Sıkıntıdan direksiyona kafamı koydum düşünmeye başladım. Neden bütün aksilikler beni bulurdu ki hem de ehliyetim olmadan babama zorla araba aldırmıştım buna karşı çıksa da ikna yönüm kuvvetli olduğu için ses etmemişlerdi.Kapımın çalınmasıyla bana bakan Uras ve Toprak 'ı gördüm.
Ve kapıdan aşağıya indim arabayla gelmişlerdi . Uras bana bakarak
" Bir şey mi oldu?" sordu
" Hayır aslında arabam bozuldu çekici çağırdım ben de onu bekliyorum " dedim
" Biz bakalım istersen ?" dedi uras.
" Araba dan anlar mısınız ?" dedim . İkiside birbirine bakarak sırıttı.
" Senin sürmüşlüğün kadar bizim arabamız var " dedi TOPRAK. Ve arabanın ön kapağını açıp yapmaya başladılar. Ben de onları izliyordum. 5 dakika sonra arabanın kapağını kapattılar
" Arabanı yaptık sürebilirsin cici kız " dedi Toprak
" Teşekkür ederim size sağolun beni yolun ortasında kalmaktan kurtardınız .Neyse ben gidiyim artık " dedim . Ve onlarda arabalarına bindiler .Bende direk gaza abanıp arabamı onların önüne kırdım . Onların da boş durmayacağı anladım ve hızımı artırdım o Toprak'ın bana Uras'ın yanında cici kız demesini gösterecektim.
Ben ilerlerken bir anda Toprak bir anda arabayı önüme kırdı şu anda eşit gidiyoruz ve şoför kapısının camını açtım onlarda durur mu onlarda açtı.
" Yarışa var mısınız ?" dedim . TOPRAK ise alaycı sırıtışı ile bana bakarak
" Kuru kuru yarışmam var mısın 1 ay kölem olmaya?" dedi
" Varım ama kaybedersen sen benim kölem olursun ve her dediğimi yaparsın tamam mı?" dedim .Kabul etti ve yarışma başladı şimdi onlardan biraz öndeyim ama toprak önüme geçti ben de arabamı onların önüne kırdım ama bir anda önüme geçti ve hız ve bende hız yapacağım sırada önüme kamyon çıktı ve direksiyonu kırıp gaza bastım ve yarışı toprak kazandı.
Şimdi lanet olsun ki ben Toprak'ın kölesi oldum hem de Urasa rezil oldum ve arabayla evimizin önüne geldim Topraklar çoktan gelmişti ve arabaya yaslanmış beni bekliyorlardı.Toprak 'ın zafer edasıyla gülümseyişi vardı yüzünde ben buna daha fazla dayanamayarak eve geçicekken " Ne oldu ağlamayacak mısın cici kız" dedi toprak .
" Ben cici kız falan değilim hele ki aptal birisi için asla ağlamam tamam mı" dedim hem zaten ona sinirliydim.Bir anda Uras'ın bakışlarıyla karşılaştım anlamıyorum neden Toprakla arkadaştı ki
Toprak'ın yüzündeki alaycı ifade geçti yerine buzdan bakışlar aldı.
" Her neyse artık yarım saat 7 de okulda ol " dedi ve gitti
Ben de eve gidip bütün bir günü düşünüyorum. Hayatım Uras' ı gördüğü anda bir uçurum gibi ne aşağı atlayabilirim ne de yaşabilirim bilinmezliklerle dolu hayatta kalbimi kaptırdığım adama bir adım bile atamamışken bilmediğim birinin bir ay kölesiyim ironiye bakar mısınız şimdi bir dilem hakkım olsa sevdiğime sevdiğim kelimelerle ilan-ı aşk ederdim gözlerinin içine bakıp ben seni sevdim sen beni sevdin mi diye sormak kadar iğrenç bir duygu yoktur hele sevdiğim insanın insanın gözlerine aşkla sevgiyle bakarken onun size olan taş bakışları altında ezilen duygularımız tekrar geri gelse keşke ama gelemiyor yarın ne olacağımızı bilemiyorum ama Urası kendime aşık ediceğim beni bekle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH BAZ MAT
General FictionEskiden bize masallar anlatılırdı. Bir varmış bir yokmuş başlardı girişleri. Sonra bir prens gelir ve prensesini bulur ve evlenip sonunda mutlu mesut yaşarlardı . Adı üstünde masallar var ile yok arası başlayan şeylerdi ne beklersiniz ki sonraları...