Bazılarımız vardır ki alışveriş onların ruhudur alışveriş yapmadan duramaz ruhu açlık çeker ama benim için alışveriş eziyettir .
Tam şuanda denemediğim elbise kalmadı bir kıza elbise alıcakmış ve bana denettiriyor , her ne kadar sıkıcı olsa da deniyorum toprak efendi ise kabinin önünde rahat bir şekilde oturmuş beni bekliyor.
" Hadi çık artık sıkıldım" dedi
" Çıktım oldu mu , hem anlamıyorum kızla bedenimiz aynı bile olmayabilir neden onu değil de beni getirdin"
"Aynı bence hatta çok benziyorsunuz fiziki yapıdan ama o kız senden daha güzel"
"Bir şey sorucam Toprak bey bu kız bizim okulda mı?" .Biraz düşündükten sonra kafasını salladı.
"Bir tane daha sorum var bizim sınıfta mı?" bu soruya da kafasını sallayınca kesinlikle bu kız İlayda diye düşündüm tamam kabul kız güzeldi allahı var yani benimle fiziği aynı ama bir ihtimal daha olabilir mi diye düşününce aklıma Büşra geldi .
" Bu kızın adı Büşra mı?"
"Sen nerden biliyorsun ?" diye sordu .Ben bu çocuğun gerizekalı olduğunu biliyordum da kimse beni anlamıyordu demek bu Toprak efendi Büşradan hoşlanıyor bu durumda eşit sayılırız.
"Şöyle yapalım sen Büşradan hoşlanıyorsun ben de Urastan sen bana Uras konusunda yardım edersen sana Büşrayı ayarlarım ne dersin." biraz düşündükten sonra
"Kabul ama bu ikimizin arasında bir sır olarak kalacak eğer bu sırrı bozarsan Urasa senin ona aşık olduğunu ve benden taktik aldığını söylerim ."
"Kabul " dedim o da kabul etti.
"Büşra nelerden hoşlanır ?" diye sordu .
"En sevdiği renk kırmızı en sevdiği film cesaretin var mı aşka burcu oğlak genelde çok duygusaldır örümceklerden korkar uğurlu bir künyesi vardır onu asla çıkarmaz ve son olarak en sevdiği yakın arkadaşı da benimdir ."
"Uras nelerden hoşlanır ?"diye sordum .Bir an şaşırdı sonra komik bir şey olmuş gibi gülmeye başladı mağazadaki insanlar bize bakmaya başlayınca kendini toparlayıp sustu.Yüzü alay ifadesini aldı bana dönerek"Bilmem" dedi.
"Nasıl bilmem ya ben sana o kadar tüyo verdim bu tüyolarla bu tarz benime katılsan eleme gecesine yıldızlı katılırdın ya nasıl tüyo vermezsin bana ben de elbise denemem sen de odun gibi kalırsın kızın yanında "dedim Biraz fazla bağırmış olabilirim mağazadaki herkes bana döndü ben ise sinirden kudurarak Topraka bakıyordum .Beni kolumdan tuttuğu gibi mağazadan çıkardı ve arabasına yönlendirdi.Arabaya bindiğimde derin bir nefes alıp bana baktı.
" Bak kızım sana ilk olarak şunu söyleyeceğim.Sen Urasa ne kadar aşık olsan da o çukura batmış durumda ve sen onu kuru dal parçasıyla yukarı çekmek istiyorsun ama bilmiyorsun ki o dal parçası onu taşıyamaz ve sen daha kendini bile bilmiyorsun onu tanımıyorsun bile o karanlıkta kalmış birisi değil karanlığın kendisi o nefret nedir aşk nedir bilmez hissetmez acı bile çekmez sen ona karanlıkta mum tutarsan o mumu üfler eğer bu öğrendiklerinden sonra hala onu seviyorsan kabul onun hakkında herşeyi sana anlatacağım ama ilk önce onu sevip sevmediğini öğren yoksa acı çeken sen olursun."
"Bilmiyorsun , onu görünce kalbim atmıyor çünkü onu görünce benim bedenim yaşamıyor ruhum canlanıyor .Büyük bir aşkla seviyorum ben onu herşeyiyle varlığıyla yokluğuyla nefes alışverişiyle biliyorum bencillik ama bir gün toprak olacağımızı bildiğim için toprağı bile kıskanıyorum varsın karanlıkta ışığımı söndürsün , bataklıkta dalımı kırsın hissetmesin ruhsuz kalsın ruhum onun ruhunun yerine geçsin öyle seviyorum anla durumumu yardım et işte nolur" kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım.Toprak beni kolunun altına alarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH BAZ MAT
General FictionEskiden bize masallar anlatılırdı. Bir varmış bir yokmuş başlardı girişleri. Sonra bir prens gelir ve prensesini bulur ve evlenip sonunda mutlu mesut yaşarlardı . Adı üstünde masallar var ile yok arası başlayan şeylerdi ne beklersiniz ki sonraları...