Bugün diğer günlerden farklı olarak kalktım .Nedeni ise artık yalnız olmamamdı. Her gün insan yaşadığı aldığı nefesin kıymetini bilmiyor,ben de öyle bir insanımdır ne nefes aldığımın farkındayımdır ne de nefesimin kıymetini ama artık önemli değil .Bazen öyle anlar vardır ki yaşadığımızı hatırlatan öyle anlar vardır ki varlığımızı yok sayan ,en önemlisi anı yaşatandır .
O gün Toprak'la konuşmamızdan sonra kendimi ilk kez bir erkeğe açtığımı hissettim, ama malesef bana hiç bir şey söylemeden gitti.Ben ise kendimi uçmakta zorlanan bir kuş gibi hissettim .Toprak bu ay içinde bana emirler yağdırmaktan geri kalmayacağını biliyordum, neyse 3 haftam vardı o üç hafta içinde sessiz kalıp Uras için sadece dualar edebilirdim sanırım.Kimi kandırıyorum sadece onu istiyorum bana aşık olmasını beni sevmesini .İnsanların neden platonik aşık olduğunu sanırım şimdi daha iyi anlıyorum ,sevdiğin insanın gülümsemesinin sizi nasıl mutlu ettiğini ,ya da gizlice nasıl sevdiği insanı gözetlediklerini daha iyi anlıyorum .Lise de olmanın en önemli sorunu nedir bilir misin ne zaman ona yakın olsanız aslında en uzaktasınızdır.
Galiba fazlaca onu düşlüyorum, rüyalarım onunla, aptal bir aşığım sadece.Bu sabah da olduğu Toprak'ın kahvesini aldım.Artık alışkanlık oldu , her gün ona kahve almak .O akşamdan sonra her gün bana saçma hikayeler anlattı.Neredeyse , bütün hikayeleri dinledim ama yine de hiçbir şey anlamadım.Bana neden bu hikayeleri anlattığını sorduğumda 'Birgün öğrenirsin.'dedi.Yine her zaman ki gibi anlamadım ama ona gülümseyerek kafamı salladım.
Bugün aklıma gelen saçma bir fikirle ona mektup yazdım.
Sana bu mektubu yazmak için geç kaldım ama sanırım sana olan duygularım beni sana çekiyor senden hoşlanıyorum BEN ASEL
Uras'ın sınıfını bulup çantasını içine mektubu attım.Tam çıkarken Toprakla karşılaştım.
''Toprak sanırım bir şey yaptım ona aşık olduğumu itiraf ettim.''dedim .Bana şaşırarak baktı .
''Nasıl?'' diye sordu ben de ona çantasının içine aşk mektubumu attığımı söyledim.
''Şimdi sen hangi çantaya attın ?''dedi
''Mavi çantaya önden ikinci olan ''dediğimde bana şok olmuş bir bakış attı.
''Aptalsın tam bir aptal kızım onun çantası mavi değil siyah gerizekalı yanlış çantaya attın git mektubu geri al."Yanlış çanta mı?Allahım ne olur birisinin eline geçmeden mektubumu alıyım dediğim de zil çaldı.İşte ben bitmiştim.Koşa koşa sınıfa çıktım .Gördüğüm manzarayla şok oldum.Okul'un en aptal insanının elinde aşk mektubum bana sırıtarak"AŞKIM" diye bağırdı.
Okul sınıf herkes bana karşıymış gibi bir de aptal bir sevgili neden ben ."Merhaba o mektup benim değil çocuklar şaka yapmış.Ben mektubu alıyım "dediğimde bana sarıldı.Ve bana "Ama aşkım utanmana gerek yok sen benim tek aşkımsın hadi yemek yiyelim "dedi bağırarak herkese rezil olmuştum.Bütün okul toplanmış gibi bizi tebrik etti ama ben sadece Toprak'ın gözlerinin içine bakmakla meşguldum .O ise bana bunu sen istedin bakışları attı.Uras'ta bizi tebrik ettiğinde ağlıyacak seviyeye gelip bahçeye çıktım ve en uç nokta da ağlamaya başladım ta ki başımın üstünde bana onu görene dek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH BAZ MAT
General FictionEskiden bize masallar anlatılırdı. Bir varmış bir yokmuş başlardı girişleri. Sonra bir prens gelir ve prensesini bulur ve evlenip sonunda mutlu mesut yaşarlardı . Adı üstünde masallar var ile yok arası başlayan şeylerdi ne beklersiniz ki sonraları...