~Bölüm 1~

741 25 2
                                    

Sky Nelson, London Daily gazetesi için yazdığı makaleye baktı. Neden böyle bir haber yapma gereği duymuştu ki? Ne vardı lanet olasıca en büyük yakıt şirketinin gizli sevgilisi ile olan fotoğraflarını ortaya çıkarmasaydı? Yok sonra içinde kalırdı dimi! Diye kendi kendine söylemeye başladı Sky.

"Sky, Bay Walton seni çağırıyor! "

"Tamam Wesley hemen giderim! "

Ah! Lanet olası patron. Şimdi kesinlikle ağzı durmayacaktı. Yavaşça kafasını salladı ve aynı yavaşlık ta masasından kalktı. Kapının önüne geldiğinde tıklayıp içeri girdi.

"Beni çağırmışsınız. "

"Evet seni çağırdım. Oturana tatlım. "

Ah çakal herif. Aklı sıra yumuşak ve ılımlı davranarak ağzından laf almaya çalışacaktı ve başaramayıp sinir krizine girecekti, yine. Yavaşça oturdu ve direk lafa girmenin daha iti olacağına inanıp sıkıntıyla derin bir nefes aldı.

"Bak Ash sana kaynağımı söylemiceğim. "

"Merak etme Sky bunu iki hafta önce çok iyi anladım ve... ımmm.. "Ash birden kafasını aşağı eydi ve derin sıkıntı dolu bir nefes aldı. Bunu gören Sky biraz merak etmişti ne diyeceğini, çünkü Ash asla rica etmez emir verir ve bundan vicdan azabı da duymazdı.

"Rahatla ve çıkar ağzındaki baklayı Ash. "

Sky'ın kaşları ondan izinsiz yukarı kalkmış merak ve sorgulayıcılıkla ona bakıyordu. Peki ya Ash? Bunu bu masum kıza nasıl söyleyecekti? Ash bütün cesaretini toplayıp karşısında ki kıza ve onun denizin berraklığı ve boğuculuğunu hatırlatan gözlere baktı.Ash'e göre bu gözler şuan merak, heyecan ve cesaretle parlıyordu. Yapacaktı, yapmalıydı.                                                                                                                 Sky ise yüzüne tatlı kız gülümsemesini takmış karşısında ki adama gözlerini dahi kısmadan bakıyordu. Sonunda Ash ağzını açması gerektiğini hatırlayıp aralayınca heyecanı artık doruklardaydı, korkusu ise... ah boşversenize o daha küçükken korkusunu yok etmişti. 

"Sky.. senden şey istemem gerek. " 

Sky bugün daha kaç kere şaşıracağının tahminini yapıyordu. Hey bu onun için bile fazlaydı. 

"Evet Ash şöyle artık şunu da sende kurtul ben de. "

"Tamam.. senden birini araştırmanı istiyorum. " 

Sky hayal kırıklığıyla yüzünü buruşturdu. Bu muydu yani? Sky sonunda onun hayalet olduğunu bilmediğini fark edince alayla sırıttı. 

"Ah Ash.. bende bir şey oldu zannetmiştim. "

"Bak Sky ne bu iş sandığın kadar kolay ne de bu adam sandığın gibi biri. O.. nasıl desem.. karanlık yani.. tehlikeli biri. Diğerleri izinde olduğu için elimde tek sen varsın ve ben.. senin için endişeleniyorum. "

Sky onun bu haline kıkırdadı. Ellerini havada sallayıp koltuğunda öne gelmiş ve sürekli kafasını sallayarak konuşmasına bir türlü alışamamıştı. 

"Merak etme Ash! "

" Peki öyleyse kendine dikkat et ama.. "

"Ee hadi ama! Adamın adını ver artık. "

"Adı Rush.. soy adını kimse bilmiyor. "

Sky çarpık bir şekilde gülümsedi. Bu gizemler ve insanlara acı çektirtmek onun için sex'ten daha zevkliydi.  

"Ne kadar zamanım var? "

"2 ay. "

Sky hızla odadan çıktı ve yamuk gülümsemesini gizlemeye çalışarak eşyalarını toplamaya başladı.Wesley koşarak yanına gelmiş ama o düşüncelerinin sesinden onu duymamıştı bile.

"Hey Sky neden toplanıyorsun? Ne oldu? Kovuldun mu? Erken mi ayrılıyorsun? Ya bana cevap versene! "

"2 ay yokum bebeğim. "

"Ne-neden ki? "

"Görev aldım! "

"Şanslı sürtük! "

"Sarışın orospu. "

"Ya! "

"Neyse Wes ben artık çıkmalıyım. "

"Kendine dikkat et! "

Sky cevap verme gereği duymadan hızla ofisten çıktı. Evine doğru yürüyüp onu düşündü. Hızlıca çantasından anahtarı çıkarıp eve girdi. Stan'i arayıp sesini karşılaştırdı.

"Bana Rush'ın nerde olduğunu ve Mike'ın siparişini ver. "

"Şuan hastanenin arka sokağında ki depoda iki saatlik işi var ve bilgileri diğer telefonuna mesaj atarım. Hızla diğer telefonu aldı ve adrese doğru siyah porshe'sine binip ilerledi. Kasadaki silahını beline doladı ve siyah maskesini de takarak tamamlandı. Kendi kendine mırıldandı.

"Görev başlasın. "

Hızlıca daimi müşterisi Mike için olan pakete ulaştı. Arabadan hızlıca inip kapıyı kırdı. Yavaşça silahı belinden çıkararak salon diye tahmin ettiği yere ilerledi. Odada bir adam yerde oturmuş ağlıyordu.

"Hey Eric! "

"S-sen k-imsin-n? "

"Ben bay hayalet. "

"H-h-hani ş-şu ki-kira-lıkat-il ola-olan? "

"Evet ve şimdi ölüceksin. "

"Son isteğimi sormayacak mısın? "

"Neyim ben iyilik meleği mi? "

Karşısında ki adam sıkıntıyla iç çekti ama Sky bekleyemezdi, o işini bitirip giderdi. Bu her zaman böyle olmuştu ve olmaya devam edicekti.

"Cehennemde görüşürüz Eric. "

Ve son olarak silahın o rahatlatıcı kokusu ve sesi havaya karışarak ona ulaştı. Bu sesi, kokuyu ve kanı seviyordu. Burada ki işini bitirdiği kanaatine varınca adamın boynuna '~' koyarak cesedi orada bıraktı. Bu onun işaretiydi ve onun öldürdüğü herkese yapardı bunu. Arabasına binerek Rush'ın yolunu tuttu. Keyifli bir sırıtışın tüm yüzünü kaplamasına izin vererek depoya ulaştı.

Kiralık KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin