Kiralık Katil

-Bölüm 15-

İlk defa Sky'ın ağzından:

Ben sadeceFransa'yı terk etmiyordum.. Kalan duygu kırıntılarımı da terk ediyordum. Hayat bit kere daha gösterdi bana arkadaşlık, aşk, güven duygularının sonucunu.
Ruhunu karanlıkta boğmuş,
Acımasızlıkta nam salmış ben şuan üzülüyorum?!
Motoru kenara çekip ormanlık alana doğru yürümeye başladım. İyice ortalara geldiğimde tüm gücümle bağırmaya başladım.

"Beni bu hale getiren herkestrn intikamımı alacağım! "

***

Ne zamandır bağırıyorum hiç bir fikrim yok. İyi geliyordu bağırmak. Derin bir nefes alarak tekrar bağırmak için hazırlandım.

"Orospu çocukları! Size yaşattığım acıları asla unutamayacaksınız. "

Boğazım bağırmaktan acıyor, göğsüm hızla inip kalkıyordu. Çalılıklardan gelen sesle irkilip ifadesiz ve donuk bakışlarımı çalılıklara yönelttim.

"Kızım bi susmadın be. Huzur bulmak için evden kaçıp buraya geliyorum sen içine ediyorsun. "

"Önemli değil. "

"Ha? "

Yavaşça onu süzmeye başladım. Ela gözleri, beyaz teni, uzun saçları ve yeni çıkmaya başlayan sakallarıyla kusursuz görünüyordu. Onu süzdüğümü fark edince sırıtmaya başladı.

"Bitti mi? "

"Evet. "

''Fazla açık sözlüsün? ''

''Olabilir. ''

Yavaşça yürüyerek yanıma geldi.

''Senin gibi tatlı bi kıza hiç yakışmıyor bu küfürler. ''

''Şuan kendimde seni dövecek güç bulamıyorum. Gidip kendini şu ileride ki uçurumdan at uğraştıma beni. ''

''Cık cık cık. Hiç olmadı bu. Hadi kalk gidiyoruz. ''

''Tamam. ''

Şaşkınlıkla gözleri ve ağzı 'o' şeklini aldı. Sanırım hemen kabul edeceğimi zannetmiyordu ama bugünlük kalacak bir yere ihtiyacım var. 

''Bu kadar çabuk ikna olacağını düşünmemiştim. Sonuçta beni tanımıyorsun sana zarar verebilirim. ''

Histerik bir kahkaha atarak ciddi halime büründüm.

''Bana zarar verebileceğini sanmıyorum ufaklık. ''

Elimi saçlarına atıp karıştırdım. 

''Bu cümleleri sana sonra yedirteceğim tatlım. Ve beni bulmamaları için yürüyerek geldim ve en az 1 saat yolumuz var. ''

''Takip et. ''

Sessizce arkamdan ilerlemeye başladı. Motorumun yanına gelince azı açık motora bakakaldı.

''Kullanamayacaksan ben kullanabilirim. ''

''Kapa çeneni ve evinin adresini ver. ''

''Ah pekala.. ***** sitesi 216.sokak. ''

Moruğun adresi? 

''Moruğu nereden tanıyorsun? ''

''Moruk? ''

''Stan Blam. ''

''O benim bü- ''

''Sky.. Sky.. Sky. Benden kurtulabilceğini mi sandın? ''

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Yavaşça tek ayağım üzerinde dönüp alayla sırıttım.

''Ben hala tuvalettesindir sanıyordum. ''

Ateş saçan gözlerle bana bakmaya başladı.

''Sana yapacaklarımdan sonra ölmek için yalvaracaksın. ''

Alaylı ifademi bozmadan ona baktım.

''Ah.. Rick sana ne dicem biliyor musun? ''

Aniden cddi ifademe bürünüp iki adım ona yaklaştım. 

''Şuyaşıma kadar sadece bir kere yalvardım. Ve inan bana bir daha yalvarmaya niyetim yok. ''

''Öyle mi? Neyse şuan konumuz o değil. ''

Kaşlarımı kaldırıp ona  baktım.

''Neymiş konumuz? ''

''Maxim'e yaptıkları- ''

''Cık cık cık. Ben ona bir şey yapmadım.. Marylin'e yaptım ve.. inan bana bu bana olan ihaneti yanında hiçbir şey. ''

''O senin gibi değil Sky! ''

''Nasılmışım ben?! ''

Sinsice sırıtıp yanımdaki çocuğu gösterdi.

''Onu gönder istersen nasıl bir insan olduğunu öğrenince senden nefret edebilir. ''

''Git. ''

''Hayır. Burada kalacağım. ''

Ciddiyetini görünce şaşırsam bile hemen toparlandım. Rick'e dönünce gözleri kıpkırmızı bana öfkeyle bakan ve üç kişi tarafından zorla tutulan Max'ı görünce sırıttım.

''Aa Max! ''

Benden beklenmeyecek neşe dolu sesle daha da çılgına dönüp korumaların elinden kurtuldu ve hızla bana doğru koşmaya başladı. 

''Ondan ne istedin lan?!! ''

Cebimden çakımı çıkarıp bana iyice yaklaşmasını bekledim. İyice yaklaşınca bir kaç koruma kollarından tutup benim önüme getirdi. Rick korumalara ağzı açık bakarken ben keyifle sırıtıyordum.

''Bu ne demek oluyor?!! ''

''Ah Rick.. Korumalar o gün depoda ki şovumdan sonra benimle iş birliği yapmak istediler. Değil mi çocuklar. ''

Son cümlem ne kadar soru gibi görünse de aslında cevabı belliydi.

''Neyse Rick artık gitsen iyi olur. Seni bir daha uyarmam. ''

''Gitmiyorum Sk- ''

Elime aldığı silahla tam karın boşluğundan vurdum. 

''Seni yarmıştım. Acımak yok Rick unuttun mu? Ben hayaletim. Hayalet acımaz bitirir. ''

Arkamı dönüp gitmeden 4 el daha ateş edip arkamı döndüm. Çocuk bana şaşkınlıkla bakıyordu ama korku yoktu gözlerinde.. Tuhaf. ''

4 YIL SONRA:

''Ayye. Bey ajıkçım. (Anne, ben acıktım.) ''

''Ah Peter kaldır şu koca poponu da bana yardım et. ''

''Ne biçim ev hanımısın sen böyle. ''

Burnumu sıkıp Breda kucağına aldı. Peter'la o günden sonra konuşup dertleşmiştim. Yanlış olduğunu bile bile birine tekrar güvenmiştim ama bu sefer güvenim boşa çıkmamıştı. Bu işleri bırakıp evlendim ve bir çocuğumuz var. Hala suratsız ve ruhsuz olabilirim ama bu ara sıra güldüğüm gerçeğini değiştirmiyor. Yan odadan gelen Brenda'nın kahkahalarıyla sırıtıp sessizce yatak odasına girdim. Brenda'ya sus işareti yapıp Peter'ın sırtına atladım.

''Ah! Baş belası çocuk gibisin. ''

Dudağımı büzüp gözlerimi büyüttüm.

''Yokça çen aytık meni çevmiyor muşun?! ''

İkimizde kahkaha atıp Brenda'nın yanına uzattık. Brenda'ya sarıldığımda bize sarılan kaslı bir kol daha hissedince istemsizce tebessüm ettim.

''Sizi seviyorum. ''

''Sizi seviyorum. ''

MULTİ MEDYA BRENDA. MUTLU SON ARKADAŞLAR LÜTFEN YORUM VE VOTELERİNİZİ EKSİİK ETMEYİN.