-Bölüm 2-

364 22 0
                                    

Sky deponun önüne gelince aklına bir şey gelmişçesine durdu. Cebinden telefonunu çıkararak yaşlı adam Stan'i aradı. Telefon çaldı.. çaldı.. çaldı ama açan olmadı. Genç kız, yaşlı adamın onnun istediği bilgileri topluyor olabileceğini düşünerek keyifle sırıttı. Ama yine de tuhaftı o istediği herkesin bilgilerini istediği zaman eline alabilecek kadar bağlantıları olan bir adamdı. Sky bu düşünceleri hemen kafasından uzaklaştırdı, şuan bu salak saçma düşüncelerinden daha önemli işleri vardı. Şu Rush denen gizemli adamın don lastiğinin markasına kadar araştıracaktı. Elindeki telefon titreşince Stan'in geri dönüş yaptığını anlayıp yeşil kutucuğa elini kaydırdı.

''Alo Stan? ''

''Ah! Hayalet ben senin siparişlerini unutmuşum ya.. ''

''Laubali konuşmana hemen son verip istediklerimi mesaj at! ''

Sky konuşmayı bitirmek için kırmızı kutuya basıp çağrıyı sonlandırdı. O vedalardan hoşlanmazd, özellikle de onun için bir anlam ifade etmeyen insanların vedalarından. O meşgul bir bayandı ve boş sohbetler için zamanı yoktu. Telefonunun o melodik hoş tınısı kulaklarını doldurur doldurmaz avına yaklaşan aslan gibi telefonunu kaptı ve mesajı sesli bir şekilde mırıldanarak okumaya başladı.

''Adı Rush Shancez. 1994 yılında Venedik'te özel bir hastanede doğdu ve annesi ile babasını bir yangında kaybetti. Kardeşi Maxim'i korumaya yemin ederek karanlık işlere bulaşmaya başladı. Annesi ve babasının küllerinde bıçak yaraları bulundu ama polisler tarafından üstü kapatıldı. ''

Hımm.. İlginç diye içinden geçirdi genç kız. Yavaşça ayağıyla deponun kapısını açtı ve içeri süzüldü. Yüzündeki maskeyi küçük sırt çantasına koyup duvara yaslandı ve bir ayağını duvara bastı. Kimsenin onu fark etmemesi artık hem sabrını taşırmış hem de sinirlerini bozmuştu. Cebindeki falım sakızın birini ağzına atıp  çiğnemeye başladı. Sonunda iyice yumuşayınca kocaman bir balon yapınca büyük bir gürültü ile patlattı.

Genç adam hastanenin arkasında ki gizli deposunda ona saldırmaya kalkan bir adamı konuşturmakla meşguldü. Korumalar ise arkalarında dizilmiş onları zevkle izliyorlardı. Adam sonuda can düşmanı Joseph'in adını verince keyifle adamı çakısıyla bıçaklaya bıçaklaya öldürmüştü. Kulağına dolan sakız patlama sesiyle korumalara bakınca herkesin şaşkınca birbirine baktığını görünce sinirlenmişti.

''Kim yaptı bunu lan! ''

Kimseden ses çıkmayınca sorusunu yineledi ama yine kimse ses vermeyince bir kıkırdama duyuldu. Korumalar yavaş yavaş iki yanda toplanınca bir kız silueti belirdi.

''Pardon! Yanlışlıkla kulak ve göz misafiri oldum sanırım. '' 

dedi ve arkasını döndü Sky. Aslında ne yanlışlıkla görmüştü ne de gitmek gibi bir niyeti vardı. Rush denen herifin onu elini kolunu sallaya sallaya bırakmayacağını biliyordu. Rush ise sinirden kudurmuş bir şekilde kıza bakıyordu.

''Hey dur orda! ''

Sky sinsice gülümsedi. Niyetine ulaşmıştı.

''Evet Bay.. Shancez;? '' 

Rush artık bu kızı buraya yanlışlıkla girmediğini anlamı keyifle sırıtıyordu.

''Yanlışlıkla girdin ha? Ordan bakılınca aptala mı benziyorum? ''

Sky adamın bu ukala tavrına gerçekten sinir olmuştu. O ukala insanları sevmezdi. Ve şimdi onu sinir hastası yapacaktı. Keyifle sırıttı.

''Doğruyu söylememi ister misin? ''

''Evet ''

''Imm.. Evet.. buradan bakılınca bir aptala benziyorsun, hemde kocaman bir aptala. ''

Rush sinirden kızarmış bir şekilde kıza baktı.

''Bana bak kızım.. ''

''Teknik olarak zaten şuan sana bakıyorum tatlım. ''

Rush yavaş yavaş ona yaklaşırken Sky dehşet içinde sadece bir yere bakıyordu. Aman Tanrım!

''Sizi cani ruh hastaları benim bebeğimden ne istediniz?! ''

Rush genç kızın baktığı yere bakınca ölü cesedi buldu. Demek sevgilisiydi? 

''Ah! Cidden size inanamıyorum! Sevgilimden ne istediniz!!! ''

Sky koşarak cesedin oraya koştu, korumaların iğrenç kahkahaları arasında. Sonunda cesedin yanına gelince adımlarını yavaşlattı ve cesedin karşısında durdu. Herkes ne yapacağını merak ediyordu(!) Sadece şaka yaptım herkes küçük bir bebek gibi ağlayacağını beliyordu. O ise cebinden bir telefon çıkarıp sinirle bir kaç tuşa basıp birini aradı. Rush onun polisi arayacağını düşünüp hızla yanına ilerledi ama daha yanına varmadan telefonun ucundan bir erkek sesi gelmişti bile. 

''Lanet olsun Sean!

Ne mi oldu? Ne mi oldu?! 

Benim bebeğimi nasıl bu iğrenç depoda bırakabilirsin?! Yerine koyacağını söylemiştin! 

1 saat sonra seninle görüşeceğimizden emin olabilirsin tatlım. ''

Sky hızla telefonu kapattı ve motorun üstünde ki cesedi siyah zımbalı botlarıyla yere fırlattı. Herkes şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu, ne sanıyorlardı adamı yavaşça aşağı bırakacağını mı? Hızla çantasından kan izlerinin akması için bir kimyasalı motora döktü ve deponun arkasından Rush'ın bile nerden geldiğini bilmediği hortumu motoruna tuttu. Motor iyice parlamaya başlayınca cesede dikkatle baktı. Aman Tanrım! Bu adam bu gece öldürmesi gereken adamdı! Sky hırs ve öfkeyle cesedi gösterdi ve Rush'a bağırmaya başladı

''Neden geberttin bu adamı! ''

''Ne oldu çok mu üzüldün? ''

Sky Rush'ı takmadan cesede eğildi ve nabzına baktı. İyide a-bu adam ölmemişti. Sky psikopatça sırıttı ve Rush'a baktı.

''Bu adam hala ölmemiş. ''

Rush şaşkınlıkla cesede baktı ve cebinden silahını çıkardı.

''Hayır dur! ''

Rush merakla çantasını karıştıran kıza baktı ve onu izlemeye başladı. Kızın çantasından çıkardığı şeyle küçük çaplı bir şoka girdi. Bu kızın niyeti neydi? Sky hızla çakısını adamın boynuna batırdı ve her zamanki gibi çizgisini çekti. Hızla cesedi yere fırlatıp kollarını göğsünün altında birleştirdi. Piç bir sırıtışla karşısında ki genç adama baktı.

''Bu arada.. Rush ailen ufak bir yangın kazasından daha farklı bir şekilde öldü değil mi? '' 

Kiralık KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin