Yeni bölüm ile herkese merhabalar!
İyi okumalar dileriz..."Bana 'asla yapmam.' dediğim
Şeyleri yaptırıyorsun."Şarkı adı: Pera - sensiz ben
__________(BİLY AÇISINDAN!)
(KENDİ EVİNDE!)Melih: iki dakika ver.
Melih'in gönderdiği mesajı okuduğum da gülümsedim. Telefonu kapatıp gelmesini bekledim. Kavga bitmişti. Annem ve babam odaya geçmişti. Ayağa kalkıp cama yaklaştım. Arabasını gördüğümde gülümsedim.
Arabasını park edip indi. Siyah gömlek ve siyah pantolon giymişti. Siyah ona çok yakışıyordu. Bunu biliyor olmalı ki, hep siyah giyiniyor. Yukarı doğru baktığında göz göze geldik. Korumalar yanına gelip selam durdu. Arabanın anahtarını korumaya teslim edip eve ilerledi.
Arkamı dönüp gelmesini bekledim. Çok heyecanlıydım. Kapının kolu aşağıya düştüğünde kalbim hızla çarptı. Kapıyı aralayarak açtı. İçeri girdip kapattı. Gözleriyle beni süzdü. Pijamalaydım, o ise gömlek ve pantolon. Uyumumuz gerçekten çok güzeldi.
Üzerime doğru attığı adımlar da kalbimin sesini kulağımda hissettim. Boyumuz neredeyse aynıydı. Odada sessizlik vardı, ama gözlerimiz her şeyi anlatıyordu. Dibime girdiğinde nefes alışlarım derinleşti. Elini yavaşça belime sarıp kendine çekince tükürüğümü yuttum. Ellerim hemen omuzlarına gitti.
Alnımız birbirine değdi. gözlerini kapatıp derin nefes aldı. Aramızda hiç mesafe yoktu. "Sen beni kullanıyorsun..." Dediğinde yüzüm düştü. Böyle hissettirdiğim için kendimden iğreniyordum. Amacım asla bu değildi. Bana onu unutturmaya çalışıyordu, başardı. Sadece buydu. Sessizliğinden sonra ekledi. "Bunu bildiğim halde, neden hala buradayım?"
Gözlerini açıp gözlerime baktı. Kollarımı derinleştirerek boynuna götürdüm. Kolları belimde dolaştı. "İstediğin şey, unutmam değil miydi? Unutmam için çabaladın ve başardın. Peki eski Melih nerede?" Diyerek göz bebeklerine daldım. Kahverengi gözleri doğa'ı andırıyordu. "Ben hala buradayım, bily. Acımasız Melih burada. Bunu sen görmüyorsun... Çünkü..." Laflarını bitiremeden susmayı tercih etti.
Neyden bahsettiğini anlayamıyordum. Beni kendine daha da çekerek belimdeki kolları sardı. Boynunu iyice sarıp çenemi omzuna koydum. Sessizlik çöktü. Birbirimize sadece sarılıyorduk. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Başımı kaldırıp kolumu boynundan çektim. Yavaşça elimi göğsünün üzerine koydum. Kalbi elimde atıyordu sanki. Göz göze geldiğimiz de boğazında yutkunduğunu gördüm.
Ürkek bir ceylan gibi çarpıyordu. "Seni her gördüğümde, tenini her hissettiğim de durmuyor." Diyince diğer elimde göğsüne gitti. Başımı eğip ellerimde atan kalbini dinledim. Bana aşık mıydı? Hiç sanmam. Melih asla aşık olmaz.
Başımı kaldırdığım an burun buruna geldik. Göz bebeklerinin titrediğini görebiliyordum. Başımı yan çevirerek dudağımı, yanağına bastırdım. Kolları genişledi. Bu sefer sıkı tutmuyordu. Yanağından ayrıldığımde göz göze yeniden geldik. Çenesini sıkınca gülümsedim.
Üzerime ilerlediğinde beni geri itekliyordu. Sırtım cama yapışınca dibime girdi. "Bende öpeyim mi?" Dediğinde kalbim titredi. İkimizde kalbimizi duyuyorduk. Gülümseyerek başımı salladım. "Öpmek için izin almana gerek yok." Dedim. Yüzümüzün arasında hiç mesafe kalmadığında birbirimize baktık.
Gözlerini kapatıp derin nefes aldı. Başını yatırıp dudağıma yakın şekilde yanağımı öpünce yüreğim ağzıma geldi. Biraz bekledi. Çekilmek istemiyordu. Dudağını biraz daha bastırdığında başım cama değdi. Öpüşün sesi çıkarken ayrıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM ZORBAM (GAY)
Fantasyokul'un en popüleri, aynı zamanda en zorbası olan Arthur, ve okul'un en ineği, aynı zamanda sessiz çocuğu Edwin'in aşk hikâyesi... (Cinsellik, eşcinsellik, Zorbalık, Küfür ve Ego içerir, rahatsız olanlar okumasın!!)