8.BÖLÜM

30 7 2
                                    

Hastahane çıkışı yapıldıkdan sonra yetimhanenin servisine bildik. Elif başını cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladı bende kafamı elifin omzuma koyup gözlerimi kapattım.

Tek istediğim normal bir hayattı, evden okula okuldan eve belki arada arkadaşlarımla gezerdim kızlarla birbirimizde toplanırdık belki akşamları ailemle televizyon izlerdik, arada kavga edip küserdim yada beraber dışarıda gezerdik.. Hep -dık, -dik zaten hepsi hayal, gerçekden uzak. , benden uzak..

Baba sevgisi görmeyen kızlar o sevgiyi başka erkeklerde ararlarmış acaba bende öylemiyim? Evet öyleyim bedirhana karşı, babamdan göremediğim sevgiyi bedirhandan gideriyorum aslında bu daha çok canımı yakıyor. Sanki babama ihanet etmiş gibi hissediyorum.. Ama ne yapayım ihtiyacım var bu özlemi gidermeye hemde çok.

"Elif?"

Başımı kaldırınca yetimhanenin bahçesine girmek üzereydik. Çantamı sırtıma atıp elifin koluna girdim hemen, otomotik kapı açılınca yavaşca indik aşağıya. Bahçede ürkütücü bi sessizlik vardı. Ayşe abla bizi görünce hızlı adımlarla yanımıza gelip sardı kollarını bize.

"Yavrularım benim nasılsınız? Allah a çok sükür iyi gördüm sizi çok korktum, aklım çıktı yemin ederim."

"İyiyiz ayşe abla merak etme."

Kollarını çekip elifin yüzünü ellerinin arasına aldı. Öyle merhametli bakıyorki o an içimden tekrar geçirdim bi tek senin bize merhametli baktığını.

"Elifim benim güzel yüzlü kızım, canımın içi nasıl oldun? "

"Yorgunum ayşe abla banyo yapabilirmiyim ?"

"Tabi kızım hadi hemen odanıza gidin size hazırlayayım banyoyu."

İkimizde ayşe ablayı onaylayınca Önden yürümeye başladık.

Elif yaralı olan elimi hafifce tutup konuşmaya başladı.

"Banyoda sana yardım etmemi istermisin?"

Söylerken bile acı çektigini bariz bi şekilde belli ediyordu elif.

"Hayır kendim halledebilirim zaten canım yanmıyor."

"Eminmisin?"

"Evet elif gerçekten halledebilirim ben meraklanma."

"Sen öyle diyosan.."

Başımı olumlu anlamda sallayıp odalarımıza doğru yürüdük. İlk elifin odası olduğu için bişey demeden içeriye girdi. Odama girer girmez kendimi yatağıma attım hemen tavanı izlemeye başladım yine o yavru ağzı, sevmem..
Kıyafetlerim kir içinde hastahane kokuyorum, saçım iğrenç derece yağlanmış kendimi ne kadarda çok bırakmışım, yıpratmışım.
Hemen ayağa kalkıp temiz kıyafetlerimi, iç çamaşırlarımı, havlumu,lifimi ve tarağımı alıp banyoya doğru yürüdüm. İçeriye girdiğimde su sesiyle elifinde çoktan geldiğini anladım hemen boş olan kabine girdim, eşyaları yandaki dolaba koyup sıcak tarafı açtım. Banyodaki işim bitince odama geçtim hemen kırık aynamın karşısına, taramaya başladım annem gibi olan saçlarımı nazikçe, birazda yüzümü inceledikden sonra daha fazla kendime acı çektirmeden yatağıma girip gözlerimi kapattım.

Sabah ayşe ablanın herzamanki uyandırmasıyla kalktım fakat farklı bişey vardı müdire hanım beni odasına çağırıyormuş.
Pijamalarımı değiştirmeden direk lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım saçlarımın temiz olmanın etkisiyle kendine geldi sanki yürürken bile şampuan kokusunu duyuyorum ve bu çok iyi hissettiriyor. Daha fazla oyalanmadan müdire hanımın odasının kapısını çalıp içeriye girdim.

"Gel kızım otur şöyle."

Kızım?

Şaşkınlığı atlatıp oturdum gösterdiği yere.

"Bak ziva uzatmıyacağım, ikimizde birbirimizden haz almadığımızı biliyoruz ama davranışlarımıza dikkat etmeliyiz ben sizi çok iyi anlıyoru-

"Neyimizi anlıyorsunuz?"

"Aile eksikliğinizi, onları özlediğinizi.."

"Yanlış! Bunları herkez bize anladıklarını söyler ama anlayamazsınız, içimizdekileri, ruh hallerimizi, özlem derecemizi.. Ve daha bissürü duygu hiçbirini bilemezsiniz. Ama anlamaya çalışsanız belki herşey daha güzel olur belki birazdaha huzurlu hissederiz, işte bu yüzden elifde bende yaşlarımızın dolmasını bekliyoruz, burdan kurtulunca belki biraz huzuru bulabiliriz yada hissetiklerimizi içimizde yaşamayız."

Söyliyeceklerim bitince yerimden kalktım hemen müdire hanımın yüzüne bakmadan odadan dışarı çıktım. Kahvaltı ve hazırlanma faslınıda bitirince elifle okulun yolunu tuttuk. Sessiz geçen yürüyüsümüzün sonunda okula geldik elif kendi sınıfına geçti bende kendi sınıfıma. Sınıfa girince bedirhanı yerinde göremedim gelene kadar lavaboya gitmeye karar verdim yoksa gerçekten çekilmiyor sınıf.

Sessiz koridorda yürürken bi anda biri önüme geçti. Benden bir baş büyüklüğünde daha uzun benim başım onun çenesine geliyor, buğday tenli gözleri bal rengi -hani güneşte belli olan cinsden- saçları kumral ve birazda uzun açıkcası saçları havalı duruyor. Yüzü biraz kemikli en çokda çene kısmı, burnu yüzüne göre normal, dudakları ince. Ayrıca okul kıyafetli değil bizim okuldanmı acaba?

Ve tam şu an karşımda benim onu incelediğim gibi oda aynı şekilde beni inceliyor. Gôzleri ilk gözlerimde, saçlarımda, yanaklarımda ve ah orası olmaz dudaklarım.. Kendimi toparlayıp tam konuşacağım sırada son kez gözlerime bakıp hızlı adımlarla uzaklaştı yanımdan.

Allah aşkına neydi şimdi bu?




Merhaba arkadaşlar umarım beğeniyorsunuzdur. Ben eleştiriye açık bi insanım iyi veya kötü yorumlarınızı bekliyorum, eğer siz bana yorum atarsanız emin olun benim için daha iyi olur. Ayrıca öneride de bulunabilirsiniz seve seve okurum hepsini, sorular sorarsanız seve seve cevaplarım yeterki siz bana 1 adım gelin ben 10 adım gelirim. Kendinize iyi bakım Allah a emanetsiniz.

ZİVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin