Diana uyandığında yeni bir evdeydi. Aklına ilk gelen şey Colin'in teklifini kabul etmekte iyi mi yoksa kötü mü yaptığıydı. ''Acaba bu adam bana ve kardeşime zarar verebilir mi? Dün kü söylediklerinde ciddi miydi?'' diye kendi kendine söylendi. O an odanın kapısı çaldı. ''Uyandın mı kızım?'' diye sordu Colin. Diana adamın sıcak seslenişine bir tebessüm ederek ''Evet uyandım.'' diye yanıt verdi. Colin içeri girerek ''Dün çok yorulmuşsun heralde, kardeşin senden önce aşağıya indi ve kahvaltı masasında bekliyor.'' dedi. Diana başını eğerek ''Evet haklısınız bugün benim işimin ilk günü ve iş başı yapmam lazım. Önce kıyafetlerinizi makineye atayım sonra evi toparlayayım ve temizlikten sonra yemek yaparım." dedi. Colin sırıtarak ''Seni gerçekten çalıştıracağımı mı düşünüyorsun? Ben sana bana bakar mısın dedim evimi temizler misin demedim. Yemek işini düşünüyorsan dışarıda yiyeceğiz. Ev işlerine gelince hergün bir hizmetçi geliyor zaten. Siz benim kızımsınız ve sizde beni baba olarak kabul ediniz. Şimdi birlikte kahvaltıya inelim. Daha okulla ilgili işlerimizi halledeceğiz." dedi ve odadan çıkarken, Diana sorusuyla adamı durdurdu. "Neden bana bu iyilikleri yapıyorsunuz? O kadar çocuk içinde kızınıza tek ben mi benziyorum?" Colin ona sıcak ve içten bir gülümsemeyle baktı ve "İlk görüşte sana kanım çok ısındı. Belki de İsa'nın bir işaretidir." dedi. Tam odadan çıkmak için arkasını dönmüştü ki Olivia'yı gördü. Olivia "Bugün annemin mezarına gidebilir miyiz? diye sordu. Colin Olivia'yı kucağına aldı. "Neden olmasın? Önce kahvaltımızı yaparız sonra okul işlerini halledip gideriz.'' dedi. Olivia "Okul işlerimi? Harika!" diye bağırarak Colin'in boynuna sarıldı. O an Diana Colin'in teklifini kabul etmekte iyi yaptığını anladı ve onların peşinden kahvaltıya indi.
Kahvaltıdan sonra kırtasiyeye gittiler ve Colin kızlara "Sizin kaybettiğiniz okul yıllarınızı özel öğretmenle gidereceğim." dedi ve gerekli olan kitapları aldı. Telefonda birkaç öğretmenle görüştükten sonra öğle yemeği için lokantaya gittiler. Colin menüye uzun süre baktıktan sonra ıstakoz ve bir çorbada karar kıldı. Sipariş vermek için garsonu çağırdı. Yanlarına gelen garson bir süre kızları süzdü. Garson kumral saçlı yeşil gözlü 20li yaşlarında gözüküyordu. Colin'e dönüp "Wow bu kızları ilk defa görüyorum." dedi. Colin garsona "Evet onlar benim manevi kızlarım ve velayetlerini bugün üstüme alacağım. Öz kızlarım olacaklar. Şimdi bize ıstakoz ve işkembe çorbası getir." dedi. Garson elindeki makineye siparişi yazdıktan sonra yanlarından ayrıldı. Diana daha önce hiç o kadar yakışıklı erkek görmemişti ve bu adam aklında şu soruyu uyandırdı;
"Acaba ben aşkı kimde bulabileceğim?"
.
.
.
Multimediada gittikleri lokantanın resmi var. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Aşkı Sende Bulmuştum
Genç KurguDiana İngiltere'nin Birmingham şehrinde kız kardeşiyle beraber yaşayan öksüz bir kız. Küçük yaşta babası tarafından terk edilen Diana, Colin adlı zengin bir adamla mendil satarken karşılaşırlar. O an ne Diana hayatının değişeceğini ne de Colin küçük...