Pandora

3.Bölüm

"Aşk, nefret, suçluluk, kader
dengede asılı duruyor."

***

Gecenin bir yarısı; tüm Dünya uyuyorken Jongin ayaktaydı. Koltukta arkasına yaslanmış, külleri dökülmenin eşiğindeki sigarası ağzından sarkıyordu. Işıklar kapalıydı ve televizyondan çıkan renklerin çelişkisi duvarlara ve Jongin'n soğuk gözlerine yansıyordu.

1 haftadan daha yakın zamanda, Jongin ve Kyungsoo evli olacaklardı. 6yıl çıktıktan sonra sadece birkaç gün içinde bunu resmiyete taşımaya inanmak zordu. Ancak, bunun hakkında düşündüğünde evliliklerinin iğrenç bir yalanla başlayışı Jongin için fazla acı vericiydi.

Günler geçerken, 2 farklı hayat yaşamaya başladığını farketti; sabahları Kyungsoo'yla, akşamları Luhan'La. Kyungsoo dik durdukça Luhan bu sırrı saklıyordu.Kyungsoo onun aklını başın getirirken Luhan deli ediyordu. Luhan omzunda, kulağına edepsiz şeyler fısıldarken Kyungsoo diğer yandan mutlu şeyler fısıldıyordu. Jongin ortada, yarattığı ikili oyunda yıkılmamaya çalışıyordu.

Jongin kalbindeki üzüntü ve memnuniyetsizliği anlayabiliyodu, her evden ayrılışında Kyungsoo'yu aldatıyordu. İşi için hazırlanırken, içini bir belirsizlik kaplıyor, şüpheye düşüyordu ; Kyungsoo'nun gözleri yüzünden. Jongin, Kyungsoo'nun cebinde bulduğu nota uydurduğu yalana hala inandığını söyleyebilirdi. Kyungsoo'nun, yalanını yuttuğunu söyleyebilirdi, ama ne kadarına inandığına emin değildi. Kyungsoo'yu daha fazla incitmek istemiyordu, güvenilmez olmak istemiyordu, ama diğer yandan, Jongin Luhan'la yaşadıklarına devam etmek istiyordu.

Ne yapacaktı? Luhan'la işleri bitirmek için fazla geçti. Çoktan sarışına vurulmuştu ve kendine bu büyüyen hissi kabbullendiremiyordu. Sarışına bir şeyler hissettiğini biliyordu, ama diğertarafı  yapmamasını söylüyordu. Luhan'a karşı sahip olduğu tek şey şevkti, sadece vücudunu istiyordu. Ama karşılaştığı bir sorun vardı ; zihni zevk için çıldırırken kalbi de hayranlık duyuyordu. Aşk , zihni hayranlık duyduğunda kalbin şevkle yanması değil miydi?

Luhan'da beğendiği şey tam olarak neydi? Tabiiki seks, vücutlarının birbiriyle tamamen uyuşması. Önceki tüm ilişkilerinde, Kyungsoo hariç, kimse Jongin'in vücudunu böylesine çalıştıramamış ve Luhan'ı isteyişi gibi hissettirmemişti. Luhan'ın kişiliğini seviyordu. Her şeyin üstünde, badem gözleri klubün arkasında Jongin'i yakalamıştı, gözlerini kapattığında da badem gözler önüne geliyordu.

Sonunda, Jongin kiminle olmak istediğini seçmek zorundaydı. Cevap ortadaydı. Kyungsoo'yu hiç düşünmeden seçmesi gerekiyordu. Ama her şeyi elde etmek isteişi kararsızlığa neden oluyordu. Kyungsoo bunu haketmiyordu.

"Ne zaman bu çirkin huyundan vazgeçeceksin?" Kyungsoo'nun narin sesini duydu, kollarını çıplak göğsüne dokundurmak için koltuğun yanından ayırdı. Jongin'i, düşüncelerini açıklama isteği ürkütüyordu.

Kyungsoo'nun saçları Jongin'in vücudunu okşadı, çilekli şampuan kokusu sigarayı bıraktırıp gülümsetti."Neden uyanıksın?"Sordu, sigarasının küllerini yanındaki masaya döktü. " Saat 2:15, uyuman gerekiyordu."

"Senin de." Yanağına öpücük kondururken konuştu. " Yanımda değilken uyuyamadığımı biliyorsun, Yatağa dön, lütfen?"

"Birazdan geliyorum,bebeğim. Sadece.. kafamda çok düşünce var."

Kyungsoo kaşlarını çattı ve Jongin'e sarılan kollarını geri çekti, nişanlısının yanındaki koltuğa oturdu. " Evlilik konusunda gergin misin?"

Jongin ona döndü, televizyonun ışığı ortamı yeterince aydınlatıyordu. "Hayır.. peki,azıcık." Sigarasından son bir nefes daha çekti. Minik bir saniyeliğine, Kyungsoo'ya her şeyi söylemekte karar kıldı.