6

99 13 1
                                    

Eğer seçme şansım olsaydı kesinlikle bir insan olurdum.Bu hayat bana göre değildi.Dersleri doğru düzgün dinlemiyordum ve hocalara karşı hiçbir sempatim yoktu.Evet.Normal bir hayata açlığım vardı.

Fakat nedenini bilmediğim bir şekilde bundan bir hafta önce mahzende beni aşağı indirdiğinde,Race beni zorla aşağı indirdiğinde bana yaptığı teklifi kendi isteğimle kabuk etmemiştim.Halbuki en büyük isteğimi bana sunmuştu fakat ben bunun nedenini bilmek ve onu reddetmek istiyordum.

Belki de şu an Sectator ile beraber karşımda durma nedenleri buydu.

Bana yaptığı teklifi yeniden yapmak ve belkide bunu daha önce kabul ettiğimi hatırlatmak.

"Selam,kızlar."dedi Brad.Her zamanki alaycı bakışları üzerindeydi.

Race ile göz göze geldik.

"İyi misin?"diye sordu.

"Daha iyiyim."dedim.Mesafeliydim.Her zamanki gibi.

"Bu taraf yatakhane.Siz nereye gidiyordunuz?"diye sordu Jessica.

"Bay Hudson Kızıl'ı görmek istedi."dedi Brad.Jessica başka bir şey söylemedi.

"Gördünüz.Artık gidebilirsiniz."dedim.

"Güzel bir ziyafet için buradayız."dedi Sectator.Race'in aksine hep gülümsüyordu.

Race'e baktım.

"Sizinle bir şey konuşabilir miyiz Bay Hudson?"diye sordum.

"Elbette."dedi ve ben harekete geçtiğimde beni takip etti.Sectator ve Jessica'dan uzaklaştım ve Jessica bizi dinlemesin diye içimden üç kere Bayan Ledwick'in öğrettiğı sözleri tekrarladım.

"Sizi ayıkken görmek güzel."diye başladım söze.Race güldü.

"Gelmeden önce birkaç bir şey içmiş olabilirim.Fakat evet.Bu benim en ayık halim."

"Bana Yüce şeyleri ile işinizin olmadığını söylemiştiniz.Yalıda kalmak istemiyordunuz."dedim.Gerisini kendisi anlayabilirdi.

Uzunca yüzüme baktı.Neyi tartıyordu bilmiyordum.

"Sana hesap vermem mi gerekiyor?"diye sordu.O an takılıp kaldım.Elbette bana hesap vermeyecekti.O koskoca Hudson'dı.Bense sıradan bir cadıydım.Onun emrinde olan bir cadı.

"Elbette değilsiniz.Özür dilerim."

Onu orada bıraktığımda peşimden geliyordu fakat bir süre sonra beni geçti ve Sectator ile aşağı indiler.İkisi de birbirinden şık giyinmişti.

"Hey...Bir şey mi oldu?Rengin atmış.Neden özel konuşmak istedin ki?"

"Bir şey olmadı.O gün için teşekkür ettim."

--

Kimdi bu adamın Yüce'si?

Neden saklıyordu?

Bulduğunu söylemişti.Şu an buradaydı ve yalıda kalıyordu.

Neden artık açıklamıyordu?

Dudağımı ısırmak düşündüğümde olan bir refleksti fakat az önce canımı acıtmıştım.

"Ah!"

"N'oldu?"diye sordu Jessica.

"Dudağımı kanattım sanırım."dedim.Peçeteyi elime alırken Bayan Ledwic hala yemek salonunda konuşma yapıyordu.

"Ve biz cadılar,gücümüzü doğadan aldık."

O sırada,tam dudağımı silerken gözüm ön masada oturan Race Hudson'a kaydı ve Bayan Ledwick'e bakan gözleri beni buldu.

YüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin