10

102 12 3
                                    

"Bu ne tür bir sapıklık?"diye sordum gözlerini dikmiş bana baktığı sırada.Henüz odaya gireli on beş dakika kadar olmuş olmalıydı.Fazla uykum olsa bile odayı incelemekten kaçınmamıştım.

Eski bir havası olan mürdüm duvar kağıdı üzerine altın sarısı çizgiler çekilmişti.Odada yalnızca yatak ve büyük bir dolap olmasaydı normal bir büyüklükte diyebilirdim ama eşya azlığı odayı kocaman kılıyordu.

Yatağın başlıkları altın sarısıydı.Muhtemelen altın suyuna batırılmış metaldi.Yerler kahverengi döşemeydi ve yatak ötüsü satendi.Duvarlarla uyum sağlayan bir şekilde mürdümdü.

Ayrıca çok rahattı.

Şu an belkide dünyanın en rahat yatağında yatıyordum ve Race bana baktığı için gözlerimi kırpamıyordum.

"Birazdan benim de uykum gelir,giderim zaten."dedi."Uyu."

Sesi az önceki öfkesini sanki biri emmişçesine sakindi.Bu kadar kolay mod değiştirmeyi nasıl başardığını anlamaya çalışamayacak kadar yorgun olsam da uyuyamıyordum.

"Bana bakarken uyuyamam."

"Daha önce denedin mi?"diye sordu.

"Neyi?"

"Birisi sana bakarken uyumayı."

"Kimse o kadar sapık değil."dedim ona bir kez daha sapık demiş olarak.Bu cesareti az önce ona sapık dediğimde kızmamasından almıştım.

"Öyleyse nereden biliyorsun uyuyamayacağını?"Güldü.

"Neden beni izlemek istiyorsun?"diye sordum.

Gülümsemesi yavaş ve bir o kadar da ürkütücü bir şekilde silindi.

"Bunu sana açıklamak yerine bir sapık olduğumu söylemeyi yeğlerim."dedi.Bana çok şey açıklamak istemiyordu.Sorunlu biriydi.

"Bunu açıklarsan rahatça uyuyabilirim.Sapık olduğunu düşünmüyorum."diye itiraf ettim.

Cümlelerimle Race bakışlarını bir anlığına yere değdirdi ve hemen ardından bana çevirdi.Anlatacaktı.

"Ben..."diye başladı cümlesine.Bu kadar zor olan neydi?Bir çırpıda anlatamayacağı kadar derin miydi mevzu?"İyi hissetmiyorum.Çoğu zaman."Bakışlarını bir daha kaçırdı ve bu sefer bana bakmadı."Bu çok uzun zamandır böyle.Gülsem bile gülmüyorum aslında.Bahsettiğim şeylerde değil aklım.Hiçbir şeye odaklanamıyorum."Yeniden bana baktı ve bu seder yerinden de kalktı.

Bana yaklaşıyordu.Ne anlatacağını merak ettiğimden mi bilmiyorum,tam yanıma oturup koluma dokunduğunda irkilmemi gizleyemedim.

Bunu takmadı bile.

"Ama sana bakınca.O his gidiyor.Sanki bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi."Gülümsedi."O kadar mutlu oluyorum ki."Hemen ardından gülmeyi hızla kesti ve koluma dokunmayı da kesti.İki elini birleştirdi ve eliyle oynarken devam etti."Ama senden uzaklaşınca geri geliyor.Bir saniye bile beklemiyor."

Sanki bir histen değil de kanlı canlı birinden bahsediyordu.

"Bu yüzden mi evlenmek istiyorsun benimle?"diye sordum.Aklıma gelen tek şey buydu.Race soruyu idrak eder etmez bana bakmayı kesti."Değişen şey buydu değil mi?"diye sordum."Bunu henüz fark ettin.O hissin benim yanımdayken gittiğini."

"Bunu ilk anda fark etmiştim."dedi sanki çok büyük bir şey yapmış gibi bakarak."Nedeninin bu olmasını isterdim."

Bu cümle bana yetse de hala nedenini öğrenmek istiyordum fakat ona ısrar etmek hoşuma giden bir şey deģildi.Onunla konuşmak veya yakınlık kurmak istemiyordum.Öyle bakışları vardı ki sanki onunla biraz daha konuşsam,belki de biraz daha yakınında dursam,kendimi ona teslim edecektim.

YüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin