12

101 8 1
                                    

Aldığım her yudum can sıkıntısından giriyordu vücuduma resmen.Kahve buz gibiydi ve bu soğuk havada neden buzlu kahve aldığımı bilmiyordum.

Belkide her yudum bana bir şey hatırlatıyordu.

"Alış-veriş de yapalım mı?"diye sordu Jess.

"Canım hiç istemiyor.Direk otele dönsek?"

"Canın neye sıkkın?"diye sordu bıkarak.Sabahtan beri her şeyi reddediyordum.Normalde izin günlerinde olduğumdan daha mutlu olurdum.

"Hiçbir şeye."dedim.

"Hudson uzun süredir ortalarda yok.Buna mı üzülüyorsun yoksa?"

Bunu bir başkasının ağzından duyunca mantıklı geliyordu ama bunu asla dile getiremezdim.

"Hayır.Peşimi bırakması işime gelir."

"Yalı çok uzak yeni okula.O yüzden gelmiyordur."

"Gelip gelmemesini önemsemiyorum,Jessica.Bizim aramızda asla bir şey olmayacak."

Jessica sustu.Biraz sert çıkışmış olabilirdim.

Otele yürümeye başladığımızda ayaklarıma bakıyordum.Birden Jessica durur gibi olsa da ben durmamıştım.Muhtemelen bağcıklarını falan bağlayacaktı.

Kısa bir süre sonra arkamdan seslendi.

"Megan!Markete uğrayacağım,sen git!"

Ona dönmeden"Tamam!"dedim ve tam gaz devam ettim.

Lobiye girdiğimde ısınmam gerektiği yönünde olan tahminlerim suya düştü.Tek fark dışarı da olduğu kadar rahatsız edici değildi ve montumu çıkarsam da olurdu.Ama ne olursa olsun sıcak falan değildi.

Yukarı asansörle çıkarken asansörün daha serin olduğunu fark ettim.Neden ısıtıcı falan kulanmıyorlardı ki?

Katımıza girdim ve kapıya doğru giderken cebimdeki anahtarı çıkardım.Bir gariplik vardı.Her yer çok sakindi.Aynı zamanda soğuk tenimin üzerine yayılmaya başlamıştı.

Teninin üzerinde yayılan serinlik.

Derin bir nefes aldım.

Anahtarı sokarken nedense sessiz olmaya çalıştım ve yavaş bir hareketle kapıyı açtım.

Yatakta uzanıyordu.

Race Hudson...Mahremiyet denen şeyden haberi var mıydı acaba?

"Yatağımda ne halt yiyorsun?"

Gözlerini açmadan güldü.

Hemen ardından robot misali gözleri açıldı ve doğruldu.

"Fazla geciktin."Sesindeki gereksiz mutluluk beni içten içe neden sevindiriyordu bilmiyordum ama sinirli gözükmek için çabaladığım aşikardı.

Ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı.

"Nasılsın?"diye sordu alaycı bir tavırla.Sanki en son beni öylece bırakıp gitmemiş gibi davranıyordu.

"İyiyim,Race.Neden buradasın?"

"Neden benden uzaktaydın diye sormalısın.Çünkü doğal olan her zaman yan yana olmamız.Bilmem anlatabiliyor muyum?"Gömleğinin ön düğmelerini açık olduğunu kapatırken fark ettim ve kısa bir an yanaklarımdan belli belirsiz bir ısı geçti.

Bana en çekici bakışlarından birini yollarken aynı anda beni süzüyordu.Suratıma gelince durdu.

"Yemek yemiyor musun?"

YüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin