7

87 11 2
                                    

"Her şey için geç olabilir."dedi.Sesinde garip bir hava vardı.Ne için geç olacaktı?

Daha fazla onunla ilgilenmedim.Bir an önce Yüce'sini de alıp yalısından bir daha çıkmamasını istiyordum fakat o Yüce'yi öylece bırakacaktı.

O kıza acımamak elimde değildi.İtiraf etmeliyim ki Race Hudson'ı ilk gördüğümde kızı kıskanmıştım fakat şu an duygularım tepetaklak olmuştu.

Film ilerliyordu.Dikkatimi bir anda çeken filmin konusu değil içinde geçen bir replik oldu.

"Ölmeni istemiyorum."dedi genç adam kıza doğru.Bir an tüğlerim ürperdi.Bu cümleyi daha önce duymuştum sanki.

Race'e baktım.İstemsizce gelişen bir şeydi bu.Bütün dikkatiyle filmi izliyordu.

Midemde bir şey burkuldu.

"Gitme lütfen!"

Dikkatimi ben de filme verdiğimde kafam iki saat için de olsa bir şeye odaklanabilmişti.

Film çıkışı filmden hiç korkmamanın verdiği egoyla rahatça çıktım.Aklıma takılan tek şey replikti.

"Ne filmdi ama!"Jessica koluma vurdu.Sectator ise Jessica ile tek kelime dahi etmemişti.Acaba içten içe üzgün müydü diye suratına baktım.

"Kıyafet alalım."dedim bir an önce önümüzdeki mağazaya girip yanımızdakilerden ayrılmak için.

İki kuzen giderken bize el salladı.

"Eve yalnız gidebilirler mi?"diye sordu Race.Alaycıydı.

"Erkek arkadaşlarıyla buluşacaklar."dedi Sectator de.Erkek arkadaş kısmından rahatsız olduğu belli olsa da üstelemedi.

Onlara hiçbir şey söylemeden mağazaya yürüyorduk ki Race kolumu tuttu.Birden bire açılan klima direk tenime gelmiş gibi hissettim ve bir an için irkildim.Kesinlikle Race'ti.

Suratına baktğımda irkilmemi garipsememiş olduğunu gördüm.Bence ondan irkilmem onu huzursuz ve belki rahatsız etmeliydi.

"Biraz konuşalım mı,Megan?"diye sordu.Bir an cümleyi garipsedim.

Bana adımla ilk hitap edişiydi.Çok farklı telafuz etmiyordu fakat adımı onun ses tonundan duymak içimde bir yerleri hareketlendirmişti.

"Bizim gitmemiz gerekiyor,Bay Hudson."dedim.

"Bir dakika."Eliyle bir işareti yaptı.

"Sadece bir."Aynı işareti ben de yaptım ve diğerlerinden uzaklaştık.

"Açıkçası Jess bir şeylerden şüphelenecek diye korkuyorum.Şu özel konuşlamalarınızı azaltsanız?"

"Bundan sonra özel konuşma olacağını sanmıyorum.Ben şehir merkezindeki evime döneceğim.Bir daha karşılaşacağımızı sanmam."

Bir an için üzüleceğimi sandım ve bu beni dehşete düşürdü.

"Bu muydu söyleyeceğiniz?"

"Evet."

"Peki."diyebildim."Ne yapabilirim ki?"

Bir an gözüm çenesinde kalan bir şeye takıldı.Kan gibiydi.İşaret ve orta parmağım birleşik şekilde elimi çenesine değdirdim ve irkilmemek için kendimi zorlayıp lekeyi savuşturdum.

"Kırmızı bir şey vardı."dedim.Fakat garip bir durum vardı.

Race gözlerini kapatmıştı.

Yavaşça açtı ve öylece gözlerime baktı.Gözleri grimsi maviydi.Benim zümrüt yeşili gözlerimin aksine çok mat gözükmüyorlardı.

"Gitmeliyim..."Yavaş konuştu.İlk kez.Onun sesi dışında hiçbir şey duyamadığımı sandım bir an.Arabaların gürültüsü bir anda kesilmişti.

YüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin