1 ₪KEŞFEDİLMEK₪

557 31 13
                                    

Multimedya: Sare

Bölüm şarkısı; Tell me something I don't know

♣♣♣

Hayatta doğru ile yanlış arasında seçim yapmak kolaydır ; asıl seçim iki doğrudan fazlasını yada iki yanlıştan azını seçmektir.

♣♣♣

"Kızım"
Yine aynı yumuşak ilahi ses ,bu ses damarlarıma kadar işledi ve tüylerimin diken diken olmasını sağladı .Bu sesin bana tanıdık gelmesi ve istemeden beni güldürmesi normal mi ?

"Anne ! Sen misin?"

Ona karşı bir iki adım attığımda o da aynı şekilde geriye doğru giderek karşılık verdi.

"Anne neden benden uzaklaşıyorsun? Yanına gelmek istiyorum."

"Olmaz kızım"

"Neden! Anne? "

"Çünkü senin yasaman gereken bir hayat var.Seni seven , sevecek insanlar ,özel kişiler ,seni hayata bağlayacak nedenler . Sen amacın için yaşa onları gerçekleştir işte o zaman ilimizde mutlu olacağız ."

Bu sözleri söyledikten sonra geri geri gitmeye başladı .Ona doğru koştum ama bir anda kayboldu ve beni etraftaki bembeyaz ışığın ortasında tek bıraktı...

♣♣♣

Ne yüzüne vuran güneş ışınları nede alarmın her zamanki o sınır bozucu sesi ; bu sabah beni uyandıran teyzemin bağırışıydı. Her zaman ki gibi birilerine bağırıyordu. Kesin iş yerinde ters giden bir şey vardı . Bu bağırışlarına daha fazla dayanamayıp sıcak yatağımdan kalktım. Her sabah yatağımdan kalkmak benim için tam bir işkenceydi. Kıyafetlerimi giyip saçlarımı sıradan şekilde toplayıp ,evden hemen çıkmak için adımlarını hızlandırdım. Teyzemin arkasının bana dönük olmasını avantaja çevirmeliydim. Şuan da onunla hiç de konuşmak istemiyordum. Elime aldığım spor ayakkabılarımın birini yere düşüşü ile teyzeme kendini fark ettirdim. Elinde ki telefonu kulağından uzaklaştırarak "Bekle" dedi. El mecbur beklemek zorunda kaldım .

2 dakika sonra tam da telefonun kulağına yapışmış olacağını düşünürken kapatabilmişti telefonunu.Yere düşerek beni teyzeme bir nevi ispiyonlayan spor ayakkabımı aldım .
"Motorun servisten geldi onunla gidebilirsin." sonunda kavuşmuştum motoruma. Ne zamandır saçlarımdan dolaşan rüzgarın huzur veren yumuşaklığını hissedememek canımı fazlasıyla sıkıyordu. "Anahtarı nerede?" . "üzerinde " . Garaja doğru giderken durdurdu. "Paran var mı?". " evet var". Yine maddiyatını konuşturmuştu ama maneviyatının üzerini ağlar kaplamıştı .

Kalbimin hızına rağmen yavaş bir şekilde açılan garajında ardında ki dostuma kavuşmak için can atıyordum. Neredeyse bir haftadır özlemine dayanmaya çalışıyordum. Kapakların açılması ile hızla motoruma atlayıp yola koyuldum. Okula 25 dakika vardı ve bu zamanı motorumla özlem gidermek için kullanmak okula erken gidip inek öğrenciler gibi takılmaktan daha cazip geliyordu. 7 gündür yaşayamadığım bu hazzı daha çok hızlanarak bu boşluğu kapatmaya çalıştım .Motorun benim rahatlamamdı. Bir nevi ağrı kesicimdi . rüzgarın sertçe yüzünüze çarpması ve sonra saçlarınızdan yumuşakça geçmesi ,kıyafetlerinizin içinde ki sıcak bedenine azda olsa o serinliğin girmesi... Bu his sizi alıp başka bir yere götürür. Orada hiç kimse yok sadece siz ve rüzgar...

Ama her güzel şeyin sonu vardır ve bazılarında kötü biter. Benim ki kötü bitenlerden . Bu güzel hazzın sonu okulla bitiyordu. Okulun garajına motorumu park edip giriş kapısına yöneldim. Okula beni bağlayan kişilerden birisi ,en iyi arkadaşım , dostum, motoruma binebilecek tek kişi , herşeyimi paylaştığı kişi, mallıklarımın sebebi ."ilk ders Sinan hocanın" ."ahh neden ya? " ellerimi iki yanıma açıp isyan ettiğimde güldü. Sırtıma hafifçe vurdu ." Sen Sinan hocayı seviyordun ne oldu ? ".Ona dönüp bir elimi omzuna koydum. " Bak mısra ... Ne olursa olsun ilk derse giren hocaları sevmiyorum ".

Cam kenarında ki sırama attığım çantanın yanına oturdum. Önümde ki sırada oturan mısra telefonuyla uğraşırken , bakışlarımı cama çevirdim. İşte orada her zaman ki yerinde .Yine kendine özgü olan tarzını konuşturmuştu. Neden o diye düşünürdüm hep, neden o ? Çünkü... Çünküsü yok işte herkes gibi beni de etkilemişti ama ne gülüşüyle ne de bakışlarıyla anlamadığım bir şekilde bağladı beni kendine . Çok uğraştım vazgeçmek için , başkalarını sevme ye de çalıştım ama olmadı ,olmuyor .

Evren Çolak ; o tüm okulun gözdelerinden birisi , hem duruşu hemde grubunda ki büyüleyici dansı ile ünlü . Şuana kadar hiç bir dansını kaçırmadan izledim. Beni dansa sevdiren kişi de oydu. Onu etkileyebilmek için dans eğitimleri almıştım, aylarca hip-hop kurşuna gittim. Sadece onun için değil kendim içinde dans ettim. Dans benim ikinci tutkum ama ona karşı bir adım atmak için hiç cesaretin olmadı.

Kafasını kaldırsa görecekti beni , ona nasıl hüzünle, sevgiyle baktığımı görecekti ama o her yanını sarıp sarmalayan sarmaşık misali olan kızlardan başkasını görmüyordu.
" Sare! Sinan hoca geldi kalksana" Mısra'nın gerilim dolu sesini duyunca kafamı sınıfa çevirdim. Ders ne? ; matematik . Hoca kim?; Sinan parlak . Sinan hocayı seviyorum ama matematik dersinde tam bir canavara dönüşüyordu. Dersinde fazla disiplinli ama normalde çok tatlı bir hocadır. Hem öyle göbekli falanda değildi gayet sportifti. Bana olan ayrı sevgisini de es geçmemek lazım. Hocanın selamlaşma merasiminden sonra hemen derse başlamasıyla biraz eleştirmenin zararının olmayacağını düşündüm ama bu düşünce bana pahalıya patladı.

***
"Sare!" . Yine Mısra' nın o gerilim dolu sesi her seferinde 'hoca geliyor ' ayağına beni tatlı uykumdan men ediyordu. Bu sefer kanmayacağım mısra hanım hodri meydan!
"Sare hemen kalmalısın!" Kollarının üzerine koyduğum kafamı kaldırmadan omuz silktim. "Bu sefer kanmıyorum sana daha yaratıcı ol"... " Okuldan sonra tüm spor salonunu temizlemek yaratıcı mı?'' . İşte o korkulası ses. Şuan korku filmindeymiş gibi yavaşça kafamı kaldırdım ve Sinan hocanın benim için işkenceler düşünen gözleriyle karşılaştım.

♣♣♣

Bir insan neden kapalı spor salonuna prezervatif bırakır ki ? Sanırım unutmuştu salak ! Şuan tam bir işkence çekiyorum. Bugün Sinan hocanın dersinde uyuyarak onun disiplinine maruz kaldım. Tek basıma spor salonu temizlemek aldığım en büyük cezaydı. Sanırım bir daha derslerde uyumayacağım.Tabi istisnalar dışında ! Tribün temizliğini bitirip , sahaya başladığım da bu koca sessizliği gidermek için telefonundan şuan ki durumuma uygun bir şarkı açtım. (Selena gomez -tell me somethsomething) . Viledayı alıp sahayı temizlerken hem dansına hem de sözlerine eşlik ettim.

Hem sahanın temizliği hemde tekrara aldığım şarkı bittiğinde kulaklığımı çıkarıp kapıya yöneldim. Gördüğüm kişilerle elim ayağıma dolandı. O...O buradaydı. Ama ne zamandır buradalar ,dansımı izlemişler mi? Kendimi toparlayıp yerde ki çantamı alacaktım ki çanta hızla vileda kovasına çarpınca pis su yere döküldü . Ne yapacağımı bilemezken adı Baran olan kişinin söylediği sözler hızla atan kalbimin teklemesini sağladı.

"Anlaşılan bize rakip çıktı"

Bölüm sonu...

Yazım hataları varsa kusura bakmayın... Vote vermeyi ve yorum yapmayı da unutmayın. Bu hikaye sizin desteklerinizle iyi bir yere gelebilir. Yorum yapın ki hikayenin nasıl bir yol izleyeceğine dair katkıda bulunun... Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.♥♥

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin