Aşk Oyunu

11 ₪Mısra & Kaan₪

-Bana daha fazla yaklaşma bu fırtına seni yok eder!
- Aşkından mahvolmuş bedenim senden nasıl ayrılır?

Bölüm şarkısı: Locked Away

Medya: Mısra&Kaan

***

Mısra'dan

Sabah odama giren güneşin parlaklığı ile gözlerimi açtım. Saate baktığımda daha zamanım olduğunu gördüm. Banyoya girerek rutin işlerimi hallettikten sonra havluyu kafama sararak odama geçtim. Her hafta mutlaka beş kez duşa girer ve yarım günde bir saçlarımı yıkarım. Çünkü Mısra Demir olmak bunu gerektirir. Dolabımın kapaklarını açarak bugün giyeceklerimi düşünmeye başladım. Seçimimi dizimin iki karış üstünde biten bir etek ve kırık beyaz tonlarında büstiyerden yana seçtim. Saçlarımı düzleştirip makyajımı eyeliner , koyu bir ruj, allık, rimel vb. ile yaptığımda tamamen hazırdım. Aynadan son kez kendime baktıktan sonra hırkamı ve çantamı alarak aşağı inmeye başladım. Anne ve babam kahvaltı yapıyordu.

Kendimden bahsedicek olursam ben Mısra Demir. 17 yaşındayım. Tam bir moda aşığıyım. Sosyal medyada da yaptığım moda tavsiyeleri ile oldukça popülerim. Annem savcı Aleyna Demir. Kendisi mesleğinde oldukça iyidir. Tam bir işkolik olmasa da işini severek yapar. Babam Doğukan Demir. O genel cerrahıdır. Fakat babam tam anlamı ile iskoliktir. Çoğu zaman yoğunluğundan dolayı görüşemeyiz bile. Kahvaltılarda bizimle olmaya çalışır fakat işinin pek izin verdiğini söyleyemem. Bu konuda Sare'nin teyzesi ile yarışa girebilir. Ahh... Sare demişken. O benim için çok önemlidir. Kendimi bildim bileli ailemden sonra yanımda olan tek insan o. İlişki konusuna gelirsek şimdiye kadar sadece birkaç kişi ile oldum. Fakat onlarda yaz aşkı olarak takıldığım kişilerdi.

Mutfağa girdiğim de 'günaydın' diyerek masada ki yerimi aldım. Tabağımı doldururken bir yandan konuştukları konuğu kavramaya çalışıyordum. Sakin geçen güzel bir kahvaltıdan sonra babam beni okula bırakmayı tavsiye etti. Okula geldiğimiz de onu öperek arabadan indim. Sınıfa gittiğimde Sare'nin daha gelmediğini gördüm. Çantadan telefon ve kulaklığımı alarak müzik dinlemeye başladım. Müziğin bir anda kesilmesi ile bakışlarımı ekrana çevirdim. Sabah şarjda değil miydi bu? Oflayarak telefonu cantama tıkıştırarak lavobaya gitmeye karar verdim. Rimel ile makyajımı genişlerken bir anda içeri 4 kız girdi. Onlara baktığım da bunların Lara ve çetesi olduğunu fark ettim. Harika görmek isteyeceğim son insan. Güçsüz, zayıf bir kızı yere atarak üstüne yürümeye başladılar. Lara bir adım öne çıkarak " Benimle uğraşmamalıydın sürtük" dedi ve hızla tekemesini kızın karnına geçirdi. Tipik Lara! Ona bakanı görse bile döverdi hele birde güçsüz bir kızsa durum vahimdi. Daha sonra kızı saçlarından tutarak kaldırdı. Bu hareket kızın çığlık atmasına neden oldu. Ahh... Bunları biraz daha izlersem elimde olmadan karışacaktım. Zaten bu kıza bir ders gerekli. Şuan olanlar ona olan nefretini arttırıyordu. Lara tokat atmak için elini kaldırdığında hızla bileğinden yakaladım. Hepsi bana şaşkınlıkla bakıyordu. Böyle bir şey yapmayı bende beklemiyordum ama bu kızı birinin hizaya getirmesi gerekiyordu.Tam gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Yeter.''

" Sen kimsin ki bana karışıyorsun sıçan ?"

Bakışlarımı kıza çevirdiğim de dudaklarını hafifçe oynatarak 'teşekkürler' dedi. Gözlerimi güven verircesine yumdum. Konuşması ile kafamı Laraya çevirmiştim. Bir saniye o bana ne demişti? Sakin ol Mısra sinirlenme kızım! Dişlerimi sıkarak konuştum.

"Laflarına dikkat et"

"Ne o ağrına mı gitti sıçan?"

"Kes!"