Bölüm şarkısı: Sun saathiya
Medya: Grubun dansı ve Sare'nin kıyafeti
Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten'e değil, kalbe dokunacaksın. -Bob Mɑrley
***
Şaşkınlık ve endişe karışımı duygular ile karşımda geriye doğru savrulan bedene bakıyordum. Lanet olsun! Yine yanlış yer de yanlış müdahale. Bir kaç dakika sonra kendime geldiğim de sonunda konuşmak için ağzımı araladım.
"Öz...özür dilerim."
O da bana öylece bakıyordu. Gözlerinden ve yüzünün aldığı ifadeden ne kadar şaşkın olduğu belliydi. Çocuğa resmen yumruk atmıştım. Bu normalde yapacağım birşey değildi fakat aldığım derslerden sonra ne zaman kötü bir şey olacağını sezsem yumruk atma ihtiyacı duyardım. Fakat bu sefer yanlış oldu. Hala bir tepki vermemiş olması beni daha da korkutuyordu. Endişe duygusu vücudumu hızlı bir şekilde sarıyordu. Kuruyan dudaklarımı hafif ıslatarak konuşmaya başladım.
"Baran ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Yani sen öyle arkadan gelince çok korktum."
Baran da kendine gelmeye çalışıyordu. Bunu yüz ifadesinden anlıyordum. Gözlerini bir kaç yerde dolandırdı ardından odak noktası olarak beni seçti. Yavaşça kaşları çatıldı. Yüz hatları sertleşti. Şuan korku daha ağır basmaya başladı.
"Ne yapıyorsun Sare!"
Resmen yerimden sıçradım. Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki sanırım ilk kez onu böyle görmüştüm. Şuan Baran'ın tepkisine mi yoksa bulunduğumuz durumamı üzülsem bilemedim. Özür dilercesine yüzüne bakarak konuşmaya başladım.
"Baran bak gerçekten isteyerek olmadı."
"Kızım senin elin ne kadar ağır."
Bu dediği ile hafifçe tebessüm ettim. Ama hemen o ifadeyi sildim. Çünkü şuan hala ne tepki vereceğini tam çözemiyordum. Ellerimi önümde birleştirerek yaramazlık yapmış çocuk misali bakışlarımı kaçırarak asıl merak ettiğim soruyu yönelttim.
"Affettin değil mi? Bak isteyerek olmadı. Ben sana vurur muyum hiç. Sadece seni başkası sandım ve kendimi kor..."
Konuşurken bir yandan yanaklarını mıncıklıyordum. Fakat o sözümü keserek konuşmaya başladı.
"Sare tamam hadi içeri geçelim."
Onu başımla onaylayınca birlikte eve doğru yürüdük. Salona geçtiğimiz de herkes koltuklar da oturuyordu. Ben yere Baran da tekli koltuğa geçti. Resmen tekli koltukta yatış pozisyonu aldı. Daha sonra eğildi ve ellerinin üzerinde emekliyerek Evren'den kumandayı aldı. Evren televizyona öyle dalmıştı ki fark bile etmedi fakat kanalın değişmesi dikkatini çekmişti.
"Gerizekalı açsana tam da Cara çıkmıştı."
"Spor kanalında yorumlar var mal asla."
"Baran ağzımı bozdurma bana AÇ lan kanalı geçti kız."
"Geber Evren."
Daha sonra olanlar ile gülmeye başladım. Evren resmen koltuktan atlayarak Baran'a saldırdı. Odayı Baran'ın karı çığlıkları doldururken gülme isteğim daha da arttı ve ben bunu durdurmadım. Evren Baran'ın sağ kolunu sol ayağı ile arkasında birleştirmeye çalışıyordu. Tabi bu sıra da koltuk ile birlikte yere yığıldılar. Fakat bu Evren'i durdurmadı hatta daha da sinirlendirdi. Onları ilk kez böyle görüyordum. Kavga şekilleri gerçekten komikti. Evren konuşuyor ve her kelimenin sonunda Baran'ı cimcikliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Oyunu
ChickLit"Sare Evren sana ne yaptı?" "Sa-na-ne çok mu umrumdayım sanki." "Sare beni delirtme sana birşey sordum." "Duymak istediğine emin misin?" "Söyle dedim." "Bana tecavüz etmeye kalktı. Herşey senin yüzünden Yankı! Keşke gruba girmeseydim. Keşke bu anlaş...