Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulur.
Ölümleri olur zaferleri
Öpüşürken yok olan ateş ve barut gibi
_Renk renktir duygular; çiçeklerden daha çok gül ,menekşe ,papatya ,sümbül ,kardelen, yasemin ve adını bilmediğimiz niceleri. Çoğu zaman adı yoktur duyguların aslında. Net olarak bir ad verdiğimiz de bile saf değillerdir. Saf aşk , saf sevgi , saf hüzün yoktur. Hani bazen bilemeyiz ya adını duygularımızın; Sevgi mi ? Aşk mı? Yoksa değil mi?
Zamanın ve koşulların kuralları daha keskindir ve bizi duygularımıza ad vermeye zorlarlar.
Oysa bırakmalıyız kendimizi dalgalara... Her dalganın bir adı yoktur. Siyah ve beyaz arasında ki sonsuz tonun her birinin adı yoktur. Bazen nefrete yaklaşır kayığımız bazen sevgiye.
Şuan hangi duyguyu yaşadığımı bilmiyorum çok karışık bir tablo ama hangisini yaşamak istemediğimi çok iyi biliyorum.
Rezil olma duygusu
İşte bunu kesinlikle istemiyorum. Bu yüzden başarmalıyım , yapmalıyım.
Müzik sesi kulağımı doldurduğunda bakışların bir çoğu bana döndü. Ritme göre hareketlerimi yapmaya başladığımda artık odak noktası tamamen bendim.
Bakışlarımı bir yere sabitledim. Hareketlerim ritme uygun bir şekilde devam ediyordu. Aklıma gelen en değişik figürleri yaptım.Şarkının son kısmı geldiğini anlayınca hızlandım ve finali yaptım. Bir elim belinde diğer elim hafifçe havadaydı. Nefes nefese kalmıştım ve saçlarım terden yüzüme yapışmıştı.
Duyduğum alkış sesleri ile irkildim. Etrafta ki herkes deliler gibi alkışlıyor bir çoğu ıslık çalıyordu. Yankı ise herkesten iki adım öndeydi. Kollarını göğsünde birleştirmiş ve yarım bir şekilde gülümsüyordu. Sanırım beğenmişti.
Kendimi hemen toplayıp hızlıca kapıya yöneldim. Dışarı çıktığımda sert rüzgarın yüzüme vurmasıyla irkildim.
Kendime inanamıyorum... Ben az önce dans ettim... Hem de onlarca kişinin önünde.
Duyduğum ayak sesleriyle arkamı döndüm. Yankı gelmişti. "Gerçekten yeteneklisin." demesiyle hafifçe tebessüm ettim."Ben gerçekten inanamıyorum. Az önce dans ettim dimi?" dedim. Kafasını sallayarak "Hemde onlarca kişi önünde ."
"Evet sorunda bu ya... nasıl ?"
"Bunun cevabı bende değil sende". Kafamı hafifçe bir kaç kez sağ sola salladım. "Ben bilmiyorum. Her zaman ki dansımı yaptım önce ruhumu daha sonra ise bedenimi müziğe teslim ettim" sözümü keserek " ve sonuç çok iyiydi.'' dedi.
Konuyu değiştirerek "Artık gitsek mi?" dedim. Başıyla hafifçe onaylayıp arabaya doğru ilerledi. Adımlarım ile yavaşça onu takip ettim ama o arabaya binmek yerine kapıya yaslandı. Cebinde ki paketten bir sigara çıkarıp yaktı. Bana da uzattığında kafamı olumsuz anlamda sallayıp arabaya yaslandım. İkimizden boş boş karşıya bakıyorduk. Sigarasından derin bir nefes çekip bana döndü ve gözlerimin içine bakarak dumanı hava ile buluşturdu.
İkimizde öylece birbirimize bakıyorduk. Ne ben ne de o gözlerini çekiyordu. "Evren daha önce nasıl fark etmedi?" ne demek istediğini anlamamıştım.
"Neyi?". Sigarasından bir nefes daha çekti ve yere atarak ayağı ile ezdi.
" Boşver. Atla hadi.". Arabaya binerek kemerimi taktım.Yol boyunca sessizdik. Evimin önüne gelince kemerimi çıkararak ona döndüm. "Teşekkür ederim...herşey icin."
"Teşekkür edilecek bir durum yok sadece yaptığımız anlaşmada önümüze çıkan pürüzleri yok ediyorum.". Hafifçe tebessüm ederek kapıyı açtım. Arabadan inince " Yarın gece aynı saatte." demesiyle ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Oyunu
ChickLit"Sare Evren sana ne yaptı?" "Sa-na-ne çok mu umrumdayım sanki." "Sare beni delirtme sana birşey sordum." "Duymak istediğine emin misin?" "Söyle dedim." "Bana tecavüz etmeye kalktı. Herşey senin yüzünden Yankı! Keşke gruba girmeseydim. Keşke bu anlaş...