"Kalk"
Duyduğum sesle gözlerimi araladım ve başımda dikilen Aydeni görmemle yatakda oturur vaziyetini aldım.
"Birazcık toparlanmışsın"
Yani yumuşacık yatakda yatmak tabikide birazda olsa toparlardı beni.
"Ama yinede çok çirkinsin"
Yüzüne bakarak kaşlarımı çatdım.Doğru o kadarda göz kamaştırıcı bir güzelliğim yokdu ama o bunuda yok etmişdi.Atdığı tokatlar yumuruklarla hem her gün ağlamakdan gözlerimi altı şişmiş bir durumda.Tabikide çirkin gözükücem Allahın cezası.Bunları sesli bir şekilde ona söylemek istesemde bu isteğimi yatışdırdım ve derin bir nefes aldım.Yine dayak yemek istemiyorum açıkcası.Yatağım bir şey koydu bakdığımda pansuman için gereken eşyalar olduğunu gördüm.
"Şimdi bacaklarına biraz krem falan sür"
Şaşkınlıkla ona bakmaya başladım.Nasıl yani kendi yaratdığı yaraları şimdi iyileşdirmekmi istiyordu.
"Akşama kesik bacaklarla gitsen sencede her kesin dikkatini çekmezmisin"dedi alaycı şekilde"Ha bu arada bunlar sadece bu gün için sonra bacaklarına bol bol yeni yaralar yaparız"
"Pislik" diye mırıldandım.
Duymuş olmaliki bana taraf eğildi
"Bu gün sana işgence etmiycem.Zorlama istersen"
Yere bakdım ve odadan gitmesini bekledim.O odadan çıktıkdan sonra elimi kreme uzatdım.'Sanki bir kremle geçecek'diye mırıldandım kendi kendime.Ve kremi açarak elime biraz krem dökdüm ve bacaklarıma bakdım.
Her yerde kesikler vardı.Bazıları kabuklanmıştı ince çizik olduğu için ama bazıları çok derin oldukları için hala acıyordu.Kremi sürmeye başladım.
Akşam belkide elinden kaça bilirdim.Korumalarıylamı gidecekdi acaba.Eğer korumalarıyla gidecekse dikkat çekerdi ve hemen kim olduğu anlaşılırdı.Acaba Aydenin yüzünü biliyorlarmı.Hani görünce hemen yakalasalardı çok güzel olurdu.Bende elinden kaçmış olurdum.
Kremle işim bitdikden sonra hemen yerine koydum ve ayaklanarak aynanın karşısına geçdim.Allah aşkına bu benmiyim?Bir zombini yanıma koysalar her halde benden daha güzel olurdu.Baya bir çökmüşüm...
4 saatdir bu odadayım ve duvarlarla bakışıyorum.Açlık hissi yoktu.Yemek yememeye alıştım.Ben zaten yemek için yaşayanlardan değilde yaşamak için yeyenlerdendim.Kapı açıldı ve bir koruma içeriye girdi.
"Ne var"diye sordum
"Ayden seni alt katda bekliyor" deyip odadan çıktı.Odadan çıktım ve etrafıma bakındım.Hiç kimse yokdu.Merdivenlerden aşağıya inmeye başladım.Salona geldim ama Ayden ortalıklarda yokdu.Gözüm kapıya kaydı ve kapıya bakarak kaça bilirmiyim diye düşündüm.Cesaret edemiyordum ama buradada çürümek istemiyorum açıkcası.Arkamdan gelen sesle hemen arkama döndüm.
"Kapı çekici geldi sana her halde böyle bakıştığınıza göre"
Gözümü devirdim ve duvardaki tablolara bakmaya başladım.Acaba neden beni çağırdı.
"Yemek vakti gel"
Ona anlamayarak bakmaya başladım.
"Illa sürünerek gitmek istiyorsun yani" deyip kolumdan tutup çekiştirerek mutfağa götürdü beni.Nasıl yani mutfakdamı yemek yiycem?Kesin yemeğe zehir katdı ve beni mutfakda öldürmek istiyor.
"Mutfakdamı"
"Yemek yedikden sonra gidip giysilerini giyniceksin" dedi beni aldırmayarak
Sofraya bakdım.Güzel gözüküyordu yemekler.Acaba kendimi yaptı.Yani bir canavar yemek yapmayı beceriyomudur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet
RomanceSadece bir vasiyet..Bir adamın ölmeden önce oğlu kadar yakın olan Aydene söylediği vasiyet..Ya kız yada babası ölecek.. Jessica hiç bir suçu olmasada bir vasiyet için kurban seçilen masum kız..