Summer Falter
Yazar: zuzuzu
Çeviri: minnikiniz
// Aashiqui 2- Tum Hi Ho ; Lily M - I'm Afraid ; Daft Punk - Within ; SYML - Where's My Love (Instrumental) //
BÖLÜM 22 - FİNAL Part 1
Jongin'in kalbini felç eden acının büyüklüğü, zorla tuttuğu son gücünü de istila ediyordu.
Ayakta hissizce dikilirken dünya ayaklarının altından kayıyordu, varlığının aslında hiç iyileşmeyen parçasının tam ortasına yerleştirilmiş saatli bombanın pimini çeken kişinin yüzüne bakıyordu.
Birbirlerinin gözlerine bakamıyorlardı, ciğerlerini kirleten havadaki biçareliği soluyorlardı ki sadece nefes almak bile, kırılan kalplerinin gürültüsünde yaşadıkça giderek zorlaşıyordu.
Her şey geri geliyordu ve Jongin'in tüm düşündüğü çok şey yaşadığı iken en savunmasız hücrelerinde ilerleyen bu hezimetin yoğunluğundan hiç bu kadar etkilenmemişti, bu şey var olabileceğini hiç hayal etmediği en büyüğün de en büyüğüydü, onu öldürmekten daha cüretkâr ve yaşayan ölü gibi bırakmaktan daha iyiydi çünkü tüm bu gaddar yaralara rağmen hâlâ hissedebiliyordu ve hissettiği de acıdan, göğsünü sıkıştırdığını resmen hissedebildiği muazzam güçten başka bir şey değildi.
Ve her şey her şekilde acıtıyordu, artık gözleri kendisinden daha çok mücadele ettiği, uğruna dünyadaki her savaşı verebilecek olmasına rağmen tekrar tekrar kaybettiği aşkın tüm portresini görebiliyordu çünkü bu asla onun için olmamıştı, asla yeniden düşünmesi için ona ağır gelmemişti bile, çünkü kalp kırıklığı daima yolun sonunda bekleyip, cehennemin sevincinin en gürültücü ifadesiyle ona gülümseyip kahkaha atıyordu.
Kyungsoo'nun hıçkırıklarının acı dolu sesini duyabiliyordu, Kyungsoo'nun yüzündeki ızdırap verici kızıllığı görebiliyordu, buna rağmen kendi acı dolu sonsuzluğuna zincirlenmişti, sanki kuvvet aramanın amacını artık göremiyor gibiydi. Geriye hiçbir şey kalmamıştı, tutunacak hiçbir şey yoktu. Umut yoktu, yuva yoktu çünkü Kyungsoo en başından beri onu itmişti, içeri girmeye çalıştığı ilk seferden beri, çünkü Kyungsoo onların birbirlerine ait olduklarını asla göz önünde tutmamıştı.
Soğuk, tenini inceltiyordu, pist sanki yıldızdan yoksun gecenin gökyüzünden dökülen buzu gibi dondurucuydu, tıpkı bulutların üzerinde saklanabildikleri gibi, tıpkı şu anki gibi. Belki aşk da böyleydi. Kyungsoo'nun ona olan aşkı böyleydi; yukarıda, bulutların yenilmez ağırlığıyla örtülmüş yıldızlar gibi sonsuz.
Ve gerçekten birbirlerinin kaderinde olmadıklarını fark etme noktasına gelmek zorundaydı. Israrı ne kadar büyük olursa olsun, sevdası ne kadar büyük olursa olsun, bunlar yeterli değildi işte.
Gözlerini kapayıp gözyaşlarının düşmesine izin verdi, yüreği, bu son teslim oluşunun sessizliğinde sırılsıklam oluyordu.
Yavaşça arkasını döndü ve yürüyüp gitti. Hâlâ yapabiliyorken, kendini hâlâ taşıyabiliyorken şimdi gitmek zorundaydı. Belki de buraya kadardı; ipucu buydu. Umutsuzca istediğiniz şeylerden nihayet vazgeçmek böyle hissettiriyor olmalıydı.
Fakat Kyungsoo, o henüz bir metre bile uzaklaşamadan fırlayıp onun kollarına koşarak kollarını beline doladı ve gitmesine izin vermedi. "Hayır Jongin lütfen böyle gitme..." Sesi korkunç bir girdabın içinde titriyordu, hıçkırıyor ve yüzünü Jongin'in göğsüne bastırıyordu. "Seni artık bulamayabilirim ve eğer kendine yaptığın yıkımı tekrarlarsan kendimi asla affetmem, bu benim suçum, affedilmez biriyim ve senden af dilemeye hakkım yok ama lütfen... Lütfen bununla tek başına savaşma... Ben izin vermeyeceğim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Falter ★ [ÇEVİRİ]
Ficção GeralSummer Falter Yazar : zuzuzu Çeviri : minnikiniz TANITIM Kyungsoo hem en iyisini hem de en kötüsünü bir arada yaşıyordu. O bir erkekti ve her diğer yıl bir kıza dönüşüyordu. Bu bir hastalık değildi. Bir lanet de değildi. Tedavisi yoktu. Ve kaçınılma...