8

7.6K 711 184
                                    

Summer Falter

Yazar: zuzuzu

Çeviri: minnikiniz

// Shayne Ward - No Promises //

BÖLÜM 8

Ertesi sabah, parlak bir gülümseme Jongin'in suratına yapışmıştı. Kyungsoon'un dairesine doğru, tüm vücudunu dolaşan büyük, devasa bir heyecan dalgasıyla yürürken elinde tuttuğu gül buketini kokluyordu. Geride bıraktıkları gece ayrılmadan evvel biraz huzursuz hissetmesine rağmen, Kyungsoon'un sesinin ona söylediği içten 'seni seviyorum'lar ve 'sonsuza kadar'ların hatıralarıyla huzursuzluğunu atlatmayı başarmıştı. Tabii biraz fazla bunaltıcı hissettirmişlerdi zira Kyungsoon'un kelimelerle arası cidden iyi değildi ve çoğu zaman abuk sabuk konuşurdu, bu yüzden aniden bu kadar minnoş olması onu aynı anda hem şaşırtmış hem de gözünü korkutmuştu.

Ama böyle hissetmek gerçekten aptalcaydı. Böyle saçma ihtimaller uydurmak aptalcaydı.

Artık emindi ki Kyungsoon Jongin'i, Jongin'in onu sevdiği kadar çok seviyordu.

Derecesinin nerede şiddetlendiğini kestiremiyordu fakat Kyungsoon'a öyle güçlü ve öyle derin bir şekilde âşık olmuştu ki Kyungsoon, onun tüm hayatı boyunca aradığını fark etmediği yuvası olmuştu. Kyungsoon'dan gelen basit bir gülümseme kolaylıkla gününü aydınlatabiliyordu; doğal bir şekilde yansıyan bir ışık topu gibiydi. Ve kız ona ışıl ışıl parlayan gözleriyle ne zaman baksa, yalnızca gözlerinin derinliklerinin en derinlerinde boğulmak ve kendini en dipte görmek istiyordu.

Kyungsoon onun arkadaşıydı, aşkıydı, sahibiydi, meleğiydi. Şey aslında yaramaz bir melek, ama bununla bir sorunu yoktu çünkü öyle olmasaydı, bu dünyaya düşürülmez ve onunla olamazdı. Ve onun amacı buydu; kaybolmuş Jongin için yaratılmıştı ve Jongin'in Kyungsoon'dan başka bir meleğe ihtiyacı yoktu.

Kyungsoon'un kapısına yaklaştığında, Baekhyun kapıyı kapatıp kilitlemek üzereydi. Kısa olan, Jongin'in görüntüsüyle zıpladı ve Jongin bu anormal tepkiye tek kaşını kaldırdı.

"Günaydın hyung! Kyungie hâlâ uyuyor mu?" Yine de Jongin onu kocaman bir coşkuyla selamladı.

Fakat Baekhyun'un tedirgince yüzü düşmüştü. Kai'ye ne diyeceğini bilmiyordu, yalan söylese miydi söylemese miydi? Kai'nin yüzündeki ifade masum bir şekilde mutluydu ve bunu yok etmek sonraki adımda onu tamamen öldürecekti. Kyungsoo ve Kai'nin aşk hikâyesine tanıklık etmiş olan biri varsa, ki bu kendisiydi, ağzından o can yakıcı sözleri çıkardığı anda bunun ne kadar acı verici olabileceğini çok çok iyi bilirdi. Ama şimdi Baekhyun bunu ne kadar örtbas etmeye çalışırsa çalışsın, er ya da geç Kai Kyungsoo'nun ortadan kaybolduğunu anlayacak ve günün sonunda yine kırılacaktı. Baekhyun için zor olacaktı ama biliyordu ki bu, Kai için en kötünün de ötesinde olacaktı ve bu açmazı uzatmanın da hiçbir faydası yoktu.

Jongin'in yüzündeki tebessüm yavaşça titredi. Kalbi korkunç bir hızla çarpmaya başlamıştı ve uzun uzun düşünmek için fazla amaçsızdı.

"Kyungsoon gitti Kai." Baekhyun büyük bir zorlukla söyledi.

Jongin'in yüzü kafa karışıklığıyla kırıştı. "Iıı, nereye gitti? Markete mi? Koşuya mı?" Jongin titredi. Bir kere, Jongin Kyungsoon'un okul zorunlulukları dışında öylesine dışarı çıkmayan tiplerden olduğunu biliyordu ve Kyungsoon'un birlikte dışarı çıkacak çok arkadaşı da yoktu. Aslında Kyungsoo'nun tek arkadaşları Baekhyun ile Chanyeol'dü. Ama yine de, arkadaşlarla çıkıp takılmak için sabahın çok erken bir vaktiydi. Ve bunun yanında mevsim yazdı ve erkenden kalkmak için bir sebebi yoktu. Evet ya, belki de bir şeyler almak için dışarı çıkmıştı.

Summer Falter ★ [ÇEVİRİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin