Bölüm 8

477 30 6
                                    

"Yok, inanması zor biliyorum ama anlattıklarımdan başka hiçbir şey bilmiyorum."

"Peki sen biraz daha sakinleş belki bu sırada aklına başka bir şey gelir. Aklına gelen belki çok önemsiz görünen şeyi bile söyle, en küçük detay önem taşıyor."

Rafet'in yanından ayrılıp zor da olsa tekrar içeri dönmüştüm. Olay yeri çalışmaları büyük bir titizlikle sürdürüyordu. Kapılarda herhangi bir zorlama izi yoktu. Katil veya katiller büyük ihtimalle açık olan mutfak kapısından içeri girmişlerdi.

"Mevlüt, nedir durum, bulabildiniz mi bir şey?" Olay yeri ekibinin başında bulunan komiser Mevlüt işinde son derece başarılı ve uyumlu çalıştığımız birisiydi.

"Amirim tekrar başınız sağ olsun. Maktullere isabet eden kurşunların türü aynı ve olayda susturucu takılmış bir tabanca kullanıldığı neredeyse kesin, cinayeti işleyen kişi veya kişiler son derece profesyonel olmalı."

"Öyle olmalı, ama bu gece burada olanların hepsi alanlarında son derece başarılı ve saygın insanlardı. Bu insanları kim neden öldürmek istesin ki?"

"Bilemiyorum amirim, olaydan kısa süre önce siz de buradaymışsınız öyle mi?"

"Evet, ben de buradaydım. Çiftehavuzlar'dan cinayet ihbarı gelince yakında olduğum için oraya gittim." Mevlüt'ün yüzü düşünceliydi ve bana bir şey söylemek istediği anlaşılıyordu.

"Amirim elbette siz daha iyi bilirsiniz ama katilin hedefi siz olmayasınız?" Bunu bende düşünmüştüm ama bu hiç de mantıklı değildi. Profesyonel olduğun düşündüğümüz bir katil muhakkak hedefini bir süre izlemiş ve benim dışarı çıktığımı görmüştür. Hadi benim evde olduğumu düşündü diyelim, içeri girip de benim evde olmadığımı görünce hiçbir alakası olmayan ve onun için bir tehlike teşkil etmeyen altı kişiyi neden soğukkanlılıkla öldürsün ki, bu gerçekten hiç mantıklı değildi. Ama benim buradan ayrılmamı sağlayan katil olabilirdi. İçerde onun için tehlike yaratabilecek tek kişi bendim ve beni de evden uzaklaştırınca önünde hiçbir engel kalmamıştı. İşte bu oldukça mantıklıydı.

"Bu dediğin benim de aklıma geldi ama biraz düşününce pek de akla yatkın bulmadım. Tabi küçük de olsa bu da bir ihtimal. Neyse siz çalışmaya devam edin, ben dışarıdayım." Dışarı çıktığımda kafam iyice karışmıştı. Ölenlerin hepsi arkadaşımdı ama onlarla çok da sık görüşmüyordum. Hayatlarında ne olup bittiğini pek fazla bildiğim söylenemezdi. Belki hedefte sadece içlerinden biri vardı ama hedef şaşırtmak için hepsi öldürülmüştü. Böyle bir canilik yapılabilir miydi? Bunca yıllık meslek hayatım ve tecrübelerim bana pek sık rastlanmasa da böyle manyakların olduğunu söylüyordu. Ben bunları düşünürken evin bulunduğu sokağa basın da gelmişti. Esasen ölenlerin hepsi kendi alanlarında ünlü kişilerdi. Bu olay gündemi derinden sarsacaktı. Çok kısa bir süre sonra devletin en üst kademelerinden telefonlar alacağıma da emindim. Nusret ve Haluk'un bahçeye girişiyle kafamdaki bu düşünceleri kenara bırakmıştım.

"Ne oldu, işe yarar bir şeyler bulabildiniz mi?"

"Amirim sokağın içinde kamera yok, sokağın açıldığı caddeyi araştırdık. Orada bir iş yerinde güvenlik kamerası var ama caddenin üst tarafına bakıyor. Oradan sonuç almamız zor gözüküyor."

"Komşularla konuştunuz mu? Bir şey gören duyan yok mu?"

"Amirim etraftaki binaların apartman görevlileriyle konuştuk. Birisi tam emin değil ama bahçeden siyah kıyafetler içinde birinin çıkmış olabileceğini söylüyor."

"Kısacası elle tutulur hiçbir şey öğrenemedik, öyle mi?"

"Ne yazık ki şimdilik öyle gözüküyor ama apartman görevlilerine söyledik. Her biri kendi apartmanında oturanlara olayla ilgili bir şey görüp görmediğini soracak. Telefonumuzu da bıraktık bir gelişme olursa haber verecekler."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GERÇEĞİN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin