On

605 86 18
                                    

@rosepetalnovels Thanks for PERMİSSİON !    

Faye gözlerini büyülterek karanlığın drinliklerine baktı. Çocukdan uzak kalmayı planlarken nasılsa bu olmuyordu. 

Bir kapı seçmesi gerektiğinde seçti, bunun nedeni çocuğun onu kontrol etmek için beklediğinden daha fazla zaman alacağını ve orasının pencereleriyle gerçek bir oda olabileceğini, dışarı çıkabileceğini düşünmesiydi, ama kız yanlış düşünüyordu. Bunun yerine, saplanıp kalmış ve ya Harry kapıyı açarken ya da merdivenlerden aşağı inerken orada kalmak zorunda kalmıştı. 

Faye yavaşca kulağını kapıya karşı koydu, Harry'nin onun kalp atışlarını duyması düşüncesi kalbinin göğsünde daha çok hızlı atmasını sağladı. Sakin olmaya çalıştı, ama olamıyacağını biliyordu. Faye kapana kısılmıştı ve Harry geliyordu, Faye onun adımlarını duyabiliyordu. 

Oğlan koridora ulaştı ve Faye onun kapıları açışını ve kapatışını duydu. Harry onu bulabilirdi, bu konuda kimsenin bir kuşkusu yoktu. 

Bu yüzden son derece isteksizce, karanlığa ve merdivenlerden aşağıya tökezledi. 

Faye her ne kadar ışıkların açılmasını istese de bunun bir önemi yoktu, ışık düğmesini bulması imkansızdı ve Faye kendisinin bunu yapamayacağını umuyordu. Faye'in tek istediği olabildiğince kapıdan uzak kalmaktı. 

Faye soğuk bodrum karanlığın içine tökezledi, titreme gittikçe sırtında seyahet ediyordu. Kollarını duvara ya da başka bir nesneye vurursa diye tuttu. Ama eli bir şeyin düşmesini engelleyemedi, telefonu cebinden kaymıştı.

"Siktir, siktir, siktir, siktir." 

Faye panikle nefes alarak elini soğuk beton zeminin üzerinde gezdirdi. Omzunun üzerinden baktı, artık basamakları görebildiğini fark etti. Bu onu düşünmeye itti. 

Ya Harry çoktan orada, bodrumda, onunla birlikteyse?

Biliyordu, oğlanın ondan önce arkasına sinsice yaklaşırken hiçbie ses çıkartmadığını. Şöyle ki, oğlanla farkında olmadan bodrumda olma olasılığı ne kadar büyüktü?

Düşünceler onun titremesini ve telefonunu arkasında bıkarmasını sağladı, zeminin üzerinde emeklemeye başladı. Faye'in dizleri pürüzlü yüzeye sürtünürken hafifçe yaralanmıştı. Yanlız olmadığı gösterecek herhangi bir ses duymaya çalıştı ama duyabildiği tek ses kendi hıçkırıkları oldu.

Aniden Faye bir şeyin içine emekledi, daha fazla ilerlemesini engelliyordu. Elini yukarıya kaldırdı ve önünde her ne varsa onun üzerinde gezdirdi. Bir karton kutu gibi hissetti, ve Faye hafifçe yana kaydı, muhtemelen duvara dayalı dizilenlerden bir düzine olduğunu fark etmişti.

Son kartom koliyi bir köşede bulduğunda, rahatladığından ya da daha fazla korktuğundan emin değildi. 

Henüz o iki kutu sarasına kıvrılmış ve kendisini durava olabildiğince sıkıştırmıştı. Faye gözlerini kapattı, merdivenlere ne kadar yakın olduğu ya da oğlanın birkaç metre ilerde oturmuş, ona baktığı hakkında hiç bir fikri yoktu. 

Birkaç kelime mırıldandı, kendisi haricinde kimse duymamıştı, ve belki de tanrı varsa diye.

Daha sonra gürültülü bir patlama Faye'in kulaklarına ulaştı, bu onun nefesinin kesilmesilmesini ve gözyaşlarının görüşünü bulanıklaştırmasını sağladı. Faye elini ağzına kapadı, tıka basa dolu bodrumun eski basamaklarından inen birinin çıkarttığı gıcırtılı sese karşılık hıçkırıklarını bastırmaya çalıştı. Gözlerini yeniden açtı, etrafındaki koyu karanlığı yokladı. Kalbi göğsünde hızlı ve can atıcı bir şekilde atıyordu, ve eliyle ileride akacak gözyaşlarını durdurdu, sıcak bir gözyaşının onun soğuk ve solgun yanaklarından aşağıya düştüğünü hissetti. 

Haunted || h.s (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin