En başta söylemeliyim ki diğer bölümün okuma sayısını görünce aşırı mutlu oldum. Okuyan herkese -oy vermeyan ya da veren de dahil- gerçekten çok teşekkür ederim!
İyi okumalar!
@rosepetalnovels Thanks you for PERMİSSİON!
Ağır çekim. Dünya ağır çekimde ilerliyordu, en azından Faye'in gözünde. Gri gökyüzünden düşen yağmur Faye'in yanaklarından aşağı akan gözyaşları gibiydi. Onlar küçük bombalar gibi yere vurmadan önce kalın bulutların arasından gelen küçük ışıklar parıldadı ve virajdaki çimler çeşitli şekillerde biçildi.
Yağmurun sesi, Faye'in parmaklarının sesiyle telefonunun ekranına tıklatı, ses kulaklarında gökgürültümsü gibiydi. Kalbi çok hızlı atıyor fakat göğsünde çok yavaştı, titreşim Faye'in bedeninde yayıldı.
Giriş kapısının dışından bir araba geçti, zaten ıslak olan kaldırımlara su sıçrattı. Bahçedeki yaşlı ağaçlar rüzgarla birlikte sallandı. Parlak yeşil renkte bir yaprak, bir ağaçtan serbest kalarak geldi ve rüzgar onu tutarak uzaklara savurdu.
6 yaşından daha fazla olmayan bir çocuk giriş kapısının önünde durdu ve önünde oturan kıza ve eve baktı. Sonraki saniye çocuğun annesi geldi ve oğlunu o evden uzağa sürükledi. Çocuğun eve bakması onun hatasıymış gibi mide bulandırıcı bir izlenim verdi Faye'e.
Telefonunun çalan sesi onu transından pat diye çıkardı ve zaman tekrardan normal gibi akmaya başladı. Kız ekrana baktı ve gülümsemesi onun yüzünde süründü.
"Merhaba?" dedi telefona Faye.
"Hey, bebeğim." dedi diğer taraftaki ses. Evan'dı. "Nasılsın? Bahse varırım ki iyisindir.
"İyi tanım. " Faye cevapladı, bütün gün nasıl korktuğunu düşünmeden edemedi.
Faye cevabını sabırla bekledi ama cevap hiç gelmedi. Bunun yerine kıkırdamaları takip eden ayrı bir 'shhh' duydu.
"Evan? " dedi Faye yavaşca.
"Üzgünüm, ne dediğini duymadım. " Evan cevapladı, açıkça bir şeylere dalıyordu.
"Ne var biliyormusun? Önemli değil. " dedi Faye, mutlu görünmeye çalışsa bile kıkırdamalar onu endişeli hale sokuyordu.
Evan sadece 5 yaşlarındayken annesi ölmüştü ve Evan'dan sonra yalnızca iki kötü kardeşi vardı.
"Hala beni ziyaret etmeyi planlıyormusun? "
"Tabii ki seni ziyaret edeceğim. " dedi Evan, yüksek bir itiraz arka tarafta bir yerden geldi.
"Bebeğimin yazı tek başına geçirmesine izin vermeyeceğim. " Evan ekledi ve Faye'i ğülümsetmeyi başardı. "Faye bebeğim, gerçekten gitmek zorundayım. Bir kaç gün sonra görüşürüz. " Sonra, Evan kapattı fakat bu, farklı alaycı kıkırdamalardan önceki duyduğu son şeydi.
Faye yeniden soğuk verandaya uzandı, gözlerini üzerindeki çatının üzerine yerleştirdi. Gocuğun görüntüsü zihnine geldi. Uzandığı zaman gözleri karanlığı izledi. Onun gözleri ne renkti diye merak etti, ya da bekli onlar gri ve yeşilin karışımıydı. Fakat onun sorunu hiçbir şey görmemesiydi. -karanlık gözlerden başka- Karanlık ve korkutucu. Faye iyi bir şey görmeyi diledi, ancak sadece kan lekeli kıyafetleri düşünüyor ve korkuyu hissediyordu.
Karanlık kızın başının üzerindeki seyrek lambaya ve etrafına dğştü. Garip bir his Faye'in içinde büyüdü. Faye artık verandada değildi. Kız, uzun ve boş koridorda duruyordu ve onun üzerindeki lamba tek ışık kaynağıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haunted || h.s (Türkçe)
Fanfic"Romeo öldüğünde, Alıp küçük yıldızlara böl onu; Göğün yüzünü öyle bir güzelleştirecektir ki, Bütün dünya geceye aşık olacak, Ve tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe. ― William Shakespeare (Juliet, Romeo'dan bahsederken.) 19 Haziran 1924, Lon...