Haunted || h.s (Türkçe)

On üç

@rosepetalnovels Thanks for PERMİSSİON

Faye'in gözleri aniden açıldı ve doğruca uçsuz bucaksız olan karanlığa baktı. İlk başta odasındaki şeyin karanlık olduğunu düşündü, fakat kısa bir süre sonra bunun karanlık değil de Harry'nin gözsüz yüzündeki karanlığının ona baktığını fark etti. 

Faye'in nefesi kesildi ve ondan uzaklaşmak istedi, ama kendisini hala yatakta yatar bir vaziyette buldu. Gözlerini kapatmak için baskı yapmadan önce onları açık tuttu, Harry'nin diğer kabuslar gibi gitmesini umuyordu. 

Ama oğlan hala oradaydı, üzerine eğiliyordu.

"Lütfen, uzaklaş." Faye fısıldadı, gözyaşlarını akıtmamak için en iyi çabasını sarf etti. 

Bir saniyeliğine bakışlarını yanına çevirdi, tamamen neler olduğundan habersiz, huzur içinde yanında uzanan Evan'a baktı. 

"Ama yapamam, tatlım." Harry cevapladı.

"Elimde olsa dahi, yapmam."

Soğuk elini Faye'in yanağına yerleştirdi ve yavaşca daha yakına indi.

"Seninle olabildiğim zamanlarda neden senin yanından ayrılacakmışım ki?"

Oğlanın diğer eli Faye'in kalçasındaydı ve tişörtünün altına giden yolu bulmuştu, bu Faye'i titretti.

"Bunu sevdin mi? Ha?" dedi Harry, boğuk ve kısık sesle.

"Ha-hayır." Faye mırıldandı ve tekrardan gözlerini kapattı. "Lütfen beni yalnız bırak." 

"Ama ben bunu çok sevdim." Harry fısıldadı ve soğuk elini daha ileri taşıdı, bu Faye'in sırtının bir yay gibi gerilmesini ve küçük bir inleme çıkarmasını sağladı. 

"Lütfen." Nefes aldı. "Yapma."

" 'Yapma' deme, 'yap' de." 

Harry konuşmadan önce soğuk dudaklarını Faye'inkilere bastırdı, bu onu irkiltti. Harry'nin eli onun beli boyunca gezindi, Faye in çıplak tenine ürperti yayıyordu. Yavaşca hareket etti ve Faye'in çenesine soğuk bir öpücük bıraktı. 

"N-Ne yapıyorsun?" Dedi Faye nefeslerinin arasından, kıpırdamaksızın yatağında uzanırken oğlan onun boynunun aşağısında bir öpücük yolculuğuna çıkmıştı. 

"Lütfen, dur."

"Ama seninle çok fena birlikte olmak istiyorum." 

Oğlan öpücüklerinin arasından fısıldadı. Geri çekilip bir saniyeliğine Faye'e baktı. 

"Biz birikte olabiliriz," Bir süreliğine sessizliği hissetti, yüzündebir sırıtış belirdi. "Eğer ölürsen." 

Sonraki saniye, Harry elinde, geçen seferki tuttuğu bıçakla aynı bıçağı tutuyordu. Odanın içini zalim bir kahkaha doldurdu. Oğlan, bıçağıFaye'in vücuduna saplamadan önce, onu kafasının üzerine kaldırdı, bıçak Faye'in karnının derinlerine gömüldü ve bu onun acı içinde çığlık atmasını sağladı. 

Faye sıçrayarak uyandı, nefes aldı ve istemsizce titriyordu. El boğumları beyaza dönünceye kadar sıkıca çarşafı kavradı. Kanı, damarlarında buzdan daha soğuk akıyordu ve sanki birinin, onun kalbini söküp çıkarttığını hissetti. 

Bir süre sonra çarşafı serbest bıraktı ve elini yavaşca yüzüne taşıdı, bir kaç saniyeliğine yüzünü sakladı. Sonra bakışlarını yanına taşıdı, Evan'a bakıyordu.