@rosepetalhaznovels Thanks for PERMİSSİON !
Faye ve annesi mutfak masasının üzerindeki tabaklarındaki bir kaç tostla sessizlik içinde oturuyordu. Saat gece 11:30 'a vurdu, normalde olsa oldukça garip olan bu saatlerde yemezdi. Fakat Faye bunca yıldan sonra bunu kullandı.
Annesini mutfağı temizlemesine yardım ettikten sonra ikisi de yatağına gitti. Faye babasının yatağının yanındaki ebeveyn odasında uyudu.
O bunu çocukken sık sık yapmıştı, ve en korkunç gününden sonra geceyi yalnız başına geçirebileceğini gerçekten hissetmiyordu. Fakat gece müddetçe bir ara kız kalktı ve uykudayken yine kendi odasına tökezledi.
Sonraki sabah Faye terle kaplı bir şekilde uyandı, yorganın altında yatmasına rağmen titriyordu. Başı zonkluyor, son derece eğır hissediyor ve doğrulduğunda bütün oda etrefında dönüyordu, ve tekrar yatmak için kendisini zorluyordu.
Kız baş dönmesini geçirmek için gözlerini kapatarak bir girişimde bulundu, ancak hala dünyanın onun etrafında döndüğünü hissediyor ve daha da kötü hissediyordu.
"Anne. " Kız kısık bir sesle cırladı. "An- " Faye'in kendi öksürüğü tarafından kesildi.
"Faye, tatlım. " Annesi alt kattan bağırdı. "İyi misin? "
Faye merdivenlerde yürüyen annesini duyabildi. Annesinin onun yatak odasının kapısında durması sadece bir anını aldı.
Faye bakışlarını annesine çevirdi. Ya da annelerine çünkü onun annesi gözlerinde üçe bölünmüştü.
"İyi hissetmiyorum. " dedi Faye ve yorganı soğuk bedeninin etrafına sıkı sıkı sardı.
"Bunu görebiliyorum." dedi Catherine ve kızının yatağına doğru yürüdü ve oturdu. O elini onun başına koymadan önce Faye'in başına yöneltti.
"Sen yanıyorsun." Catherine ekledi ve elini bir kez daha Faye'in başına yöneltti.
"Bugün hiçbir yere gitmiyorsun. " Faye inledi ve yatağında döndü, dünya da yeniden döndü.
"Bu çok tuhaf, dün iyi görünüyordun." dedi Catherine ve Faye'in başına bir öpücük vermeden önce odadan ayrılmak için ayağa kalktı.
"Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyle, tamam mı tatlım?" Catherine odadan çıktı ve alt kata giderken Faye buna karşı inledi.
Faye tavana baktı, hasta olmaktan nefret ediyordu. O nadiren hasta olurdu ama hastalandığında... Gerçekten hasta olurdu. Vücut ısısı zirveye ulaştığında gece sonu giderdi.
Gerçi bu gün en iyi günlerinden değildi. Faye yerel bir kütüphaneye gitmeyi ve şimdiki yaşadığı ev hakkında bir şeyler bulabileceğini görmeyi planlıyordu. Bir şey olmuş olmalıydı, eve yaklaşan insanları bile dehşete sokacak bir şey, ve ne olduğunu bilmek istiyordu. O çocuğun kim olduğunu bilmek istiyordu. Onun adını ve hikayesini. Bu evde ona ne olmuştu? Faye çıldırmadan önce bilmek istedi.
Harry oturma odasındaydı. Aynı yerde dizlerinin üzerinde ölmüş gibiydi. Olsa bile kan gitmişti ve onun ailesinin mobilyaları farklıydı, tamamen aldıkları yeri biliyordu.
Harry önündeki yere, annesinin öldürüldüğü yere, baktı. Boş üzgün yeşil gözleriyle onu hala dün gibi görebiliyordu. Hala onun vücudundan kanın çekildiğini görebiliyordu. Döşeme tahtasında sürüklendiğini ve onu aralarında çarpıp yere düşürdüklerini. Annesinin kırmızıya bürünmüş kollarını ve kanlı geceliğini.
O karışıklıktı, tamamen, baştan aşağı, korkutucu bir karışıklık.
Harry birisinin basamaklarda yürüdüğünü duyduğunda baktı, muhtemelen annenin kızıydı. Harry yavaşça dikeldi ve ortadan kayboldu. Sadece kısa bir anda ikinci katta ve kızın banyosunun dışında duruyordu. Yavaş adımlarla kapı penceresine yürüdü ve içeriye baktı. Kız yatağında top gibi kıvrılmıştı. Harry konuşmadan önce bir sırıtma onun soluk ve ölü yüzünde süründü.
"Günaydın, tatlım."
Tanıdık ses Faye'in yatakta dönmesini sağladı, aynı zamanda bu odasının mümkün olan her yönde sallanmasını sağladı. Onun kaotik* vizyonu, bir veye birden fazla kişinin ona doğru yürüdüğünü görebiliyordu. Panik içinde normal ve sağlam vizyonunu geri kazanmak için mümkün olduğunca hareketsiz yatmaya çalıştı, ancak bulanıklık sabitti. Ama odasında tek kişi olunca kız kanaate vardı, bu onu biraz sakin yaptı. Bununla birlikte o kişi yatağının kenarına oturduğunda bu onu hiç de sakin yapmadı.
"İyi görünmüyorsun." dedi kişi. Fafe vuruldu ve sesi tanıdı. Bu oydu. Bilinmeyen çocuk. Ve kız bilinmeyene baktı. Onun solgun ve gözsüz yüzünü görmeyi başardı. Kanlı yanakları ve vücudunun sluetiyle birlikte.
Kız hala netmiş gibi kaldı. Ama o belki de gerçek olmadığını fark etti. Belki de sadece vücut ısısı ona bir oyun oynuyordu. Ateşinin olup olmadığından bile emin değildi. Öyleyse neden şimdi gerçekleşmişti?
Faye çocuğa yorgun ve parlak gözlerle baktı, ve Harry de ona baktı. Harry elini onun yüzüne doğru hareket ettirdi, bu onun korkuyla geri çekilmesini sağladı. Bu şey oğlanı kıkırdattı.
"Daha fazla sağa hareket etme, tatlım. " dedi Harry ve elini onun yanağına koydu, parmaklarını saçlarına sakladı. Sonra ona daha da yaklaştı. Onun korkutucu yüzü, Faye'in sadece bir kaç santim uzaklığında olduğundan çok yakındı. Kız korkuyla baktı, çocuğun boş göz çukurları sonsuz nefret dolu gibi görünüyordu. Faye konuşmadan ona bakarken, Harry kızın sıcak nefeslerini kendi soğuk cildinde hissetti. Neredeyse ürpermişti.
"Bence sen ve ben bu evde çok iyi vakit geçireceğiz." dedi Harry, ve elini onun yanağına geri koymadan önce parmağını kızın alt dudağının üzerinde gezdirdi.
"Sen-" Boğazı kum kadar kurusdu. "Sen ge-gerçek değilsin."
"Ama gerçeğim, tatlım." Çocuk konuştu. Sesi buzdan daha soğuktu. "Çok gerçeğim." diye ekledi Harry ve elini kızdan aşağı çekti ve onda isabet aldı. Sonra onun yüzüne elini taşıdı, parmakları onun yüzüne dokunmasını sağladı.
Faye'in sıcak parmakları çocuğun soğuk yanaklarına kıyasla yanıyordu. Ama onun soğuk cildi onu önce olanlardan bile daha fazla korkutmuştu, kız parmaklarını çocuğun yanağında hareket ettirirken altındaki kesikleri hissetti. Bu sadece kan çizgileri olmamıştı. Birileri onun gözyaşlarını derisinin içine oymuştu. Faye onun titreyen bedenini hissedebilmişti. Çığlık atmak istedi ama kendisine hayret etti. Bunun yerine kız gözyaşlarının nasıl yüzünden akmasından yanaklarını ıslatmaya başmamasını hissetti. Yok olmak istedi. Aytılmak istedi. Ama yapamadı. Bunun yerine titreyen dudaklarını bir şey söylemek için ayırdı.
"Sen gerçeksin."
********************************************
*Kaotik = dağılmış
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haunted || h.s (Türkçe)
Fanfic"Romeo öldüğünde, Alıp küçük yıldızlara böl onu; Göğün yüzünü öyle bir güzelleştirecektir ki, Bütün dünya geceye aşık olacak, Ve tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe. ― William Shakespeare (Juliet, Romeo'dan bahsederken.) 19 Haziran 1924, Lon...