@rosepetalnovels Thanks for PERMİSSİON
Faye'in kalbi deli gibi çarpıyordu ve controlsüz bir şekilde titriyordu. Yüzünden akan gözyaşları, yüzüne bulaşan oğlanın kanının üzerinde küçük, temiz yollar yapıyordu. Bedeni soğuk beton zemin üzerinde bir top halinde kıvrılmış ve kolunun altında küçük bir kan havuzu oluşmaya başlamıştı. Bir parçası öleceğini düşünüyordu, ama diğer parçası ölmeyeceğini biliyordu.
Elbette ki, Harry onun kolundaki atar damarı kesmediği sürece.
Dürüst olmak gerekirse hiçbir fikri yoktu. Ölürse, en azından çocukla tekrar karşılaşmak zorunda kalmazdı.
Aniden bir gürültü Faye'in kulaklarına ulaştı, bu onun donmasını sağladı. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken mümkün olduğunca hareketsiz kaldı. Sonra bodrumun kapısı çarpılarak açıldı. Merdivenlerden ağağıya inenin Harry olduğunu düşünerek çığlık atmaya başladı. Elini yukarıya kaldırdı ve bir savunma hareketi içinde yüzünü örttü. Birisi onu oturur pozisyondan ayağa çektiğinde ve ismini fısıldadığında ve sorun yok dediğinde çığlık atmayı kesti.
"Faye!" Dedi ve kollarını ona doladı.
"Çığlık atmayı kes, kimse seni incitmeyecek."
Faye sesin söylediği her kelimeyi duydu ancak ne anlama geldiğini anlamadı, ve etrafına dolanan kollarla boğulmuş hissetti. Sonraki saniye kolundaki kesiği yeniden hissetti, bu onun çığlıklarının son bulmasını ve geri çekilmesini sağladı. Bir hafiflik duygusu içinde büyüdü ve neredeyse zeminden havalanacağına emindi. Fakat bunun yerine kendisini uyku sersemi buldu.
***
"Ne yaptığımızı sanıyoruz, Jonathan?" Catherine kızının hastane yatağında duruyorken söyledi.
"Böyle bir şey nasıl olabilir?"
"Sakin ol, o iyi olacak." Dedi Jonathan ve karısına doğru yürüdü, elini onun omzunun etrafına koydu.
"Faye güçlüdür, eski haline geri dönecek. Ciddi bir zarar almadığından memnun olmalıyız."
"Yaralarının iyileşmeyeceği için endişeli değilim, etkilenen psikolojisinden endişeliyim." Dedi Catherine ve elini kızının yanağında gezdirdi.
"Onu çok zorluklarla eve getirdik ve o eve geri dönmek zorunda. "
"Merak etme." Dedi Jonathan. "O Evan'la idi."
Evan isminin telaffuz edildiğini duyduğunda bakışlarını kaldırdı ve Faye'in babasının bakışlarıyla buluştu. Hafifçe başıyla onaylamadan önce yeniden telefonuna baktı ve metni gönderdi.
Aniden Faye sarsılarak kalktı, nefesleri ağırdı.
"Faye!" Catherine bağırdı ve yatağa, kızının yanına oturdu.
"Sorun yok, güvendesin."
Faye ailesine büyük gözlerle baktı.
"Sorun yok." Annesi tekrarladı ve Faye'in ellerini tekrardan kendi ellerine aldı.
"Nerdeyim ben?" Faye sordu ama etrafa hızlı bir bakış attı, tam olarak nerede olduğunu biliyordu.
Hastane.
"Burada ne işim var?" Kendini düzeltti.
"Pekala, Evan bizi aradı ve olanları anlattı. Eve döndüğümüzde çığlık atıyordun ve biz ne yapacağımızı bilmediğimizden en iyisi polisi ve ambulansı aradık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haunted || h.s (Türkçe)
Fanfiction"Romeo öldüğünde, Alıp küçük yıldızlara böl onu; Göğün yüzünü öyle bir güzelleştirecektir ki, Bütün dünya geceye aşık olacak, Ve tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe. ― William Shakespeare (Juliet, Romeo'dan bahsederken.) 19 Haziran 1924, Lon...